tavugun v seklindeki kemigi...
(bkz: lades tutusmak)
bir tavuk markası.
tavuğun lades kemiğini iki kişinin birer ucundan tutarak kırması,birinin aklımda demeden bir şeyi ötekinden almasıyla yenilmiş sayılarak biten oyun.
karga isimli yazarin oldukça iddialı olduğu hesaplaşma türü...
horoz, tavuk, yumurta ureticisi $irket
bazen can sıkıntısından ortada tavukla ilgili hiçbir şey yokken de ladese girilebilir.serçe parmaklar birbirine kenetlenecek şekilde neyine olduğu kararlaştırılır.hafızası iyi olan taraf sonucunda güzel yemekler yiyebilir
(bkz: lades muhallebicisi)
küçük iskender'in cemal süreya'ya ithafen yazdığı enfes şiiri:

hayatta kalmam büyük iddia
bunca kötülüğe rağmen kandıramazsın
beni tanrım

aklımda
bir kemik adı. bulunduğu hayvanlara da tavuk denir.
ölüye saygısızlıktır. tamam gidiyosun hayvanı yiyosun. ona bi lafım yok, ben de yiyorum. hatta çok seviyorum. ama abi sen manyak mısın da hayvanın kemiğini ucundan tutup çekiştiriyosun ve kırınca da "eheheheh lades" diyosun ya. hayvanı yemiş bitirmişsin zaten. hem o senin kemiğini çekiyo mu ya? veya ben senin kemiğini çekiştirip gülsem lades desem hoşuna gider mi?
kalp krizine neden olabilecek tek kelime.
Aklımda, hatırımda anlamlarına gelen Farsça bir kelime.
(bkz: ladesçi)
Uzayacağa benzer
Tutuştuğumuz lâdes. işi gücü bırakıp
Mezarlığa nâzır
Bir eve taşındım. Ölüm, sen beni aldatamazsın,
Aklımda!

(bkz: behçet necatigil)
Yasakani'nin yenilemediği oyun, zira her hafta sigaralarının yarısını bu şekilde çıkartır. *
"yürek kemiğiyle lades tutuşuyor iki çocuk..." dizesinde küçük iskender'in bahsettiğidir.
ladesim lades olsun mu?
agzin sekerle dolsun mu?
havada bulut,
sen bunu unut.

seklinde bir tekerleme soylenerek baslanilan iddia.
LADES

Dün akşam dedim şen sevgiliye;
Seninle lades tutuşalım diye.
imalı bir eda katıp sesine,
Sevgili dedi ki; "Söyle nesine?".
Dedim aldatırsam ben seni,
Öpeyim bir kez beyaz enseni,
Aldanırsam üç gün yüzüme bakma,
Saçını önümde çözüp bırakma,
Görelim yenecek diye kim kimi,
Güldü; kabul etti bu teklifimi...
Sevgilinin dalgınlığı benden de derin,
Otururken kuş tüyü ipek minderin
Bir ucunda o, bir ucunda ben
Başımız önde düşünüyorken
Ne hile bulalım diye yarına
Sevgili saçını omuzlarına dökerek dedi ki;
"Al tara saçımı, bir tel incitmeden!"
Ben oyunu, ladesi değil,
Tüm benliğimi unuttum bir an
O'nun bu beklenmeyen iltifatından
Daha tarağa elim gitmeden
"Lades!" dedi, yerinden fırlayarak,
Düştü, parçalandı yerde fildişi tarak...

(bkz: Nazım Hikmet RAN)
idiaya tutuşmak anlamına gelmektedir.tavuğun kanat kısmındaki etleri iyice yedikten ve sıyırdıktan sonra,kemiğin bir ucundan biri diğer ucundan ise diğeri tutar ve lades başlamış olur.
lades kuralları;

-karşındakinin yediği tavuğu sindirmesini bekledikten hemen sonra boşluğundan yararlanarak eline ilgisini çekebilecek herhangi bir şeyi tutuşturmak ve lades yapmaya çalışmak.
-ne olursa olsun gaflete düşmemek.bir anlık unutkanlık çok pahalıya mal olabilir.
-kaybedecek olursanız ki bu unuttuğunuzu ve arkadaşınızdan bir şey aldığınızı gösterir,hemen iddayı unutmuş numarasına yatmak.
yazmam bir daha,
aşkım ben sana,
aşk ladesti,
AKLIMDA.
erol evgin'in 1986'da sembol plak'tan çıkardığı ve sanat müziği söylediği 2. ve son albümüdür. ayrıca şarkıcının uzunçalarda çıkardığı son albüm olan ve 16 nisan 2010'da enter müzik tarafından 1985'te çıkan yeni bir gün doğarken albümü gibi yeniden basılan bu çalışmadaki şarkılar şöyleydi:

a yüzü

01 Lades
02 Seneler
03 Seni Sordum Yok Dediler
04 iki Çocuk
05 Hadi Seviyorum De
06 Servi Boylu, ince Belli
07 Ankara Koşması

b yüzü

08 Mahur Saz Semaisi
09 Bir Rüzgardır Gelir Geçer Sanmıştım
10 Mektupların
11 Beraberiz
12 Benimledir
13 Potburi (Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar, Yıldızların Altında, inleyen Nağmeler)
erol evgin'in 1986'da sanat müziği söylediği 2. ve son albümüne adını veren ve pek bilinmeyen şarkısı. sözü bekir mutlu'ya, müziği bilge özgen'e ait bu şarkının sözleri şöyleydi:

bilmem hatırlar mısın, ikimiz de çocuktuk ?
komşu bahçelerinde gizlice buluşurduk
çamların iğnesiyle hep lades tutuşurduk

seneler nasıl geçmiş, bir an durup baktım da
lades deme sevgilim, unutmadım, aklımda

deli dalgalar gibi gözlerimde coşardın
çılgın arzular gibi gönlümde sen yaşardın
istediğim tek sendin, kalbimde hep sen vardın

seneler nasıl geçmiş, bir an durup baktım da
lades deme sevgilim, unutmadım, aklımda
trenin kapısı bozulur. hava fena halde soğuktur.

kapıyı itersin soğuk girmesin diye.

bir iki üç...

açılır. kapatırsın.

bir iki...

açılır. kapatırsın.
...

ve gene açılır...

yüzün bozulur. o an, bile bile lades olursun. trene soğuk hava dolmuştur çoktan.

sen gene zorlarsan gene lades olur. çünkü açılacaktır o kapı. kabul edemezsin ama; kapı, çok önceden bozulmuştur zaten. bozulursun bu işe.

bile bile bozulursan lades olursun.
dokunan o son sözler de bozdurur ve hep aklında olur üstelik.