bugün

annemin rujlari ile yatak odasındaki mobilyaların arkalarına resimler çiziyordum. bir gün mobilyalardan birini degistirmek için yerinden oynatmaya kalktilar ki, ne görsünler. duvar saçma sapan resimlerle dolu. babam yatak odasından oturma odasına kadar kovalamisti. hatta kovalarken ayağı kaymisti halida, küçücük çocuk halimle ne gulmustum. yakalayinca dovmustu gerçi beni. ilkokul beşinci sınıfta iken öğretmen bizi test yapardı ama yaptıktan sonra kontrolünü kendisi yapmazdi ve doğru cevapları verip, tükenmez kalemle isaretlememizi isterdi. ben de tükenmeze çok benzeyen kalemimle tenefuste tuvalete gidip yanlışlarımi silip doğrularıni isaretlerdim. bir kac tane yanlis birakirdim cok belli olmasin diye. sinifta biri cakmisti kofteyi de bana iftira ediyor diye salmistim uzerimden. her sinavdan 5 alıyordum. hiç calismamama rağmen öğretmen beni sinifa ornek gosteriyordu. hey gidi gunler hey.
Babanın cüzdanindan para aşırmak.
arkadaşlarla sıraya geçip yaralı kediyi taşlayarak öldürmek.

6 yaşındaydım.

şu an bir kediye vursalar ağlarım. eksileriniz küçüklüğüme gitsin.

edit: hakediyosun pelinsu.
dedemin muhabbet kuşunu boyayıp kızmasınlar diye cayır cayır yanan güzinenin içine saklamak istemiştim sadece, ilk okulda altıma sıçıp kimseye belli etmemek için cebimin yırtık kısmından onları tahliye etmeye çalışmam, alt kat komşumuzun kızı büşrayla hiç geçinemezdim bir gun balkonun altında kumla oynarlarken pipimi cikarip işemeye çalışmam, buzdolabı kapağının mutfak kapısına doğru açılmasından dolayı arkasına saklanıp kapandığı an ablamın kendinden geçmesi gibi muzipliklere denilebilir.
Bakkal'dan cips calardim ama neden yaptığımı da bilmiyorum fakir bir aile değildik aslında. Bakkal amca öğrenince cipslerin bulunduğu alanı değiştirmişti.
yoldan geçen insanlara, pencereden bağırarak korkutmaktır.
ablamla kavga etmistik aniden tabaktaki karpuz dilimini alıp ablamın saçına sıkmıştım. doğum günü kutlamalarında kralı gelse beni ortamdan çıkaramazdı hoşlandığım arkadaşlarıyla dans ederdim. çok tatlıydım o zamanlar.. ilerde numaralarını alıp mesaj atmaya kadar gitmiştim. simdi evliler cocukları var allah daim etsin. ne maldım ya.
az sonra anlatacağım olayın güzel örnek olduğunu düşündüğüm piçliklerdir. 7-8 yaşlarında falandım. 4 katlı apartmanda oturuyoruz. 4 blok var 1. katlarda da toplam 8 daire. salon ve oturma odası camları dışarı bakıyor. bina 2 renk şeritli yeşil-beyaz. yeşil renkler pencerelere denk geliyor beyazlar duvarlara. evin önünde kanal var o tarafa doğru top oynayamıyouz top kanala kaçıyor. alsan bir türlü almasan bir türlü. almaya kalktıkmı anneler camdan veriyor kalayı aman düşücen edicen diye. almasak top gidecek oyun bitecek. kanala paralel oynamakta sıkıntı kesin top gidiyor kanala. o yüzden maçları arka sokakta yapıyoruz. 31, tek kale maç, gol atan kaleye gibi oyunlarda da kalemiz duvarın beyaz olan noktaları. doğal olarak top cama geliyor, bağırış gürültü gırla gidiyor ve kovuluyoruz bloktan bloğa. ordan kovuyorlar yana geçiyoruz. ordan kovuyorlar öteki yana.15-20 çocuğuz aynı yaş grubunda aksi gibi erkeklerden kimse 1. katta oturmuyor. kısacası kavgalıyız 1. katlarla. ama susayınca eve çıkmaya üşenip onların camlarını çalıyor su istiyoruz. bir yandan sevgi de var yani. o yüzden de hiç saygısızlık etmiyor kimse. kovulunca gidiyoruz. bir gün babam bizim bloğun 1. katında ki adamla ufak bir tartışma yaşıyor. incir çekirdeğini doldurmayacak mevzu. zaten ne tatsızlık çıkıyor ne konu uzuyor. ama ben kinlenmişim nedense. oysa ki severim adamı hep babacan yaklaşır. bizi de pek kovmaz. ama dedim ya kinlenmişim. çocukları topladım. dedim ki \"ne lan bizim bu çektiğimiz 1. kattakilerden? bunlara taarruz edecez. herkes söylesin ne yapalım?\" türlü fikir atıldı ortaya. araba eksozuna patates tıkmak, camları kırmak, arabanın deposuna küp şeker atmak, lastiklerin altına çivi koymak, açık camdan ya da balkondan torpil atmak, üstlerine sokakta baktığımız köpeğimiz carlos\'u salmak, kız çocuklarını korkutmak/dövmek, ayakkabılarına işemek, camlara hayvan boku atmak vs. vs. vs... herkes kendince fikir yürütüyor ama çoğunda yakalanırız. çocuk heyecanıyla ajan gibi hareket ediyor, yakalanmamak için planlar yapıyoruz. en son 3-5 piçlik seçtik. herkes farklı olanlarını yapacak kendi bloğundakilere. gazladım çocukları dağıldık. ben önce arabasının eksozuna evden çaldığım patatesi tıktım, sonra cama köpek boku atıp arkaya geçtim. balkondan içeri torpil atıp piçliğe son verdim. ya da herkes böyle biliyordu. asıl herkesten gizli piçliğim çöpte bulduğum ampüldeydi. cesaret edip arkadaşlara söylememiştim ama asıl planım hep o ampülle alakalıydı. bir beze sarıp kırdım. ve irili ufaklı cam parçalarını ayakkabılarına doldurdum. adamcağızın ayağı kesilince diğer ayakkabılara bakıp temizlediler, ötekiler yırttı. arabaya da birşey olmadı. tabi bütün 1. kattakilere benzer şeyler olunca olay çözüldü. herkes \"ühhüü calandros gazladı, calandros akıl verdi ühhüü\" moduna girince temiz sopamı yedim oturdum. ama asıl sopamı 1 hafta sonra yiyecektim. ben ayakkabılıktaki neredeyse bütün ayakkabılara koymuştum. onlar sadece kapının önünde duranları temizlemişler. evin benden 3-4 yaş büyük kızı 1 hafta sonra ayakkabılıktan bir ayakkabı alıp geçirince ayağına apartman çınladı. cam girmiş bide kırılmış. içerde cam parçası kalmış. ameliyat falan kız 1 hafta 10 gün doğru düzgün yürüyemedi. 1 aya yakında basınca acıyor diye sekerek yürüdü. onu her gördüğümde kıpkırmızı oldum kaçtım. belki 3-4 ay boyunca. şimdi komşu kızı, okumazsın ya okursan diye, senden tekrar özür diliyorum*.
mahalledeki bütün kames topları patlatmak.
Elektrik kesilince apartmanların girişindeki bütün zilleri koli bandıyla yapıştırırdım.
karşı komşunun kızıyla yatak altında sevişmeye çalışmak mı sevişmek mi öpüşmeli bişiler yapmak mı ne olduğu belirsiz eylemi gerçekleştirmeye çalışmak.
Komşu kızının eteğini kaldırıp kaçmak,üzerini ıslatmak vb.
Amcaya pezevenk demektir ahahahahah. Sonra da anneden guzel bir terlik yemek.
o zamanlar depozitolu 2 litrelik kola şişesini bakkal dükkanının önünden yürütüp 5 dk sonra aynı bakkala satmak.
99 depreminden sonra nasıl bir psikolojiye büründüysem, evdeki vitrini ayağımla çaktırmadan sallayıp, "deprem oluyo kaçın" diye bağırıp evdekileri paniklettiğim zamanlar olmuş.
camide yaşlı amcalar secdede iken ayaklarından tutup çekmek, gücümüz yetene ise takla attırmaktır.
evet, asansöre işemek de dahildir; ne yedin, ne içtin sen yavru.
sebepsiz yere, tamamen sebepsiz yere salondaki vitrinin camını yumruk atarak kırmak. birkaç yıl sonra jackie chan'e özenip aynı vitrinin diğer camını tekme atarak kırmak.
Annemin pişmesi için fırına kek koymuştu sanırım misafirleri gelecekti. Gidip Fırını kapatmıştım annemin pişti diye baktığı kek pişmemişti misafirlerde geldi falan. Neden yaptım bilmiyorum.
köy camisine gizlice girip tüm köye anons yapmak.

akabinde hoca tarafından falakaya yatırılmak.
Su içen köpeğin ağzını iki elimle kapatmak
Tabi bu tam piçlik sayılmaz ama napalım.
ne insanlar varmış dedirtir.
kertenkele öldürmek. sonra büyük kertenkeleyi timsah yavrusu sanmak. ardından vitesi r ye almak. *

komşuya götürülen incirlere balgam atmak sonra onu yaymak.

koltuğu yakmak.

akvaryumdaki ölü balığı çıkarmayıp parçalanmasını beklemek. cidden balık dağılıyor bir süre sonra. doğa çok ilginç. cesetler hep yok oluyor.

hayvanları sevmek ama zarar da vermek. ama kuşumu kazayla öldürmüştüm. *

bu tip masum şeyler. ergenliğe girince çekilmez oldum yoksa eskiden sevimli yaramazlıklar yapardım ve bütün günü bir elma yiyerek geçirebilen bir çocuktum. oyuncak yoksa ellerimle oynardım. az mı parmaklarımı dövüştürdüm be.
Apartman girisinde bir calinin altına saklanir, gelen gidenin ayagindan tutup böö derdik biz. Karinin teki az daha kalp krizi geciriyordu..
Bi adama da yaptik, sinirlendi ibne. Lan bi kovalamaya basladi bizi durmak bilmiyor it. Tam pes edecektim o pes etti. Yakalasa yiyeceğim dayağı tahmin edemiyorum. Mina kodumun keli, çocuğuz biz ne kovaliyon o kadar.
Oyuncak bilezik alip siyah iple baglayip sokaga atmak ve yemin yutulmasini beklemek 1 yil boyunca yaptik ama herkes gerçekten kaybettiğini söyledi.