bugün

ideal ölçüleri:

derinlik:1.80-2 metre

uzuknluk: 2metre

genişlik: 50-80 santimetre
üşüyen bir final.... toprak kap gibi bekleyen bir mahzen, ölüm çukuru. Bitişlerin gömüldüğü "O" yer.
bayram dan bayrama ziyaretine gelinecek, insan oğlunun son mekanı.
"mermer işlerindeki ufak tefek çukurlara biriken sular, güvercinlerin yıkanma yeri olmuştu. kuşlar, sanki ölen kişinin öldükten sonra bile ne kadar cömert olduğunu vurgular gibiydi.mezarlıktan yükselen sarmaşıklar, mezar taşlarının kasvetli havasını değiştiriyordu.

yaşarken kabe'ye doğru eğilmiş olan bu bedenler, şimdi toprağın içinde, gömülürken denk geldiği gibi kıvrılmış yatıyordu. hocalar bize ölümün herkesi eşitlikle buluşturan bir şey olduğunu söyleyecek yerde, öldükten sonra ayağa kalkıp cezamızı çekeceğimizle tehdit ediyordu daima.

yaşamak çok daha itaatkar olmaya zorluyordu bizi. oysa ölünce herkesin belki de yalnız kalbinde yaşatabileceği bireysellik ortaya çıkıyordu."
onca varlığı olanın da açlıktan ölenin de içine gireceği max 2 metre uzunluğu 1 metre de eni olacak olan yer.insanları her zaman korkutsa da eğer bir yakınınız içindeyse (baba gibi) pek korkutucu gelmez. hatta bi zamandan sonra diğer mezarlarında birilerinin yakını olduğu anlaşılınca diğer mezarlarda ziyaret edilir.çok kötü bir şey değildir ama ölümün soğukluğunu taşır içinde.
ibret alınacak yerdir.
kim ne derse desin ,tüm acıların son bulacağı yerdir.

çünkü insanın ruhunu kemiren acılar ve bu acılara karşı dayanıksızlık , belirsizlikten kaynaklanır.Oysa mezarda , yani ölüm anı gelip sınav bittikten sonra , hiçbir belirsizlikten söz edilemez.

Zira hüküm verilmiştir , artık tüm ipler görünür ve görünmeyen de yaradan'ın elindedir.
her canlının ölümü tatmasından sonra uğrayacağı yerdir. ebedi istirahat sırasında insan bedeninin bulunduğu yerdir...
tükenirdi monolog
kaçarken içine düştüğüm kara toplum
big bang sonrası büyük yalnızlık bilinmeyeni
saçlarında titreyen iblisler karartırken güneşi
üstüste gömülürken
saydam yaşamlar
bir yankı duyulurdu hiç'likten
bütün yalnızlıklarınızın ilenci
korusun çoğulluklarınızı
cinnet koyun erdemin adını
maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın
hepiniz mezarısınız kendinizin...

Nilgün Marmara.
ruhun bedenden çıkmasıyla gerçekleşen ölüm olayı ile birlikte, cansız bedenin toprağa gömülmesi ile oluşan yerdir.
herkezin girmeye mecbur olduğu yer.
dünyada en son uğrayacağımız mekan, e içini dekore etmek için şimdiden çalışmak gerek.
insanlar oraya girmek için ölüyo dedirten yerdir.
Diğer adı Makber olan ebedi istirahatgah'dır.
Tanım: Ölen canlı için kazılan yer. Son inşa edilen ev.

Babaannemin ölümünde farkettim; 2m 80cm genişliğinde. Köylerde mezarlar önceden kazılıyor artık kepçe gelmiş kazmış bizden önce. Kocaeliden devletin hizmeti varmış cenaze aracı ile getirmişler köye. haberi aldığımda nöbetteydim. Arkadaşlardan birini aradım geldi. Çıktım köye doğru. Vardığımda cenaze gelmişti. Amcamlarda 2-3 saat sonra uçakla geldiler yurt dışından.
Kimisi 3 kimisi 5 yıldır annelerini görmeyen amca, hala...belediyenin Traktör kasasına monte edilmiş morgu evin önünde... ilk kardeşimin ölümüyle tanımıştım kendisini...Morg hakikaten soğuk... sonra ceset yıkandı. örtüldü sarıldı.kondu tabutuna, tahtırevan ile gitti son konağına. Ölüyü mezara indirmek ve sonrası ayrı bir zenaat. önce önce cesedin yüzü kıbleye döndürülüyor, sonra sırtı az bir toprakla örtülüyor. sonrasında üstüne duvara yaslı şekilde boydan boya mermer çaprazlama kondu. sonra boşluklara pamuk kondu ki atılacak toprak üzerine gelmesin. sonra mı? kürekler eller ile öpüştü son vedanın sarhoşluğuyla sarıldı bir birilerine. demir toprağı yararak parça koparıyordu, içimden babaannemi koparır gibi yarıyordu ... mezar kapatıldı. isim için işaret kondu bir sene sonra yapılacakmış mezar toprak çökmesin diye hemen yapılmazmış. ama bizim üstümüze çoktan garipliğin havası çökmüştü... bir ses duydum o anda oğlum dedi ağlamaklı bir ses... baktım döndüm sırtımı çekip gittim sanki kardeşimin olduğu gibi babaanneminde müsebbibi oymuşcasına....
An itibariyle... içinde gömülü bulunduğum, derin, karanlık,soğuk, kimsesiz kör çukur... Sorgu meleklerimin gelmesini bekler gibi çaresiz...
tüm insanların nihai noktası olan yerdir. varlığın yokluğun acının ızdırabın dindiği, hakikate açılan kapının menşeidir.
dostlukları anlamsız kılan tek gerçek.
Çoğu insanın unuttuğu ahiret öncesi bekleme yeridir. Bazıları cennet bahçelerinden bir bahçe, bazıları ise cehennem çukurlarından bir çukurdur. Hz. Muhammed (sav). Dünya gözüyle görüldüğü kadarıyla kısa, dar ve soğuk bir çukurdur. Mezar taşları medfun kişi hakkında çeşitli bilgiler içermekteyse de bunun aşağıda yatana bir faydası yoktur.
ebediyen uyanamayacağınız yattığınız son yatak.
"Imkân atomunu çatlatan imkân....
Bir hiç ki, içinde heplerin hepsi"
[necip fazıl 1978]
çöp kovası.
kokarız çünkü ölünce.
her çöp kokmadan ortadan kaldırılmalıdır.
sadece bir çöp kovası, ölümde bile bir hikmet aramanın hiç anlamı yok.
değersiz bir kova...
bazılarına karşı bir bağ hissedilen yer. ama bazıları.
(bkz: cenaze)
Şubat ayında rüyamda iki kere gördüğüm, her insanın gireceği çukur. Ölecek miyim neyim, anlamadım.
Huzur veriyor. Derin ve deliksiz uyku. Ne güzel.
güncel Önemli Başlıklar