bugün

--spoiler--

1985 yapımı, eric stoltz'un başrolünü oynadığı mask filminde geçen müthiş sahnedir.

--spoiler--
nasıl anlatılacağı düşünüldükçe insanı geren, kasvet verici bir olay. hani imkansız diye birşey yoktu ey bilginler! var işte... anlatın bakalım da görelim. aman içime öküz oturdu düşününce, insanın deli olası geliyor...
malesef mümkün değildir. hayatında hiç görememiş bi ressam vardı. malesef adını unuttum. şöyle demişti:

benim için renkler sıralardan ibarettir. mesela ağaç çiziyorum. yeşil olacak. yeşil bende x. sıradadır. elma çiziyorum, kırmızı. kırmızı y. sıradadır.

hatta nasa da bazı testler yapmıştı bu amcanın üzerinde.

ben yıllardır görüyorum * ama daha kara kalem armut çizemezken adamdaki azme bak. o da ayrı mevzu tabi.
sağır bir müzisyenin çıkarttığı sesi bilmemesi gibidir. ben bir blok flüt bile çalamazken eserlerinin hayranı milyonları geçmişken düşünüyor insan anlamsızlığın anlamını.
Kör bir kimse varsa gönderin; alasıyla, ultrasıyla yapacağım bir şey.
zor bir iştir. tamam tamam imkansızdır.
doğuştan kör ise imkansızdır. onun için tek renk, renk olmayan siyah karanlıktır...
seni sevmeyen birine onu seviğini söylemekten daha ötedir. acıdır.
- gözün körlüğü vicdanın kararmasını önlüyordur mutlaka di mi rüstem ?
+ ne diyosun dursun abi?
- renklerden bahsediyorum rüstem, renklerden. Boğalar renk körüdür biliyor muydun rüstem?
Körler de rüya görür yani rüyadaki renkleri anlatmasak da bilebilirler başlık Çürüten entry.
(bkz: black) filmi güzel bir örnek bence.
görmeyene belki bazı renkleri anlatabiliriz. maviyi mesela rüzgarla, beyazı suyla hissettirebiliriz. ama kırmızı? kırmızı görmeyen birine nasıl anlatılır? ateş ile anlatırsak sadece acı vermez mi görmeyene? yazık olur kırmızıya. kırmızı belki de en güzel renktir tüm renkler içinde. bir romanda kırmızı görmeden şu şekilde anlatılmıştı; parmağımızın ucuyla dokunsaydık demirle bakır arasında olurdu. avucumuzun içine alsaydık, yakardı. tatsaydık tuzlu bir et gibi tok olurdu. ağzımıza alsaydık doldururdu. koklasaydık at gibi kokardı. çiçek gibi koksaydı papatyaya benzerdi, kırmızı güle değil. orhan pamuktan bu arada.
Allah ın bu iş için peygamber göndermesini gerektirecek kadar ciddi bir durumdur.
Yo hayır gayette kor birine sıcak bi'şey vererek kırmızıyı soğuk bi'şey vererek maviyi tanıyabilirsiniz, tam olarak anlayamasada bir fikir edilebilir.