bugün

Daha önce yazmıştım.
(bkz: basmak yasak)
Kısaca özetlemek gerekirse, kitaplar fikirlerin yayılmasına sebep olur ve böylece nüfusu kontrol altında tutmak güçleşir.
bu fikirlerin bazıları ekonomik refahı arttırmak için yeni ve değerli yollar sunabilirse de bazıları yıkıcı olabilir ve mevcut siyasal ve sosyal durum için tehdit oluşturabilir.
ayrıca, kitap bilgiyi herkese ulaşılır hale getireceğinden bilgiyi kontrol edenlerin iktidarını da sarsabilir. bu da elitlerin kontrolündeki statüko için tehdit oluşturur.

günümüzde, eğitim sistemiyle bu kadar uğraşmalarının, sınav sistemini sürekli değiştirmelerinin, okumuş insanlardan bu kadar korkmalarının başka sebebi olabilir mi?
biliyormuydunuz ?

nasıl ki recepten önce mağaralarda falan yaşamıyorduysak

osmanlı döneminde de arapça konuşmuyorduk

aslında yobaz ve softa takımı

halkın arapça dahil hiç bir şey öğrenmesini istemiyordu

tek istedikleri kendileri gibi, yobaz ve cahil

din elden gedeyooowwwww

dedimiydi

sokağa dökebilecekleri bir güruhtu.
Onunla ilgisi yoktur. Osmanlı eğitim sistemi ezbercidir. Çok kitap basılmaz. Basılan kitap çok okunur.
atatürke bu kadar hakaret etmelerinin sebebi de bu

ilk kuran tefsirini, tüm masrafı kendi maaşından

karşılanmak üzere yazdırmış ki, o kitabı süslü

kaplara sarıp, yükseklere kaldırmasınlar,

aşağı indirmekle de kalmasınlar

açıp içindekileri de okusunlar diye

neymiş ? kuranı normal vatandaş okuyamazmış

eeeee anca götü boklu bir yobaz açar okur

millete anlatabilirmiş. anlatmış ta ne olmuş ?

o yobazların çoğu ajanların iti köpeğiydi.

neyse sabah sabah sinirlenmiyim şimdi

zaten kimse böyle şeyleri umursamaz.
Sonrasında ibrahim müteferrika efendiyi hiç etmişler ve Osmanlı'nın yıllarca geri kalmasına sebebiyet olmuştur. Sebeb olarak ise kuranı kerimin basılması olayı oldukça etkilidir. Şeytan işi olup Kur'an'ı Kerim'i değiştirecekler mantığı ile halkı galeyana getirmiş ve işler çığrından çıkarak halk matbaayı basmıştır. Tabi ki bunda işsiz kalacağız korkusu yaşayan hattatlar etkili oldu.
Kıyamet sürecini hızlandırıp kendi teolojik argümanlarını kullanan evanjelik tarzi bir yaklaşım.
Biraz baktımda matba Çin'de bulunmuş 7.yüzyıllarda avrupayada 1500lü yıllarda gelmiş 200 yıl sonrada Osmanlı'ya gelmiş.
Dedelerinin mezar taşlarını okuyamamayı kendine dert edenlerin dedeleri bunlar.
O günde mikroptular, bugünde mikroplar.
Çağın gerisin'de kalmanızı sağlayan bir buyruktur.
Matbaacı ibrahim müteferrika yanlış hatırlamıyorsam Osmanlı'da matbaayı kuran.