bugün

eve gittiğinde annesinden çok fena dayak yer.

2 sebebi vardır bunun:

1: ev sahibi o çocuğun evinde o yiyeceği yemediğini düşünecektir ve bu kadını küçük düşürür.
2: aynısını evde yapsa evladı yemez. ama misafirlikte tıkınır. nankörlüğü sevmez anneler.

evet.
çoğunlukla kardeşimdir. genellikle ona bağırmama sebep olur. (bkz: eve gidince göreceksin olum).
belki görmemiştir. yazık lan, fakirse ne yapsın. çocuklara özgürlük...
bazen bundan da kaynaklanır:

(bkz: misafirlikte o yemez onu denen şeyin cazibesi)
ANNEeee BUNDAN eve götürelim de der bu çocuk.
ülkeninin gelişmişlik düzeyini borcun büyüklüğüyle kıyaslayan cahilden çok daha iyidir.

lan olm, ekonomi dediğin şey bi bilim dalı. öle skimsonik gazatelerin köşe yazılarında okuduğun üç beş satır şeyle ekonomik yorum yapamazsın sen. ekonomi bilimi der ki, borçlanmadan büyüyemezsin. ülkenin gelişmişlik düzeyi, borcun miktarı ile değil, borcu ödeyebilme kapasatiseyle ilgilidir. bugün dünyanın en gelişmiş beş ekonomisi, aynı zamanda en borçlu beş ekonomisidir. borcu büyümeden, ekonomik büyüme sağlayan bir tane devlet gösteremezsin sen bana.

ha şimdi ben bunları söledim diye beni akp'li de yapar bu dingiller. yav arkadaş, tamam ben de tasvip etmiyorum hükümetin çoğu politikasını ama, "ehe ehe, dış borç bitmediki, aha bak şu kadar borcumuz var, benzin de 5 lira oldu zaten" tarzı şeylerin arkasına sığınıp ekonomi kötü demek, tek kelimeyle cahilliktir.

neymiş, jp morgan puanı nötr'e indirmişmiş. kimse de demiyo ki, demek ki puan artıdaydıki şimdi nötre indi. e 10-15 yıl öncesinde, yatırım yapılması en riskli ülkeler sınıfındaydı türkiye. şimdi yatırım yapılması tavsiye edilen ülkelerden biri. onu nası yapalım?

ayrıca bir ülkenin, imf'ye borçlu olması ile dünya bankası'na ya da başka her hangi bir kuruluşa borçlu olması arasında dağlar kadar fark vardır. burada atıp tutan ergenler, hiç merak edip baktınız mı acaba imf nedir, nasıl yapılanmıştır, nasıl çalışır, ne gibi bi yaptırım gücü vardır, ne şartlar altında borç verir?

yok di mi? bakmadınız. e tabi gerek de yok. hani siz çok kültürlüsünüz, çok bilinçlisiniz ya, sizin yerinize skindirik köşe yazarları gerekli araştırmayı yaparlar, köşelerinde yazarlar, sizde kopayla yapıştır yaparsınız. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın tadı da bi başka oluyo di mi?
-oğğğğluuum yavaaaşş. ıhıhhıh işte çocuk canım. her zaman yediği şey de aslında.
+...
öğrenci olması yüksek ihtiaml olan elemadır. anlayışlı olun arkadaşım gördüğümü var . hayret birşey.
''evde de var aynısı ama hiç yemiyor'' diyerek çaresizce savunmaya geçen annesini yerin dibine sokar.
belki sahiden de görmemiştir rahat bırakın çocuğu dedirtecek modeldir. ne düşünürler tevehhümü ile çocuğun hevesi kursağında bırakılmamalıdır.
görmeden nasıl yiyebildiği anlaşılamayan çocuktur. gözleri kapalı mı yiyor? 5 kat güneş gözlüğüyle mi misafirliğe gidiyor?
bendim, bizdik...
baska yerde yemek daha lezzetli oluyordu yalan mi sari giz dondumayi yalan mi?
Tüm annelerin içinde küçük bir hürrem yattığının ayan beyan kanıtıdır, hayır arkadaş ben evde de görmemiş gibi yiyordum niye kızıyorsun ki.
Annesini mahcup eden çocuktur, böyle çocuklar genelde evde yapılanları yemezler aynısı dışarıda komşuda yapılsın illa onu yer onu beğenir.
benim o . yıllar sonra yaş oldu 25 annem şimdi anlatıyor, bari o zaman söyle de çeki düzen verelim hareketlerimize dimi.
misafirlikte de dayak yer.

aynı dayağı evde atsalar yemezsin dimi çocuk?
çocuktur. sadece çocuk.
lan benim bile dışarda iştahım açılıyor amk, arkadaşların veya başkasının evindeki şey tatlı geliyor aga.. tabi yine de insan çocuk bile olsa öyle hayvan gibi yememek lazım.. yavaş yavaş tadını çıkararak, bol bol su içerek.
evde yemediği yemeği misafirlikte yiyen çocukla bir kan bağı olduğu düşünülmektedir. Bu iki tür de anneleri utandırmaktadır.
"anne bunun tarifini alsana" diyen çoçuk.