Askerde başıma gelen olaydır.. insanı şaşkına çeviren bi durumdur bu, çok ilginç gerçekten..

dağıtımda usta birliğim ankaraya düştü... Ankara merkez orduevine gönderdiler ordanda..
askeri kıyafet yok, ordu evi bilirsiniz.. Siyah pantolon, beyaz gömlek, siyah yelek kravat..
Ortalık rütbeli kaynıyo, selam vermekten boyun felci geçiriyoruz..
Askerlik yapmaya gittik ya hani, vatan millet sakarya.. Elimize verdiler paspası, süpürgeyi ilk günden vatana hizmete başladık..!

üçüncü günü tuttular subay/astsubay gazino-restourant bölümüne verdiler beni.. Orgeneraller,tümgeneraller, binbaşılar,albaylar,yarbaylar.. Stres hat safada, alkol su gibi içiliyo,
evladım,oğlumlar belli bi saatten sonra gel ! git ! olmaya başlıyo..
Yapılan ufak hataların hesabı mutfakda azarla küfürle veriliyo başçavuşlar tarafından.!
Asker yüzünü bile dökmeden görevine devam ediyo sonra salonda, gülümseyerek hatta..
Askerler arasındaki rütbe farkı bile sivriliyo görev esnasında, aşağı yukarı aynı zamanlarda askere başladığın arkadaşın emirler yağdırıyo sana..
Ben bi kaç kez uyardım tabi;

- bak benimle konuşurken sesini yükseltip emir kipi kullanma ! ikimizde askeriz.. Canını yakarım falan..

Salak olan anlar zaten konuşmandan, halinden tavrından.
De salak adam çok hangi birine anlatıcan.

Dinletemedik tabi..

bir, iki,üç derken bi gün şampanya şişesini kafasında patlattım bi tane andavalın, hemde restorantın köşesinde, gözler önünde..
Ortalık sus pus oldu bi kaç saniyeliğine, ince bi çığlık duydum bir rütbeli eşinden yemek masasındaki..
Aniden dışarı çıkardılar,bir odaya soktular beni..
öbür asker hastanelik olmuş..
bir kaç asker gelip ' senin askerliğin bitmez oğlum ' dediler.. Umrumda değildi zaten..
Yaklaşık 15 dakika sonra telefon var dediler sana ;

- Kim ?
+ bilmiyoruz bi bayan arıyo annen heralde..
- hasktr ! annem ne zaman duydu ?

sesimi topladım telefonu kaldırdım.. annecim ? ;

- oğlummm.. Nasılsın yavrum.. iyimisin ?
+ i iyiyim annem sen nasılsın.. hayırdır bu saatte ?
- Rüyamda gördüm annecim seni.. uyuyodum arka odada sen bağırdın ' anneeeee ' diye. aniden uyandım.. sanki evdeydin, bana seslendin.. bütün odaları gezdim oğlum gerçekten bana seslendin sanki..
+ya anne...

tüylerim diken diken, boğazım düğümleniyo.. konuşamıyorum o an..

- oğlummmmmm... bişey oldu dimi ! anlamıştım ben zaten yavrummm..
+ bişey yok anne.. canını sıkma tamam mı.. birinle kavga ettim, bişey olmaz ama.. belki başka bi yere gönderirler beni.. ararım ben seni tamam mı ?
-ağlıyo telefonda.. tamam oğlum diyo..

Benimle aynı kaderi paylaşan kemancı bir arkadaş vardı, keman çalardı oda restourant'ta.. oda sinirlenip kemanı kırmış orta yerde rütbelilerin arasında, binbaşı yüzbaşının, albay binbaşının, tümgeneral albayın istediği solo parçayı emirle bölüp, çocuğu maymun edince dayanamamış !..

ikimizide güneydoğuya sürdüler... Öncesinde 15 gün disko (disiplin koğuşu) cezası verdiler tabi..

Anneler hissedermiş...
zamanla öğreniyo insan..
Annelerde gücün çok yoğun olmasıyla açıklanabilecek durumdur. Yoksa o terliklerin her seferinde isabet etmesini tesadüf mü sanmıştınız?
sol tarafta dolaşan kanın rengi ona ait olduğundandır.
ilginç bir iletişim şekli. gerçekten var böyle bir şey.
(bkz: ben bu yazıyı anneme yazdım)
sevgisinden oturudur.

bende hissetmistim ama anne degilim.
bi keresinde evde tek basima kaliyordum. gece saat 3-4 civari sebepsiz uyandim ve hungur hungur aglamaya basladim.
sabaha kadar saatlerce surdu bu.

bi kac saat sonra sevdigim birinin ölüm haberi geldi.
dolaylı yoldan orduyu karalamaya çalışan şakirt söylemi. bunu yaparkende uhrevi bir hava katmayı da ihmal etmemiş.
yok yani bizde askerlik yaptık ordu evlerinide girdik kanmplarına da albay yarbay benim için sırada rütbeler idi ve hiç kötü muamele görmedim.
anadır candır anlar abim hacı abi yüzüne 50 tane maske tak yine anlar yine anlar.
sana kanını vermiş, elinde büyüdüğün kadın anlamaz mı halini.
Yaşamadan öncede çoğu kez hissetmiştir.
Yüreği öyle temizdirki malum olur.
(bkz: ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar)