bugün

Fellini nin Marcello Mastroianni ile ilk buluşması olarak adlandırabileceğimiz 1960 tarihli filmi, ayrıca yönetmenin en bilinen filmlerindendir.
Fellini'nin italyan sosyetesi ve onu takip eden magazin dünyasıyla sıradan insan arasındaki kopukluğu sorguladığı filmi. Filmin sonundaki sahnede küçük kız ile Marcello Mastroianni birbirlerine seslerini duyuramazlar. Film değişmeyecek bir gerçeği vurguluyor gibidir.
pvd'nin in between albümündeki en sağlam parçalardan biri.
siyah beyaz bir fellini filmidir.
italya'yı ziyarete gelip, burada tatil yapanların. bu ülke hakkındaki genel izlenimini yansıtan tümcedir. türkçesi; tatlı hayat.
Günümüzde sıkça kullanılan paparazzi isminin ortaya çıkışı da bu filmle olmuştur.
ohh hayat sana hayat demenin arapçası, belki de ispanyolca tam emin değilim şu an.
felli'nin bir filmidir. sosyete hayatının o miğde bulandıran, karmaşık, mutsuz, parasal olarak çok yüksek yerlerde olmalarına rağmen nasıl bir sefil hayat yaşadıklarını, iyi bir kurguyla, ustaca gözlemlerle anlatmaktadır.

çıktığı dönemde oldukça sıkandal yaratmış, yasaklanmış, kimi ülkelerde de sansürlenerek izletilmiştir. ve felli'ni bu filminden dolayı -tam olarak süresini bilmediğim bir hapis hayatı yaşamıştır.

filmin bir yerinde geçen şu konuşmayı unutmam imkansısızdır:

' en sefil hayat bile, her şeyin önceden belirlendiği, toplum tarafından düzenlenen bir varoluştan iyidir.'
üstadın biraz fazla ve gereksizce uzattığını düşündüğum filmdir.
Film Cannes'ta Altın Palmiye almış.Fellininin eleştiri dozu en yüksek filmi.Burjuvaziyi yerden yere vuran bir film.Fellininin alaycı tavrıyla bir başyapıt ortaya çıkmış.Açılış ve kapanışı çok başarılı.Finali deniz de yaparak françois truffaut'ın Les quatre cents coups'una selamı çakmış.Ayrıca katolik partisini de rahatsız etmiş bu film.
--spoiler--
- en sefil hayat bile, her şeyin önceden belirlendiği, toplum tarafından düzenlenen bir varoluştan iyidir.

- bazı geceler bu karanlık, bu sessizlik beni boğuyor. huzur beni korkutuyor. hem de her şeyden çok. bu sessizlik ardında cehennemi gizleyen bir maske gibi geliyor. o zaman çocuklarımın geleceğini düşünüyorum.
dünya harika bir yer olacak deniyor. bir telefon konuşması her şeyi sona erdirmeye yetecekken, bu nasıl olabilir? insan tutkulardan, duygulardan uzak yaşayıp kendini bir sanat eserindeki uyuma vermeli. zaman dışında yaşayacak kadar, her şeyden uzaklaşacak kadar çok sevmeyi öğrenmeliyiz. Buna mecburuz.
--spoiler--
"Sen yaratılışın ilk günü yaratılan ilk kadınsın. Sen, ana, kız kardeş, sevgili, arkadaş, melek, şeytan, dünya ve evsin"

görsel
1 saatlik kısmını izleyip sıkıntıdan 2 kere kapattığım film. Ama elbette sorun bendedir çünkü fellini büyük bir yönetmen.
görsel
ilk gösterimini yapalı bugün 59 yıl olmuş, e biz de açtık izledik.
bir de filmdeki en sevdiğim repliği bırakayım şuraya:

“seçim yapma, hep seçilen ol.aşkta da seçilmiş olmak yeğdir.”
fellini’nin 1959 yılında roma sokaklarında, daha çok sabaha karşı çektiği filmi, keskin dürüstlüğü ile öne çıkan bir komedi-dram türü film.

“sen yaratılışın ilk günü yaratılan ilk kadınsın. sen, ana, kız kardeş, sevgili, arkadaş, melek, şeytan, dünya ve evsin.”