oldukça ilginç bi bilgidir. ülkeyi işgal eden ingiliz, fransız, italyan kuvvetleri ile askeri anlamda hiçbir çatışma yaşanmamış, tek bir kurşun dahi sıkılmamıştır. işin ilginci yunanlılar yenildi diye ingilizler istanbul'u, fransızlar ve italyanlar güney bölgelerimizi hiçbir şart öne sürmeden boşaltmıştır. düşünün bütün kuvvetlerinizle bir imparatorluğu işgal edeceksiniz, sonra sırf maşanız düştü diye işgal ettiğiniz bölgelerden çekileceksiniz. burada bir yerde bi gariplik var ama ben çözemedim. evet.
cahil bir bünyenin beyanıdır. yunanlılar yenildikten sonra türk ordusu çanakkaledeki ingiliz ordusuna ve izmit tarafından istanbuldaki işgalci ingiliz ve fransız ordularını kuşatmıştır. ingiltere asker bulabilmek için kanadanın ve sırbistanın kapısını çalmış fakat red cevabı almıştır. anadoludaki türk ordusuyla savaşmak için anadoluya en az 500bin asker getirmesi gerektiydi ve 1. dünya savaşının hemen ertesinde bunu halkı kabul edemeyecekti.
atatürkün ingilizlere yaptı baskı sonucunda ingilizler istanbul ve trakyadan çekilmeyi kabul etmiştir.
onlar da diğer devletler tarafından ihanete uğradıklarını ve yalnız bırakıldıklarını söylerler zaten. yunanlılar bu duruma "küçük asya felaketi" demiştir. bu tarafta ki yunan nüfusu bu savaşla neredeyse sıfırlanmıştır.
yanlış bilgidir.
doğu cephesinde ermenilerle güney cephesinde ise fransızlarla savaşılmıştır.
olayın kemalistlerle ilgisini de anlayamadığı belirtmek isterim.
kabağın yunanlıların başına patlamasından dolayı ortaya çıkan mecburi nedendir.
kürt isyancılara, fransızlara, nasturilere, çerkezlere ve italyanlara karşı da savaşılmıştır.
güneyde fransızlarla, karadenizde rumlarla, doğuda ermenilerle,batıda yunanlılarla savaşıldığını bilmeyen yada kabul etmek istemeyen cahil yada hain şakirt söylemidir.

üstelik çanakkale ve izmit'e dayandıktan sonra ingiliz mütareke istemeseydi onları da tepelemek zorunda kalacaktı türk ordusu.

yunan'a ingiliz'in verdiği silah desteğini de hatırlatmak lazım. yunan sadece kendi kaynaklarıyla savaşmadı yani.

ayrıca italyanlarla da kısmen bir takım çatışmalar yaşanmıştır.

ve tabi düşmanla savaşırken bir yandan da iç isyanlarla mücadele etmek zorunda kaldığını da söylememek olmaz.

sonuç itibariyle mondros'u ve sevr'i imzalayan hainlere mavi boncuk dağıtan şakirtlerin; türlü imkansızlıklar içinde,yunanlılar halife hazretlerinin onayıyla gelmiştir fetvalarına rağmen halkını örgütleyip kendisinden kat kat güçlü düşmanları topraklarından def etmeyi başaran ingilizlerin tabiriyle kemalistlere, osmanlı sarayının tabiriyle millicilere utanmadan sıkılmadan laf atmak, emperyalizme vurulmuş tarihteki tek şamar'ı küçültmeye çalışmaları en hafif deyimle hainliğe ortak olmaktır.
(bkz: kurtuluş savaşı)
(bkz: gümrü antlaşması)
(bkz: ankara anlaşması)
emperyalizmin donattığı yunan ordusunun gücünü küçümseyen ve savaşlardan bitkin düşmüş işgal altındaki yoksul bir ülkenin atatürk sayesinde ayağa kalkıp zor şartlarda bir ordu kurduğunu bilmeyen bebelerin anlayış düzeyinin yaşlarıyla mütenasip şekilde düşük olması normal karşılanmalıdır. bunlar gitsinler yabancı boyunduruğunun ne olduğunu ırak halkından öğrensinler.
kazım karabekir paşa, mondros ateşkesine aykırı olarak dağıtmadığı 11. Kolordusuyla ermenileri yenilgiye uğratmış ve "türkiye toprakları üzerinde hiç bir hak iddia etmeyeceklerine" dair bir anlaşma imzalatmıştır. Gümrü anlaşması olması lazım, 1921.
Ayrıca güneyde kahraman, şanlı ve gazi şehirlerimizde fransızlara karşı yerli direniş kuvvetleri tarafından büyük zaferler kazanılmış ve püskürtülmüşlerdir*. Hatta geri çekilme kararı alan fransızlar silahlarının bir kısmını yeni ankara hükümetine satmayı kabul etmiş hatta hatta bie kısmını ücretsiz teslim etmiştir.
Bu olaylar tarihin en müthiş meydan savaşlarından biri olan sakarya savaşından önce gerçekleşmiştir.
Yunanlar da yenildikten sonra gücümüzü yeterince gösterdiğimiz düşünülüp diplomatik yollar devreye sokulmuş ve mudanya ateşkesi ile istanbul ve trakyayı işgal eden kuvvetler çekilmiştir.
Lozan anlaşması ile de boğazlar meselesi ve musul haricinde kurtuluş savaşı bitmiştir. Boğazlar meselesi daha sonra lehimize sonuçlanmıştır ancak musul hala çözülemedi denilebilir.