bugün

bakkalın poşetin içindekilere tip tip bakmasına sebep olacak hadise. mesela ekmek almayı unutmuşsunuzdur ya da gazete alacaksınızdır belki. insan rahatsız oluyor o bakışlardan, kendini kötü hissediyor. kaç kere bakkala girmeden, cipslerin önüne bıraktım poşetleri kim bilir...
önce bakkala daha sonra markete giderek çözülebilecek sorundur.
duygusal bakkal amcayı derin bir kedere gark etme durumudur.
gün gelip de bakkalın insiyatifi gerektiren durumlarda asla size yardımcı olmamaya sağlam bir gerekçe oluşturan eylemdir.
bakkaldan sadece bir ekmek alarak ayrılıyorsanız çok acı bir durumdur . bazen ihtiyacım olmadığı halde sırf ayıp olmasın diye bakkaldan gofret , çikolata almışlığım olmuştur .
çok beter bir durum. bizim karşı bakkalda fatma abla var. normalde muhabbetimin iyi olmasına rağmen ne zaman elimde başka bir markete ait poşet görse dövmekten beter halde karşılıyor beni. anında suratı düşüyor, bir imalı bakışlar falan. beş dakika konuşmuyor bile benle. sonra o can alıcı sorusunu soruyor. ' doldurmuşsun gene torbayı, nasıldı alışveriş bakalım? valla darılmıyorum sen de haklısın fiyatlar çok daha uygun, bana da alsaydın bir gofret bari' insanın içinden dalga mı geçiyorsun demek geliyor ama bunu yapmıyorum sözlük. çıkartıp gofretimin yarısını onla payşlaşmak geliyor, öyle psikolojimle oynuyor fatma abla işte. sonra da arkama bile bakmadan uzaklaşıyorum o bakkaldan, gözlerimi kaçırarak.
peşin paralı müşteriyseniz eğer, normaldir. cebinize uygun yerden alışveriş yapma hakkınız var sonuçta.

ama o bakkala borcunuz var ise, ve bu hareketi o zaman yaparsanız okkalı bir küfürü hakedersiniz. yaptığınız düpedüz ibneliktir.
hainliktir. poşetler eve bırakılmalı ve öyle gidilmelidir bakkala.

peşin çalışsanız bile ayıptır ! adam size öyle bir bakar ki yerin dibine girersiniz.
her boku büyük marketlerden alıp unutulan küçük şeyler için -ki bu sıklıkla ya ekmektir ya sigaradır- bakkala girme durumudur. mecbursundur.
geri mi dönecen o kadar yolu. alıver işte evin altındaki bakkaldan.

zaten bakkal ahbaptır. sıcaktır. halden anlayandır. rahatlıkla bu tarz bir eyleme girilebilir.
bakkalın küfür dolu bakışlarına hedef olmaktır "git ne alcaksan o marketten al lan şerefsiz" der gibi hal ve tavırlara maruz kalmaktır.
genelde marketten ekmek almayı falan unutursunuz, böyle bir içiniz burulur, market de uzaktır geri dönemezsiniz, erinirsiniz. sonra o suçlu edayla, başınız yerde omuzlar düşük girersiniz bakkala. sevgiliyi aldatmak gibidir. bakkal bozmaz sizi bilirsiniz ama içinden de çok pis sövüyordur orası kesin. çok zorda kalmadıkça yapılmaması gerekendir.
ayiptir yapmayin. (bkz: cocugunuz size pic mi desin)
sıkıntı yaratacak bir durumdur. adamlar zaten çok kazanamıyorlar...
yüz kızartabilir. Bir marketten başka bir markete geçerken de bu böyledir. Onlara tercih edildiklerini hissettirmek istemezsiniz. Bilirsiniz müşteri istediği yerden alışverişini yapar. Ama giremezsiniz öyle o poşetlerle içeri. Ya poşetleri elemanın birinin eline verip dışarıda beklemesini söylersiniz öyle girersiniz ya da saklayarak iş görmeye çalışırsınız. Garip.
rahatsız eden durumdur. markette bulamadığınız bir şeyi bakkalda vardır umuduyla girecekken birde bakarsınız elde farklı bir marketin poşeti vardır ee bakkalda ki de yıllardır tanıdığın amcadır ondan değilde daha büyük yerden ve daha uygun olarak alınan malın görmesini istemezsiniz rahatsız olursunuz, neyse bir şekilde içeri girersiniz. eldeki poşetleri gizlemeye çalışarak yüz kızara kızara alacak alınır sonra hızla oradan uzaklaşılır.
Bakkaldaki alışverişin kısa sürmesini sağlar. Muhabbet hiç olmaz.bakkal emmiye ayıp olur.