bugün

karşısındakini üzmemek için gerçek duygularını gizlemektir.
Ufak ufak birikir anlaşılmadıkça.Sen ne kadar hassas olursan ol muhataplarından aynı anlayışı, beklediğin ilgi ve saygıyı göremiyorsun.Düz adam,kaba herif olmayı her zaman tercih etmeyiz,zorunda kalırız.
Kırılmamak,kandırılmamak,hiçe sayılmamak için..
'dünya hassa kalpler için cehennemdir.
Çeşitli aşamalardan geçerek dibe vurmak. Önce içe atmak, zamanla içe dönmek, daha da içe kapanmak. En sonunda patlamak. Sabrın sonu selametmiş ya hani, külliyen yalan. Sonuç; paranoyak!
sizi biri kırıyor ise sizde onu kırın gitsin. direk söyleyim niye siz ezilip büzüleceksiniz ki. bende karşımdaki insan kırılmasın diye elimden geleni yapardım. ama karşımdaki her zaman haddi aşıp daha da çirkinleşmeye başladı. zaten sizi seven, değer veren kişi sizi kırmaz , kırsa da anlar ve özür diler. adamına göre davranın ve kendinizden taviz vermeyin. günümüzdeki insanlar naiflik, mütavazılıktan felan anladıkları yok.
Kırıldığınızı belli etmeyin, direkt açıkça söyleyin. Sen kırılıp üzülmüşsen bi zahmet o da bunun farkına varsın. Söyle ki Onun tavrına göre ilişkinin gidişatını belirleyebil. Sana şundan şundan dolayı kırıldım, kızdım, üzüldüm vs duygun her ne ise söyledikten sonra telafi etmek için çaba harcıyorsa arkadaşlığın, dostluğun, sevgililiğin doğru yoldadır. Yok umursamıyorsa salacaksın onu, vaktini harcamaya değmez. Senin o kalbin millet rahatça kırıp döküp bir şey olmamış gibi yoluna devam etsin diye çarpmıyor. Herkes ne yaptığını, neye yol açtığını bilmeli ki ona göre sana da başkalarına da davranışlarını düzeltsin. Söyleyin çekinmeyin.
içinizde büyür büyür ve dayanılmaz olur. içinizi dökün karşıdaki düşünsün.

Ayrıca sizi kim kırıyor?? çok ayıp ediyorlar.
tertemiz belli ederim. bırak karşımdakini ortamda kim varsa anlar.
belli etmek lazım ki olaylar insanın içinde daha da büyümesin.

üzülme veya göz dolmasından ziyade salvolar şeklinde o kişiyi asık suratla tersleyerek yapıyorum bunu. genelde güleç bir insan olunca daha net anlaşılıyor karşıdan.
insanın kendini törpülemeye çalışırken düştüğü bir yanlış.
Evet, dan dan konuşup söylediği sözlerin nereye gideceğinî kestiremeyip ve bunun ağır sonuçlarını görüp "azıcık kendimi tutayım, herkesi kırıyorum laflarım olmadık sonuçlar doğuruyor " demekten kaynaklanan sonuç.
Orta yolu bulmak, hem karşıdakini hem kendini kırmamak biraz zaman alıyor. Duygusal olarak doğru bir rehbere de ihtiyacınız var.
Bal gibi, mis gibi belirtilmelidir, herkes, haddini, nerde durması gerektiğini, neyi, nerde, ne zaman yapıp, yapmaması gerektiğini öğrenmelidir.
Hayat ve iletişim başka türlü yürümez.

Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış..
Nedenmiş efenim?! Haberi olacak...
Dağ efendi ne halt ettiğini bilecek, yok öyle yağma!
kırıldığımı yada belirli bir kelimeye söze kızdığımı kimseye belli etmem yüzümü mimiklerimi asla bozmam normal bir şekilde aldırmam bunun temel sebebi de eğer insanlar yumuşak noktanızı görürse bilirse sürekli o noktanıza vuracaktır. zayıf noktanıza saldıracaktır.
Sanıyorum çocukluk ile bağlantılı bir mevzu. Hiç olmazsa benim öyle.

Babamla harika bir ilişkimiz vardı. aslında biraz hastalıklıydı çünkü birbirimize korkunç şekilde bağlıydık. Hâlâ her gün birkaç kez arar, taşındığım eve gelir benimle yaşar, duramaz bensiz. Babamın söylediğine göre bir kez onun tarafından büyük bir kırgınlık yaşamışım. Yüzümde o kırgınlığı gördüğü için kendisini hiç affetmedi. Hâlâ anlatırken gözleri dolar. Bir şekilde o günün etkisiyle ben hissettiğim seyleri söylemedim, babam anladı.

Ancak annemle işler tam tersi ilerledi. Zamanla beni öyle bir duruma getirdi ki mecburi olarak dışarıdan ne hissettiği belli olmayan bir insan haline geldim. Çünkü babamın anlayıp üzüldüğü her şey annem için öne geçmekti. Aramızda böyle saçma bir rekabet yaratmıştı babam nedenli. Üzülsen, kırılsan, ağlasan bunları zafer sayıyordu. Dinlediğim müzik türüne göre birinin beni üzdüğünü düşünüp bundan keyiflenebilen hallerine bile şahit oldum.

Sonrasında ortaya bu çıktı. Ne üzüldüğümü belli edebiliyorum ne kırıldığımı. Güçsüz görünmemek için güçlü rolü yapıyorum. 10 senedir beni tanıyan çocuk beni ağlarken gördüğü günü hatırlamıyor. 23 yıldır tanıdığım en yakın arkadaşım bile ağladığım gün ile ilgili düşünmeden örnek veremez. Oysa çoğu gece ağlayan biriyim. Belgesel izlerken bile ağladığım olur. Sorun kimsenin yanında ağlayamıyor olmam.

Ancak şunu biliyorum, böylesi bazen daha iyi. insanların çoğu ellerine güç geçtiği an acımasız biri oluyor çünkü. Çoğu insan kendisinden daha güçsüz gördüğü insanı ezerek güçlü hissetme derdinde. Çocuklar bile böyle. Akran zorbalığının altında bile güçlü hissetme ihtiyacı var. Birini seviyorsun her yeri ayrı ayrı oynamaya başlıyor. insanlar aşırı değişik.
Bazı insanlar sizi kırdığını anlamayacak ya da Anlamamazlıktan gelecek ve hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam edecek kadar geri zekalıdırlar.

Susmak bazen çok şey anlatır elbette;
Lakin daha konuştuğunuzu anlayamayan insanlardan sessiz kalarak sizi anlamalarını beklemek ve hatasını söylemeyerek sizi tekrar tekrar kırmasına fırsat vermek her şeyden önce kendinize haksızlık etmek değil mi?
Bizim gibi enayilerin yapacağı iş.
Her şeyin boka sarmadan ilk asamasi.
belli etmem evet..hatta kırılmamışımdır bile. ama artık sosyal mesafeyi aşamıyor olduğunu epey zaman sonra sadece hissederek anlar. hem bir insan seni kırabiliyorsa duygusal bir yüktür o. seni yükten kurtarmıştır. o an o rahatlığı da hissederim içim gülümseyerek..
kırıldığını belli etmeyen, kırılmalara mahkumdur.
Bir insan için, ne kadar mümkün, bilemem. bildiğim; belli etmedikçe, kırmaya devam ettikleridir, kıranların.
Bu ben oluyorum sanırım.
Aha bu ben oluyorum.Belli etmeyelim o üzülmesin diye diye paramparça olduk amk (bkz: Teoman -paramparça)
seni kıran herkese tecavüz etmek lazım fakat yasalar buna engel oluyor.
Birine kırılınca söylemeyip onun anlamasını beklersiniz fakat o kişi bunu asla anlamaz. sonra mı? hiçbir şey olmamış gibi devam.

görsel
“Yok ya ne üzülcem al bu da bana yaramaz artık” Temalı.
aldığımız tepki ay buna mı kırıldın olduğu sürece en iyisidir. size değer veren insanlar siz belli etmeseniz bile hisseder, onun dışındakileri de salın gitsin onlara hiçbir duygunuzu göstermeyin yapacakları tek şey sizi daha çok üzmek olur.
Yeni kırılma süreçlerine yelken açmaktır.
Doğru değildir.

Uygun bir dil ve tavırla anlatılmalıdır.
Hayat böyle geçmez mirim!
Dürüst olun!
Şu görselle somutlaştırmanın mümkün olduğu durumdur:

görsel
çok ince insan işidir bunlar, fark edince vicdan yapıp daha çok seviyorum. bu tür insanlar gerçekten karşısındakini kırmamak için üzülürken bile kötü söz söylemeyen insanlar. o yüzden böylelerine naif davranmak, o yönde karşılık vermek gerekir. kırılgan oluyor çünkü.
yavaşça kadına üstünden kalkmasını söylersin, ne oldu derse çektiğin acıyı yüzünden belli etmemeye çalışarak 'işim vardı aklıma geldi aniden, gitmem gerek' dersin, eline alırsın sağına soluna bakarsın morarma var mı diye, sonra da doğru üroloji polikliniğine....