ne kadar dikkat ederseniz edin nihayetinde s.ke s.ke operasyonla sonuçlanacak -pardon- sonuçlanmayacak hastalıktır. pistir. pisin kralıdır. muhtemelen ameliyattan sonra tekrar eder.
ağda yapılan bölgede olma olasılığı daha fazladır. illet bir şeydir.
kuyruk sokumunda çıkanı en iyisidir.
sadece erkeklerde olduğunu sandığım hastalıktı. * *
ufak veya önemsenmeyecek hastalık sanıyordum.
ama kaldığım yurtta gördüm ki kadınlarda da olabilirmiş.
ufak veya önemsenmeyecek bir hastalıkta değil imiş.
düşmanımın başına vermesin Rabbim.
artık nasıl bir ağrı yapıyorsa kıvrandırıyor insanı.
3 saat önce ameliyat olup kurtulduğum hastalıktır.
ben merak edip sözlükten çok araştırmıştım, aynı durumda olanlar için ben de bilgilerimi aktarmak isterim.

uzun süredir kıl dönmesi vardı bende ancak rahatsız etmiyordu, 2 sene önce askerde apse yapmıştı bir kere ve sevk bekle, ambulans bekle derken o abse öyle bir hal almıştı ki değil oturmak, cm cm yürüyor, ayakta bile iki büklüm duruyordum, kabus gibiydi. doktor apseyi kesip akıtırken çektiğim acıyı hala hatırlarım (öyle bir iltihap çıkmıştı ki kokusu, karşıdaki hasta odasına gitmişti). neyse o apse alındı, rapor alıp yattım 15 gün koğuşta falan sonrası güzeldi. nasılsa tekrarlamıyor diye umursamadım.

geçen hafta baktım yine ağrıyor ve apse yapmaya başlıyor, bu sefer hemen doktora gittim. doktor kesti apseyi ki geçen seferki kadar olmasa da yine çok canım yandı. zaten kıl dönmesi şikayeti olan birisi büyük ihtimalle bu durumu yaşamıştır, bilir o acıyı. o zaman anladım ki ameliyat olmam gerekicek, tekrarlıyor çünkü.

doktor lokal anestezi ile yapıcam, kısa bir şey zaten dedi. ben de gelip internetten araştırmaya başladım. sözlüğümüze ve ekşisözlüğe baktım; bakmaz olaydım. narkoz verilenler baş ağrılarını, işeyememe durumlarını falan yazmışlar; ki o işeyememe durumunu askerde yatarken yanımdaki kişi yaşamıştı,şahsen yaşamak istemem. neyse, lokal anesteziyle olanları okuyorum, yazmışlar işte "işkence gibi, seçim şansınız varsa mutlaka narkoz, ölsem bir daha yaptırmam...". tabi ben bunları okuyunca başladım 3,5 atmaya şu son 2 gün kafayı yiycem. apse alınırken çektiğim acıyı biliyorum, kesin parçalarım sağı solu diye düşünüyorum.

bu sabah karşıyaka devlet hastanesine gittim. doktorun adı abdülkadir'di. kapıda beklerken kızın birisi daha vardı bekleyen, "eski hastasıyım çok iyi doktor" falan deyince bir sevinme oldu bende ama korkudan deliricem çünkü öyle anlatmışlar ki internette, sanki uyuşmadan kesicekler etimi... neyse önce bi giriş belgesi gerekiyormuş, aq'mun evrağını bilgisayara girsinler diye yarım saat bekledim kapı önünde. neymiş, saat 10'dan önce giriş yapılmıyormuş. ulan doktor aşağıda bekliyor kesmek için sana ne kaltak!

neyse yapıldı girişim, müdahele odasına gittim. sprinal veya genel anestezi olmadığı için ameliyat odasında olmuyor. "uzan" dedi doktor, indirdim bokserı aşağı. sıktım kendimi acıyla kıvranmayı, çığlıklar atmayı bekliyorum. en büyük umudum şoka dayanamayan şuurumun kapanması ve bayılmam idi. son kez sorayım dedim "spinal olmaz mı?" diye sordum, dedi gerek yok, hem daha pahalı olur, sigortan yok falan...

iğneyi yaptı, ilk iğne biraz yaktı, sonrakiler de bir şey hissetmedim. elin gezindiğini falan hissediyorum, dedim ne durumda? "kestim bile" dedi ki hayatımın en büyük rahatlamasını yaşadım. hiç bir acı hissetmedim ameliyat boyunca. yani serçe parmağımı masa ayağına falan çarpsam daha çok canım yanardı belki ameliyatın toplamından. bir yandan muhabbet ettik hemşireyle.

bir ara "ne kadar parça çıktı şimdilik?" diye sordum. "parmağımın eninde ve uzunluğunda" dedi. "sormaz olaydım" dedim. dediğim gibi hiç acı hissetmedim ameliyat boyunca ama şu var ki adamın dokunduğunu bir şeyler kestiğinin farkındasınız. yani ameliyat boyunca yüzümü ekşitip, ellerimi kastım, yüzümü oğuşturdum falan. acı ile alakası yok iğrenme duygusu gibi bir şey. yani nerdeyse kemiğime bir elin değiyor olduğunu bilmek benim için iğrençti en azından.

ameliyat 20 dk falan sürdü maksimum. tamam dedi, pansuman yaptı yapıştırdı. kalktım oturdum, hemşireyle çıkan parçayı inceledim evraklar dolana kadar. sonra yukarıda uzandım 2 saat kadar, şimdi de eve geldim. hafif sızlıyor çok kıpırdanınca, bunun dışında oturup yürüyebiliyorum, yani istesem akşam dışarı çıkıp takılabilecek durumdayım ama ben yine de kendime karşı nazik olmaya karar verdim bir kaç gün sadece yatıcam.

benim deneyimim bu şekildeydi. iyi ki spinal veya genel anestezi olmamışım. gittim uzandım, muhabbet ede ede 20 dakikada hallettim işimi çıktım. spinal olsa işeyememe, genel anestezide baş ağrısı, üzerine bir de ameliyat odası stresi falan... sonuç olarak diyeceğim şudur ki lokal anestezi olup da olumsuz yorum yazanların tüm ailesine edilmedik küfür bırakmadım. yok yere strese soktular beni. ameliyat olacaklar da hiç telaş etmesinler, apse aldırmanızın 10'da 1'i kadar can yakmıyor ameliyat. sonrasında da henüz bir sorun yaşamadım, yaşarsam da döner belirtirim burada tekrar.
http://www.uludagsozluk.c...kıl-dönmesi-ile-imtihanı/
ameliyat olalı bir hafta geçmediği halde yatmaktan sıkıldığım için oturup entry giriyorum. ama iki gün sonra açılacak okula gitmeye de yanaşmıyorum. fazla oturunca ağrı yapıyor ama nispeten kolay atlatılabilen bir rahatsızlık.

edit: neredeyse 3 hafta oldu ameliyat olalı hala ağrı yapıyor fazla oturursam. bir dahatekrarlamasın diye orayı deriyle kapatmışlar ilginç bir durum tabi hissiz falan.
öss yıllarında en az 5 arkadaşımın başına gelmiş hastalıktır.
küçük iskender in bir söylemidir; şöyleki:
" Bana geleceğin günün adını Tıp çok önceden koymuş meğer; Kıl Dönmesi! "
Erkeklerin en çok askerdeyken başına gelen hastalık. Bu yüzden 15 ay yerine daha az yaparak yırtan çok olmuştur. (bkz: askerliği götten yemek)
bende olduğu zaman oluşan iltihap miktarının resmen 1 litreden fazla olduğunu görüp, hayretler içerisinde kaldığım bir rahatsızlıktır.

iltihap akıtıldıktan sonra içinde birikmiş kılları alırlar. sonra bir süre açık bırakırlar. sonra da dikerler. ama poponuzda hayatınız boyunca geçmeyecek bir "iz bırakır". bu meret genellikle tam kuyruk sokumu bölgesinde olur, ve eğer şansınız yaver gitmezse nükseder.

ama vücudun "iltihap" nevinden bu kıl dönmesi olayına verdiği tepki acayiptir. eğer iltihaplı bölge acı vermeye başlamışsa adamakıllı bir iltihaplanma gerçekleşmiş demektir.o iltihabı akıtmak için bi rulo tuvalet kağıdı harcarsın.
çok acıklı bir olaydır. geçen bir kılımı o kadar uzağa bıraktım yine döndü :(
kıl olduğunuz adamın geri gelmesi.
Insanlarin seni kil yumagi zannetmesine neden olur. Ben ameliyat oldum dediginizde haliyle rahatsizlik neydi diye sorarlar. Cevap kil donmesi. Sonrasi da aciklamalar.. Vallahi maymun gibi degilim vallahi..
kötü rahatsızlık. ağrısı olduğu dönemler kötü geçiyor.
biri "kıl dönmesinden ameliyat oldum" dediğinde utanıyorum, artık bilinç altımda ne yatıyorsa.
şöyle bir dön de kıl dönmesi görelim espirilerine sebebiyet verir.
(bkz: bülent ersoy un erkek olması)
(bkz: giden sevgilinin umduğunu bulamayıp dönmesi) en güzel kıl dönmesi örneği.
asker hastalığıdır bir nevi.
askeri hastanelerdeki asker hastaların yarısından fazlası kıl dönmesi ameliyatı olur.
Başlığını her gördüğümde içimi yakandır. insanlara ne ameliyatı oldugunuzu acıklayamama sebebidir. Hayıııır tenim ayı postu gibi değil aslında bilmiyorsunuz bu dökülen tüüyleer.. falan diye açıklama yapmak, bağırmak ister insan. Hemoroid bile sevimli gelir eğer kılınız dönmüşse. Espriler şakalar yapılır ne de dönek kılın varmış hahaha diye. Gülersiniz içten he bok he diye diye. işte de böyle bir şey herkese geçmiş olsun. *
(bkz: fenol) yöntemi ile başlangıçta tehşis koyulursa ameliyatsız tedavisi olabilen hastalık. çok bok birşey ayrı.
en iyi ilacı kara merhemdir.
öbürgün ameliyat masasına uzanacağıma neden olan can sıkan hastalık. tekrarlama ihtimali vardır.
aynaya bakıp
neden ben nedeen dedirten hastalıktır.
(bkz: dönerse senindir dönmezse hiç senin olmamıştır)