bugün

görsel
şarlo filmde bir süre akıl hastahanesinde yatar. Tedavisi bitmiş çıkarken, doktor yolcu eder ve "sakin ol ve heyecandan uzak dur" der. sonraki sahnede bunaltıcı, kalabalık, gürültülü bir şehir onu beklemektedir.

işte günümüzün modern zamanları.

--spoiler--
filmde akıl almaz sahneler var. mühendisin çarkların içine girip çıkması, şarlo' nun onca kalabalığın arasından son saniyede sıyrılıp fabrikadan içeri girmesi, gözü kapalı paten sahnesi, suya balıklama atlaması, geminin suya inişi, kıçını geri ata ata dansı, (orada bir de nerdeyse moonwalker yapacaktı)
--spoiler--

sadece çekilmesi değil düşünüp tasarlanması, yaratıcılık tavan seviyede bu filmde.
Sessiz film olmasına rağmen, aradan o kadar sene geçmesi göz önüne alındığında bile hala şaheser bir film. ilk önce sesli yapacakmış fakat son an da vazgeçmiş üstad. Böylesi daha bir güzel olmuş. Nedense 4-5 tane kesinlikle aklıma kazınan sahneleri mevcut her bir filminde. insanı çok etkiliyor.. En önemli etken Modern Times gibi çağın sanayi devrimini eleştiren Charlie Chaplin'in düşüncelerinin hala etkisini yitirmemiş olması. Zamanın ötesinde filmler yapıyor. Bu The Great Dictator'da da öyleydi, City Lights'ta da.. Hayran olmamak elde değil ki. Komedi filmlerinde anlık gülme sahneleri mevcuttur. Bu adamın filmlerinin her saniyesinde gülüyorum ben. Kesinlikle bir dahi. Öyle bir makine çarkı sahnesi mevcut ki filmde eleştirmek mümkün değil, şairâne bir anlatım.

Paulette Goddard ise ayrı bir etken. Gerek oyunculuğu gerekse tatlılığıyla büyülüyor insanı. Charlie Chaplin ile çekilen sahneleri insanı sebepsizce mutlu edip umut vadediyor. Zordur böyle filmleri bulmak hele ki sessiz film bazında. izleyin, izlettirin. Eleştirecek pek bir şey bulamıyorum.

http://www.youtube.com/watch?v=_UopgPw_BPU

Bu sahneyi film bittikten sonra yarım saat izledim.
mükemmel bir chaplin filmi.
sessiz çekilmiş bir filmdir. taylorizm ve fordizm eleştirileri barındırır. klasik yönetim teorisinde insanın makinenin bir dişlisi gibi görülmesi vardır.
az önce izlediğim filmdir. bundan 77 yıl önce çekilmiş ve o zaman sinemanın kısıtlı imkanlarına rağmen bugünün teknolojisiyle çekilmiş pek çok filmden öndedir. bugüne kadar kapitalizme yapılmış en ince, ağır ve mantıklı eleştirilerin yapıldığı yapıtlardan biridir. taylor'ın klasik yaklaşımı, mcgregor'un x-y teoremleri ve özellikle fordizm ve akış hatttı üretim sisteminin eksikleri, yanlışlıkları ve insan üzerindeki olumsuz etkisi mükemmel bir şekilde eleştirilmiştir. filmde saatin hiç durmaması, koyunların ağıla koşuşturduğu gibi işçilerin de fabrikaya koşuşturmaları, patronun george orwell'in 1984 romanındaki big brother gibi her an işçilerin ensesinde olması ve onları gözetlemesi yine ince dokundurmalardandır. charlie chaplin'in sadece bir komedyen olmadığını gösterdiği ve kapitalizme muhteşem eleştirilerde bulunduğu 1936 yapımı filmdir. charlo'ya helal olsun!
Filmin mizahı ve ince mesajları bir yana , Charli'nin oyunculuğu bir yana , o başroldaki kız çok tatlıydı be. Tam evlenilesi kız. Şirinliği , tatlığı falan... Öleli çok olmuş tabi...
charlie chaplin in amerikan endüstriyelleşme politikasını ve kapitalizmi eleştirdiği, kendisi hakkında açılan komünizm davalarına başlangıç olan ve ileride sürgün edileceği hayatında dönüm noktası olan bir filmdir. izlenmelidir.
"Film, özellikle 1929 krizinden sonra artan işsizlik ve makineleşmeyle birlikte zamanın sorunlarını anlatmaktadır. Chaplin, bir fabrikaya işçi olarak girer. işi, bütün gün iki vida atlayıp bir vida sıkmaktır. Sistemin bütününü kavramaktan acizdir(Fordizm). Üstad Şeriati’nin de temas ettiği gibi, makine hiyerarşisi içinde bir ünite haline gelmiştir. Makineleşmiştir. Mesela bir sahnede makinelerin arasında sıkışıp kalan usta, aslında psikolojik olarak sistemin içerisinde sıkışıp kalmıştır. Çünkü sistem, yapısı gereği, insanı yutmaktadır." devamı için: http://erdemligenclik.net...i-caresizligin-diyetidir/
izlemeyen kalmasın filmidir. dönem şartlarına ve beyine fena saygı duyulması gerekir.
fakültemizde her sene işçi sağlığı ve iş güvenliği, iş hukuku ve davranış bilimleri dersi hocasının sektirmeden seyrettirdiği film.
aynı zamanda koreli şarkıcı IU'nun son albümüdür. dinlenesi.
charlie chaplin'in sanayi devrimine ve onun getirdiği emek sömürgesine şahsına münasır şekilde selam çaktığı dönemin önde filmlerindendir. sessiz filmlerin babası olan chaplin'in bu filminde az da olsa ses efekleri kullanılmıştır.

film'de sanayi devriminin çalışanlar üzerindeki etkileri çok net bir şekilde ortaya konmuş fabrika işçisi olan chaplin'in fordist çalışma biçimiyle bireyin konumu geri plana iten yaşam formu işlenmiş , işçinin vida sıkma görevini içselleştirmesiyle vidaya benzettiği her şeyi sıkmaya çalışması yolda gördüğü kadının paltosunun düğmeleri saldırması aşırı işbölümünün abartılı bir anlatımıdır.

filmimizin sonunda chaplin bizi az da olsa güldürmüş hayatının aşkıyla fakir ama mutlu bir hayat sürdürdükleri konusunda bizi umutlandırmıştır.
Charlie chapli'in oynadığı sessiz bir o kadar sesli filmi. Fordizm dönemini elestiriyor ve insanı makine gibi gören işletmecilere çok güzel bir tokat atıyor.
Filmin her saniyesinde mükemmel bir zeka var. Charlie ustanın zirve yaptığı,çekildiği zamana göre aşmış, kapitalizmi yerden yere vuran ayakta alkışkanmayı hak eden nadide bir sanat eseri.
ironik filmlerden imdb deb bu kadar puan alması beni şaşırttı. film 36 yapımı çok eski siyah beyaz.
charlie chaplin zekasının buram buram görüldüğü nadide güzel filmlerden. çok az da olsa ses efektleri kullanılmıştır.

29 buhranı sonrası değişen çalışma yaşamını, eziyete varan çalışma şartlarını ve birey üzerindeki psikolojik etkilerini harika anlatan bir eserdir.
charlie chaplin' e hayran olduğum ve onu tanıdığım filmdir.
son zamanların en iyisi denilebilecek ölçüde büyüleyici.
charlie chaplin' in endüstrileşme eleştirisi yaptığı bir filmi. öyle üstün körü bakmak yerine gerçekten izlerseniz aslında ne kadar yoğun işlenmiş bir film olduğunu fark edersiniz.

önce bir koyun sürüsünün sonra da işe giden insan selinin gösterilmesi, şarlo' nun bir anlık dalgınlığında bile işin aksaması, bir makinenin içine düşüp kaybolan çalışanın en sonunda şarlo tarafından kurtarılması... gibi birçok sahnesi vardır.

işte bunlar hep metafor.
Chaplini komunist suclamasina maruz birakan eserlerinden biri.
charlie chaplin sesini dünyaya ilk kez bu filmde söylediği şarkıyla duyurdu.
Müziğini Leo Daniderff'in bestelediği titine adlı şarkının anlamsız sözlerini chaplin yazmış.
Arada dilime dolanır. Söylerim neşelendirir. Güzel şarkıdır.
şimdi itiraf edelim biz bizeyiz , çok sıkıcıdır.
1936 yapımı ve charlie chaplin’'in yazıp yönettiği ve oynadığı film. Fena bir film değildir. Ancak filmdeki tek eksik taraf kulübedeki aşkın devam etmesi. Zira pastayı iştah ile yiyip kürkü giyen kadın böyle bir evde yaşamayı istemez.
Dönemin acımasız dünya düzenini kapitalizmi endüstrileşmeyi ve bu kavramların toplum yaşamına etkisini trajikomik bir şekilde ele alan 1936 yapımı charlie chaplin filmidir.
Ayrıca Sanatın gücünü görebileceğiniz bir başyapıt izleyin.
güncel Önemli Başlıklar