bugün

adı üstünde 'ürkek'insanların gerçekleştirdiği eylemdir.buradaki ürkeklikten kasıt da sanırım anlaşılmıştır,yorum yapmaya gerek yok diyorum.
(bkz: panolara daha hard reklamlar konsun kapmanyası)
ilahiyatçı mimar belediye başkanı kadir topbaş tarafından yalanlanmış bir yasakla ilgili ürkme durumudur. bugün milliyet'te belgesi var yasağın. benim bildiğim islam dininde yalan söylemek günah. kadir bey iyi bilir bunları. ilahiyatçı ne de olsa.

http://www.milliyet.com.t...7/05/18/guncel/gun02.html

aslında böyle yasaklar belgeli de olmaz. açığa çıkınca klasik olarak inkar ederler, bir de pişkince belge sorarlar. klasik politika. sindire sindire yavaş yavaş. önce bir deneme yaparlar, tepkiye göre devam ederler ya da ''yok öyle bir şey'' derler. ispatlanırsa da alt düzey bir memurun işgüzarlığıdır.

not: iktidarla yerel yönetimler ayrıdır ama bu yerel yönetim de bu iktidarın yerel yönetimidir. sayın topbaş da rte'nin kadir abisidir. hem burada aslolan zihniyet.
arkadaşım dedi ki ; ben bi kez billboard daki takım elbiseli mankenden bir ürktüm, bir çarpıldım önümdeki otobüse bindirmişim. aynen böyle dedi valla. demem o ki cinsiyet ayrımı falan yapmayın bu mevzularda, yazık bayanlara da.
laikliğimizin teminatı bir davranıştır. kızmayın hemen, bir dinleyin sayın milletvekillerim. size ikiyüzlülük nasıl oluyor onu anlatayım. şimdi olaya ait hikayemiz doğru da olabilir yanlış da, daha önce de bir çok dezenformasyon haber gördük ancak belediye inkar etti diye inanacak da değiliz, belki de gelen tepkilerden çekinip yok böyle bir olay dediler, neyse, böyle bir olay oldu diye kabul ediyorum, umarım olmuştur, laikliğimiz adına çok önemli çünkü, buna gönülden inanıyorum.

değerli milletvekilleri, saygıdeğer bürokratik elit, çok kıymetli atanmışlar ve dahi daimi iktidar sahipleri, olay çok açıktır. nasıl ki türban bir siyasi simge(!) ise ve kanun koyucu "yassah gardeşim" demiş bizler de bunu olduğu gibi kabul edip amenna demek zorunda isek mayo da öyledir, nasıl mı? bakınız değerli arkadaşlar 22 temmuz'da yapılacak seçimler için sol kesim panikte, aman biz tatilde oluruz, ötekiler(!) tatil falan bilmez, onlar mekke'ye hacca gitmek dışında yurtdışına bile çıkmıyor, biz tatilde olacağız, yaz hem, plaj filan bikinimizi giyeceğiz, güneş kremimizi sırtımıza süreceğiz, belki sürdüreceğiz kestiremiyorum şimdi tam, böyle bir ortamda seçim nasıl olur dediler de aslında sağ seçmenin köyde vs. olacağını es geçtiler ya -köylü pistir zaten, dindar olur genelde, kötüdür köylü, ama ulu önder köylü milletin efendisi dediği için de en çok biz övünmeliyiz, pis o köylüler, atatürk zamanında çok başkaymış, bale yapar klasik müzik dinlermiş, neyse saptırmayalım konuyu- bikininin çok net olarak chp'yi temsil ettiğini ifşa ettiler farkında olmadan. şimdi nasıl türban yasaksa bikini de yasak oldu, siyasi bir simge sonuçta, bikiniyi panoda görecek bir kişi onun hangi düşünceye ait olduğunu biliyor, bir simge olmuş anlatabiliyor muyum değerli dostlarım, yoksa ananelerimizin giydiği bikiniye lafımız yok, benim de büyük büyük babaannem bikini giyermiş konya'da ama bunlar öyle değil, bariz siyasi, işte bu nedenle afişleri yasaklandı yalnızca, kendilerine dokunulmadı bile, nedir bu öfke?

siz değerli dostlarım, türban için etmedik laf bırakmayanlar, arap kültürü falan hani, bizim dinimizde ve kültürümüzde yoktuya türban, bakınız efendim aynı şekilde bugün bu bikini denen mesmedeni kıyafet batı'dan alınmıştır, her ne kadar güneş doğudan doğsa da batıya da gidiyor, bak nasıl da özledik güneşi şimdi, nerede o eski bikiniler, neyse ne diyordum, bu bizim kültürümüzde yoktur, sonradan girmiştir, dinimizde de yeri yoktur nutuk eserinde de, yani bir nevi hurafedir, giymeyin, reklamını yaptırmayız denmektedir.

neden sinirleniyorsunuz değerli laik kardeşlerim, islam'da bikini yasaktır, mahremiyete aykırıdır, e bu durumda bikinili birisi bu ülkeyi kutuplaştırmaz mı, bakın gidiyorum plaja, cıbıl cıbıl, hiç biri benimle aynı partiye oy vermiyor biliyorum, üzülüyorum, kutuplaşıyoruz mütemadiyen, sonra yürüyüş mü yapalım biz de, türkiye haşemalıdır haşemalı kalacak diye, yapmayın değerli kardeşlerim, yassah işte, neden anlamıyorsunuz, dövlet baba öyle yapmış, belediye yasaklamış, kabul edin, zorlamanın anlamı yok, başörtülü öğrenci kızlarımız için nasihatleriniz var ya hani, madem okuyacaksın çıkar onu diyorsunuz ya, madem yüzeceksiniz yüzün, kimse karışmıyor, bakın bu kadar da özgürlükçüyüm, ama reklamını yapmayın.

efendim ironi uzun sürer, daha fazla uzatmayayım, yeterince empati, sempati, kompabiliti yaptım, kızanlar oldu, kızmayanlar oldu, açıkça görüşümü söyleyeyim; alınan karar -şayet gerçekse- işgüzarlıktır, öte yandan en çok sesi çıkanların türbana en çok karşı olanlar olduğunu görünce de tüm samimiyetimle şunu söylüyorum : başörtüsü de serbest olmalı, bikini de, ya da her ikisi de yasaklansın, hiç ikiyüzlülük yapacak durumda değilim, kusura bakmayın aynen böyle düşünüyorum, kaldı ki bikini yasağı yok, reklam yasağı var, o da yalnızca istanbul büyükşehir belediye'sinden, samimi değilsiniz o yüzden, yasak varsa artarak devam etmeli, yoksa da gelmeli diyorum, haşemalı günler dilerim.
.ikine sahip olamayan insan hareketi.
yanlış olan şey, ürkülür mü hiç cânım. müslümansanız mesela, siz bakmayın dinin ne dediğine, onlar tee kaç yıl önce, araplar için getirilmiş kanunlar idi değil mi? şimdi öyle mi hem? artık baldır bacak meme ne görsek şeyimiz bile kalkmıyor azizim, o kadar alıştık, o kadar modernleştik. bu halde bu kadar ilerlemişken bikini den mi etkileneceğiz, yoksa kadının meta olarak gösterilmesinden mi?

güzellikleri olmasa hiç bir bok olamayacak aptal kadınların baş tacı olması değil sorun, içe değil de dışa bakılması da değil sorun. sorun bu lanet olası muhafazakarların mayolu kadın resimlerinden imtina etmesi. oysa olur mu ki öyle? nasıl bir gericiliktir bu ki bikinili/mayolu kadından etkileniyor? cık cık cık.

biliyorum arkadaşlarım biliyorum ve ümit ediyorum; öyle modernleşeceğiz ve ilerleyeceğiz ki eskiden ahlaksızlık denilen her naneyi aşacağız. çünkü insanoğlu böyle ilerliyor, evrimleşiyor.

bakın "gerici" bir şair ne demiş:

"Eğer medeniyet açmaksa bedeni
Desenize, hayvanlar sizden daha medeni."
başka insanlar adına nasıl bu kadar kolay karar verildiğinin kanıtı olan ürküntüdür. neymiş dikkati dağılırmış kaza yaparmış yok artık lebron james. açıkça diyemiyorsunuz "kardeş biz şeriatçıyız, ne o öyle namahrem resimler, mümkün değil" diye çeviriyorsunuz kazı ki yanmasın, sonra da milleti aptal yerine koymaya çalışıyorsunuz. mayoyla sokak ortasında gezmek gibi saçma sapan şeyler uyduruyorsunuz üstüne bir de utanmadan, ayıp, yazık. hiç olmazsa delikanlı gibi niyetinizi açıkça söyleyin de adam bilelim ona göre davranalım, rte'den size de mi bulaştı yoksa takiyye?
güzel kızlar araba sürmesinler trafiğe de çıkmasınlar dedirten tartışma.

mankenlerin fotolarını görünce dikkati dağılanların başına gelecekler güzel kızları görünce de aynı şeylerle karşılacacaklar.

şöyle ki, güzel kızları gören sürücülerin dikkati dağılır. ayrıca bazı arkadaşlar azabilirler, tahrik olabilirler. bu tur olayları önlemek için güzel kızlar kesinlikle trafiğe çıkmasınlar. ama söyle bir durum var: güzel kızları kim seçecek, trafiğe çıkacak kızları seçecek kişiler kim olmalı. bu tur problemlerle karşılaşmamak için iyisi mi kadın kısmı hiç dışarı çıkmasın.
(bkz: mayolu kadin resmi tarafindan kulagi isirilan kisi)
urken kişilerin ananıza, bacınıza, eşinize, sevgilinize istanbul'da, şehrin göbeğinde onlar da öyle gezsinler diyerek kurtulmaya çalıştıkları fenomen.

ayni şekilde sevgilinizi yada karınızı öperken onun yerine annenizi kardeşinizi düşünün demek istiyorum. yani olmadik şeye anayı bacıyı karıştırmayın derim.

ha olaya karşıysan argümanlarını belirtirsin o ayrı. günah dersin, abazayım dersin, tahrik oluyorum dersin bunlar bile savunmadir. ama o baktigin resimdekinin yerine ananin bacinin resmini koymak ister misin demek bir tartışma degildir. her oto b.ka anayi baciyi karistiran kisilere ünlü bir atasözünü hatirlatmak istiyorum: anani da al git.
sosyal yaşamlarından kadını tamamen soyutladıkları ve onu sadece bir örtü içine gizlemekle kalmayarak eve kapatılmış kendı kendını şarj eden bulaşık makinesi olarak kullananların korkusudur. cariyeleri ile sevişirken bile soyunmasını beklemedikleri için kadın vucuduna yabancı olan bu kişiler, hiç görmedikleri kadın vucudunu görünce ürkmektedirler.
amaç madem dikkatin dağılmaması, kaza yapılabilme riski. o zaman sokaklarda bayanların dolaşması da yasaklanmalı. göze güzel gelenide dikkat dağıtabilir nihayetinde. radyolarda sevgi, aşk şarkıları çalınmamalı. onlarda insanı alıp başka diyarlara götürebiliyor, kazamı yapalım değil mi? şeriat gelsin çabucakta iş yerinde de okulda da sokakta da dikkatimiz dağılmasın.yada böyle örümcek kafalılara ehliyet vermeyelim biz. karşı cins görünce trafik canavarı oluyor, panoda dahi kadın görünce kendilerinden geçiyorlar. ya deniz kenarına gitseler? kim kurtaracak bunları boğulmaktan? dikkat dağılmasından yüzemeyecekler, malum yerlerine kramplar giricek. kaç kişi ölür o zaman, kim vericek bunun hesabını? yüzmeye, tatil yapmaya gitmiş insanlar verebilecekler mi? bu ağır yükün altından kalkabilecekler mi?
(bkz: sinirlendim bak gene)
'ananı da al git' lafından ürkmeyen hatta zerre rahatsız olmayanların eylemi. hangisinin daha ürkütücü olması gerektiği ortada ama...

dikkat dağıtıp kaza yaptırma konusuna gelince de, sayın başbakanın 'kurban olam ayına yıldızına' afişi şahsen benim dikkatimi daha çok dağıttı. yani dikkat dağıtan unsur sadece mayo değil, çok çok kötü düşünülmüş ve çok çok kötü uygulanmış bir afiş de olabiliyor. dikkatin dağılacağı varsa bahane çok...
sapıklıktır. kendi sapıklıkları yetmiyormuş gibi bir de insanları sapık yerine koymaktır.
türkiye cumhuriyetinde yasayan bazi kesimlerin, zoruna gitmis olan durumdur.. irak yada iran dami yasiyorsunuz? nerde yasadiginizin bilincinde misiniz ? Medeni bir ülke oldugumuzu göz ardi edip, iran, irak gibi ülkelere gidenlere üzülüyorum. hangi yuzyılda kaldiniz merak edilesi durum dogrusu. * *

Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz.. Mustafa Kemal Atatürk
nato kafa nato mermerlere ne kadar anlatsak da ürkmeye ve aynı örneği vermeye devam edeceklerdir. ananıza bacınıza giydirin de şehirde gezdirin diyorlar .
evet ! anam, bacım da mayo giyiyor ! ama denize girmek için.
peki o reklamlar niçin yapılıyor ?
mayo bikini giyip şehirde gezin diye mi ? hayır.
dikkat ederseniz arka planlar genelde plaj olur. demek ki reklamların amacı yaz tatili öncesi mayo bikini satmak. dolayısıyla benim anam bacım da onları giyip plaja gidecek. denize girecek.

bu yüzden saçma sapan örnekler vermenize gerek yok. ha yok eger bu reklamlarda poz veren mankenlerin namus bekçiliğine savunuyorsanız o da sizi ilgilendirmez. ben de istemem kendi kızımın mayo giyip billboard'larda olmasını. ama ahlaksızca oldugu için değil. sırf sizin gibi kıl tüy görünce tahrik olanlar yüzünden.ama poz vereni de casaretinden dolayı kutlar, namusunu yargılamam.

bi de birileri anlasın ki rejim öyle şak diye değişmeyecek. yavaş yavaş, sindire sindire... önce hayat tarzımız değişcek, sonra değer yargılarımız. önceden normal gördüğümüz şeyleri namussuzca görmeye başlayacağız. ...
başörtülü şehit annesinin cumhuriyet bayramına katılması nedeniyle protokolü terkeden askerin ve o "kafa"dakilerin şeriat korkusunu gösteren haber. mayo ve şeriat, nasıl düşünemedik, içki ve laiklik nasıl anlamadık, hadi canım, kapıda bekleme yapmayalım, mini etekli kızı diri dire yaktılar duymadın mı, türbanlı doktor hastayı muayene etmedi diye çocuğun pipisini kestiler duymadın mı, hepsi şeriat için yapıldı bu yapılmayan olayların yapılan haberi, hadi yavrum, başka kapıya..

mayonun seni çok laik gösterdiğini daha önce söyleyen oldu mu?
slip hakkımız engellenemez

belediye orayı haşema reklamı için ayırdı, ondan, bir de belki alakalıdır:

--spoiler--
Lütfen şu satırları okuyunuz: "22 yıl ufak tefek gitmelerin dışında Bilgin ailesi ile çalıştım. Ama sonra bir kalemde silinip atıldım! Tabii onlar öyle sandı. 22 yılı silip atmak öyle kolay mı? Yaşadığım acıları, gazetem için yaptıklarımı, Zafer Mutlu'nun 'Hadi oğlum, aslan oğlum patlat Şamdan'ı, 200 bin satsın, soy karıları' dediğini unutmak kolay mı? 'Helal olsun sana Kenan. Koçum Kenan. Bu hafta Şamdan yine Sabah'ı patlatmış. Tam 270 bin fark atmış. Önümüzdeki hafta kimi soydun oğlum, soy oğlum soy, hepsini soy...' Eee, soyduk kızları Zafer Bey... Peki, şimdi ne olacak?" Magazinci Kenan Erçetingöz 15 Şubat 2001 tarihinde yazıyor bunları.
--spoiler--

http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=3148

az soyucu değilmişsiniz ha, hakkınızı verelim.
bir kısım misojinist organizma için sözkonusu olan ürkme durumu. muhterem akp iktidarının mübarek belediyesi de açık havadaki mayo reklamlarına izin vermiyormuş ama bunun kadın düşmanlığı ile ilgisi yoktur canım. vardır o yüce insanların mutlaka ulvi bir nedenleri. o billboardlara falan cıbıldak kadın fotoğraflarını koyacaksınız, gece üşüyecekler sonra. rte olsun kadir topbaş olsun çok incelikli düşünürler. anlayamazsınız siz.

hem dort bucuk yillik iktidarda seriata yonelik noldu ki?

bekleyin. yavaş yavaş. aşama aşama. sindire sindire.

http://www.milliyet.com.t...07/05/16/son/sontur06.asp