bugün

netflix’te dolanırken “love and other drugs” a denk geldim. beklentisiz, bırakırım diye açtım, iyiymiş. tam anlam yüklemeden izlenen pazar filmi. böyle sade, net insanları da filmleri severim. hasta kız klişesi olmasına rağmen duygu sömürüsü, çiğ romantizm yok. temiz film. bu arada “love and other drugs”ı “aşk sarhoşu” diye çevirmek nedir ya. ikinci sınıf yaz dizisi gibi. hadi “drugs” ı birebir çeviremediniz, bari “aşk ve diğer bağımlılıklar” yapsaydınız. filmin havasını verirdi. yine entelektüel bir krize girdim. shame on you.
Gerçek yaşamda kadın düşkünü bir insan evladını en ufak kötü alışkanlığından bile vazgeçiremezken Anna ablamız kötü hastalığına rağmen esas oğlana kendini kabul ettirdi ya. işinden gücünden vazgeçirdi yanına aldı adamı. Hayır bu zaten olması gereken -eğer aşıksan- lakin gerçek hayatta olma olasılığı zayıf, insan umutlanıyor bulamayınca üzülüyor falan her neyse.
Yine de izlenilir. Çünkü anna hathaway su gibi kadın (kıvırcık saçları ve bembeyaz yüzü, bir kadın olarak beni bile etkiledi) ve onu izlemek büyük keyif.
güzel film. izleyin.
olumsuz eleştirilerle yerle yeksan edilmemesi gereken bir sinema filmi bence. tamam pfizer kopek gibi reklam yapmış, tamam cok seks sahnesi var ama sorarım filmde olan biten her şey hayatın gerçeklerinden kesitler değil mi? ayrıca film, sonunda kendi kendini eleştirmiş, aferin almıştır. kazanan aşk olmuştur.
Aşık olma isteği uyandıran filmdir.
güzel filmdir lakin tüm aşk filmlerinde bir adet hasta kıza aşık olunmaktadır, hep hastalara mı aşık olunuyor bizde niye yok dedirten filmdir.

bir başka hastalıklı kıza olan aşk için (bkz: sweet november)
sıradan bir hikayeyi iki saat boyunca sıkmadan anlatabilen, bol sevişmeli, vurucu herhangi bir sahnesi olmamasına rağmen, insanı etkileyen bir film.

çok fazla bir şey beklemeden, kız arkadaşınızla beraber izlediğinizde keyif alabilirsiniz. benim şahsi beğeni puanım 6.5/10.
2004 yapımı a moment to remember kore filminden esinlenildiği düşündüğüm 2010 yapımı idare eder bir film. anna hathaway denen kadın kesinlikle filmlerde daha hoş ve güzel.
bende ilginç anısı olan film. Saat gece 3-4 film izleyeceğiz 3 tane erkek bakıyoruz. arıyoruz arıyoruz ardından film bulamayıp bu filmi izliyoruz. saat gece 6 da bitiyor. 2 saat süren bir işkence. film kötü müydü? hayır ama emin olun yanınızda iki erkek varken izlenecek bir film değil.
sağlam romantik komedi filmlerinden birisidir. tavsiye edermiyim? evet ederim.
başrollerini Anne Hathaway ve Jake Gyllenhaal oynadığı, erotik sahnelerin bol olduğu, yer yer dram barındıran romantik komedi filmi. parkinson hastası genç kız ile bir ilaç satıcısının hikayesi anlatılıyor.
herkesin aklında farklı ve *ayrıntı kısımları kalan ancak benim aklımda son kısımdaki otobüsten inip yaptıkları konuşmanın kaldığı kısımdır.*
filmi biraz önce izleyip sözlüğe girdiğimde filmin adını sol framede görüp şarşırmama sebep olan film.
oldukça açık sahnelere sahip ama oldukça iyi bir duygusal yapım diyebilirim. hem aşkın içinde seks yok mu aşk filmlerindeki açık sahneleri garipsememek gerek.
(bu arada parkinsonun bu kadar boktan bi hastalık olduğunu bilmiyordum.
Reklamcı gömleğimi giydiğim zaman ayrı, pijamamı giydiğim zaman ise daha bir ayrı bayıldığım filmdir.
harcanan zamana yazık. klişelerin filmi. inanılmaz derecede basit bir film. ey okur; bunu okuyorsan tavsiyem şudur ki:
git tuvalette gelmeyen kakan için 15 dk bekle -ki mutlaka başarıya ulaşırsın- ama bu filmi sakın ola ki seyretme. zamanın değerli; sen değerlisin.
bu ne lan seçim propagandası gibi oldu. neyse işte demem o ki izlemene gerek yok yani.öpt kib sçs bye.
pfizer'ın reklam yapmak yerine komple film yapıp, bir taşla iki kuş ve binlerce kalp vurduğu film.
muhteşem olmasa bile gayet güzel bir filmdi. içerisinde rekabeti, aşkı, acıyı ve bu tarz birkaç duyguyu daha barındırıyor. romantik komedi tarzında bence gayet başarılı olmuş. boş vaktinde hangi filmi izlesem diye düşünen arkadaşlara şiddetle tavsiye ederim. kimi yerinde gerçekten çok güldürürken, aynı zamanda gözlerinizin de dolmasına sebep olabilen bir filmdir.
--spoiler--
kız : ama bunlara hiç ihtiyacın yok, çünkü beni dinlemiyorsun bile. senin için bu ilişki kurmakla ilgili değil, seksle ilgili bile değil. sadece, kendin olmanın acısından kurtulmak için böyle. benim için de sorun değil, çünkü benim istediğim de tam olarak aynı şey.

oğlan : bunun anlamı, bahşiş bırakmama gerek olmadığı mı?
--spoiler--

hehe. izleyin olm. komik lan. aşk falan vaR. duygusala bağlıyosunuz iyice.
başroldeki oyuncaların (ki sadece onlarlada sınırlı değil) sürekli yiyiştiği *, son onbeş dakikasında duygusal kırıntı içeren filmdir.
filme laf edenler nesine laf etmiş anlayamadığım filmdir. bu türde binlerce film izlemiş biri olarak baya baya güzel, unutulmayacak bir romantik komedi olmuş. kesinlikle boş bir film değil. 10 üzerinden 9...

ayrıca (bkz: anne hathaway)****
filmin kapağına bakıp, cinsellik var, emmeli gömmeli tipik bir amerikan filmi deyip geçilecek sıradan bir film değil.
gerek erotik komedi, gerek ilaç sanayinin ürün satışları için izlediği politika gerekse bir dramı içeriyor.
filmde halk arasında sıkça bilinen viagra prozac gibi ürünlere de değinilmiş. film biraz da pfizer ı reklam ediyor. muhtemelen pfizer ın da filmin yapımcılığında katkısı vardır.
viagra ve pfizerin yükseliş dönemleriyle , iki gencin aşkının bağdaştırıldığı filmdir.
ilaçların yarar veya zararı hakkında pek eleştirel davranılmaması ayrı bir konu .
müstehcen melodramdır. mümkünse sabaha karşı izleyin ve film sizi duvardan duvara vursun. *
hoştur, güzeldir kendini izlettirmiştir. ayrıca filmin sonunda çalan şarkı çok başarılıdır.
(bkz: regina spektor-fidelity)
jake gyllenhaal ve anne hathaway'in deli gibi sevişip durduğu yarı çıplak gezinen bir film. konu çok bilindik ama gerçek hayatı anlatır nitelikte olduğundan oturup izlenebilir. tam bir tıbbi mümessil filmi * *
en merak ettiğim noktada; pfizer filmin yapımcılığını mı üstlendi ana sponsor mu oldu acaba?
güncel Önemli Başlıklar