bugün

semavi dinlerin kendi dinozorlaşma süreçlerini tamamlamak için gösterdikleri potansiyel uğraşlar nedeniyle dinozorları rakip görerek onlardan sözetmemeleridir.

herşeyden adlı adınca bahsedilen bu çok kutsal metinlerde tanrının dinozorlardan bahsetmediği gerçeğini kabul etmek yerine dinozorlardan bizlerin bildiği adla sözetmiyor çünkü onlar aslında cin diyecek olanlar bile olabilir. zaten cin diye tam tanımlı olmayan bir yaratık cepte bulundurulmalıdırki dünya dışı varlıklar veya dinozorlar gibi cevap bulunamayan konular dini kitaplarda neden sözedilmiyor neden yok tanrınız dinozorlarla tanışmamış mı? denildiğinde yok efendim var işte onlar burda anlatılan cinlerdir diyerek kıvırılabilmelidir konu.

(bkz: başlık başıma kalmış)
insanları ateşle azapla tehdit etmekten onlara sıra gelememiştir...
akılsızlıktan bahsetmiş. dinozorlar dahi akılsızdır. o halde neden tek tek dinozor türlerinden bahsedilsin.

dünya tarihi böyle dinozorluk görmedi.

karikatür müsünüz ulan siz?
(bkz: kutsal kitaplarda kuantum fiziğinden bahsedilmemesi)

(bkz: manyak mısınız lan)
dinozorlar kutsal kitapları anlamadıklarından dolayı kaale alınmamışlardır.
kutsal kitapta bir açık(!) bulan bünyeyi sevinçten havalara uçuran tespittir. peki a dostlar bahsedilen onca şeye ne demeli? unutmayın ki allah'ın her işinide bir hikmet belki de insan beynini anlayamacağı bir ilim vardır. tabii önce iman etmek gerek.

atlas okyanusu ve akdeniz'in birbirine karışmaması durumu var mesela.
(bkz: kutsal kitaplarda gergedanlardan bahsedilmemesi)
(bkz: kutsal kitaplarda ibrahim tatlıses ten bahsedilmemesi)
(bkz: kutsal kitaplarda yemekteyiz programından bahsedilmemesi)
(bkz: kutsal kitaplarda öküzlerden bahsedilmesi)

ama o kutsal kitaplar(en azından kuran-ı kerim) evrenin sürekli genişlediğini söylemişti ;

Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişletiyoruz. (Zariyat Suresi, 47)

Bunu ben uydurmadım 1400 yıl önce insanoğluna gönderilen bir kitapta vardı.Şimdinin teknolojisiyle bulunmuş bir bilimsel olayın 1400 yıl önce 'dinozorlardan bahsetmeyen' bir kitapta bahsedilmesi manidar olsa gerek.

edit : kuran-ı kerim öküzlerden bahsediyormuş az önce öğrendim.uyaran arkadaşa teşekkürler.
tarihi, insanlık tarihinden başlattıklarından bahsedilmemiştir. yani bundan 100-200 yıl önce sorsan reddederlerdi "olur mu lan öyle şey" diyerek. ama oluyor işte. neyse kimse üzülmesin kitap bu yeniden, yeniden ve yeniden yorumlanırsa o da çıkar. nasıl ki evrimi de sindirmeye başladılar bir şekilde, bunu da bulurlar. kitap kitap değil ki şapka mübarek içinden tavşan da çıkar uludağ sözlük yazarları da.
sanırım sözlükteki bazı dinozorların gücüne gitmiş durum.
gerçekleri bulayım diye koşup dururken vehimlerine kapılıp, koskoca bir gerçeği basit şüphelerine kurban edip, sonunda hayatını bir boşluğa çevirecek olmasından endişe edilecek kişinin, duvarda bulduğunu sandığı delikten geçirmeye çalıştığı hayvan ile ilgili bir gerçektir ki kutsal kitapta ondan bahsedilmez.
kuran-ı kerim'i (ki kuranı kerim diye yazılmaz) bir biyoloji kitabı zannetmekten ileri gelen bir düşüncedir. aynı zamanda da astronomi kitabı değildir fakat evrenin genişlemesinden bahsedebilmektedir. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama? derler. dedim.
kuran'ı kerim'de bahsedilen binlerce mucizeyi , geleceğe dair bilgilerive geçmişte olan ve günümüzde ortaya çıkan olayları haber vermesi hiç kimse için bir şey ifade etmez ama dinozorlardan bahsetmemesi sorun olur. kuran'da güneş sisteminde, gece ve gündüzden , mevsimlerden bahsediyor yetmez mi acaba ?
kutsal kitapların yazıldığı dönemlerde dinozor fosilleri henüz bulunmadığı için, kutsal kitaplarda bu hayvanlara yer verilmemesidir.

kutsal kitaplarda sadece yöresel hayvanlar söz konusudur.
nedense penguen veya kutup ayısı'ndan da bahsedilmez.

kuran'da adı geçen hayvanlar:
deve, sivrisinek, inek, yılan, çekirge, eşek, katır, buzağı, koyun, keçi, bıldırcın, kurbağa, örümcek, kelebek, sinek, fil, maymun, aslan, bit, kene, köpek, kedi, karınca, arı, karga, hüdhüd kuşu, yunus ve kurt'tur.
çünkü dinazorlar topraktan var edilmemiştir. Dolayısı ile bizlerden daha karmaşık bir biyolojiye sahiptirler. Belkide bizden daha zekidirler. Ya da kutsal kitaplar çıkmadan çok önce yaşadıkları içindir ve tanrı onların yaşadığını nerden bilsindir. Bir başka ihtimalde dinazorların bizi yönetmesi olabilir.

Her şeyi bir kenara bırakın, Zeitgeist izleyenler bilir ki, din alimlerine fosiller konusu sorulduğunda tüm fosil kalıntılarının tanrının bizi sınamak için oraya koyulduğunu söylerler. Peki, sakın tanrı bizi sınamak için size hayat vermiş olmasın?

(bkz: hiristiyanlığın mitolojik bir din olması)
efendim, kuran'da bahsedilen astronomi bilgilerinin tamamını mısır mitolojisinde bulabilirsiniz. iş böyle olunca mucize mucize değil bir kısım arak oluyor. ve gene hal böyle olunca insan şaşırıyor neden dinazorlardan bahsedilmemiş diye. şaşkınlık içinde kalıyoruz ailecek.

not: ulan ay yarılmış, bir tek arap yarımadasından görülmüş. yoksa biri mutlaka yazardı bunu dünyanın başka bir köşesinde. sanırım o gece her yerde bulutlar varmış gizli gizli yarmışlar ay'ı. alemsiniz yahu. şahsen ben kıt bilgili bir tip olsaydım o dönemde ingiltere'de mutlaka kaydederdim. var mı öyle bir kayıt? yok. ama yarıldı canım, benim de atımın götü yarıldı. ben yardım. var mı aksini iddia edebilecek?
(bkz: mina urgan) *
darwin dinozorlardan bahsediyor.

demek ki kutsal kitap sahibi.

kırk bakireye tapmaya
dinozor etinden tatmaya geldim.
buyuk eksiklik.
birçok dincinin, rumuzunun başına hz. koymuşçasına, alakasız ayetleri kasa kasa "aslında bahsediyor" şeklinde yorumlaması muhtemel tespit.
(bkz: ayet yorumlamaca)
(bkz: holy bible discovery channel edition)*
tanrı 6.günde karada yaşayan tüm hayvanları ve insanları: adem ve havva'yı yaratmıştır.
bu teoriye göre dinozorlar'la insanlar aynı devirde yaşamış olmalıdır.
ama dinozor fosillerinin yanında; o çağa ait hiçbir insan fosiline rastlanmamıştır.
bir eksikliktir.
bu açığı yazdığım yeni kitapla kapatacağım.

bir dinozorun 18 saati adı altında yayımlanacak kitap. neden 18 bilmiyoruz henüz.

mürit olmak isteyenler dergah adresini adresi mesaj fasilitesini( bak bak bilimselliğe bak) kullanarak edinebilirler.

kırık çıkık onarımı, cin çıkartma gibi ek hizmetler de mevcut.
kutsal kitaplarda hiyarlardan bahsedilmiyor ama hiyarlar var. adi uzerinde kutsal kitap meydan larousse degil.

burdan aciyorum ellerimi:

ey yumurtaya can veren allah'im bazi kisilere akil fikir ihsan eyle. onla boyle zubuk cikarimlar yapmalarini afeyle.

ellerimi yuzume suruyorum ve amin diyorum.

ek olarak: gollum sensin kolunda tek kollu canavarin migdesine insin.
kutsal kitaplarda hıyarlardan bahsedilir (bu da benim yorumum) ama dinazorlardan bahsedilmez. ki bu çok şaşırtıcı bir durumdur.

not: şimdi hangi kelime ile hıyarlardan bahsedildiğini de yazacağım ama "inanç ösgürlüğüümüüüüsss tıss tıss" diye gollumvari tipolojiler hezeyanlar yaratacaklar diye bahsetmiyorum. kimsenin özgürlüğüne tecavüz etmeyelim ama salaklığın adı da özgürlük olmasın evlatlarım.
başlığın anlamı aslında bir çelişkiden bahsetmek gibi görünüyor. din gereği dünya, eğer yanlış hatırlamıyorsam, 12000 yaşındadır. Yani, inanalar için tarih bundan ibarettir. O halde, dinazorların varlığı kabul edilemez. Ancak, onlar vardı ve yaşamışlardı.

Din sadece ahlaktan ve secdeye durmaktan bahseder. Böylece insanların itaat etme duygularını arttırır. Aslına bakarsınız insanların yönetilmesinin altında bu duyguların geliştirilmesi yatar. bence bunu çok iyi başarmışlardır çünkü, bizi yönetmek ve kendilerine karşı çıkanların sesini kesmek için tarih boyunca dini kullanmaları bir raslantı değildir.

inanmak kişiye özgü bir kavram. hiç kimse bir başkasına neden inanıyorsun ya da inanmıyorsun diyemez. Çünkü, bu konuların muhattabı insan değil yaratılan felsefenin kendisidir. Doğruyu bulmakta, ancak onun eleştirilmesi ile olur.