bugün

-Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, anahtar.
-Zembereğin kurulmuş olma durumu.
-Bir bütün oluşturmak için parçaları takıp birleştirme işi, montaj.
-Bir işe hazırlamak için yapılan telkin.
-Çatı (edebiyatta).
-Uygulamaya geçmeyen yalnız bilmek ve açıklamak amacını
güden düşünce, kuramsal araştırma, spekülasyon.
-Bir filmin değişik süre ve yerlerde çekilen bölümlerini,
bir anlam ve uyum bütünlüğü sağlayarak birleştirme, montaj. *
sinema-tv dilinde görüntülerin izleyicide belli bir anlam ve duygu yaratacak şekilde birleştirilmesi. görüntüleri bir araya getirmek için kesme, aydınlatma-karartma gibi yöntemler kullanılır. en basit ve en sık kullanılan kurgu yöntemi kesmedir.
kesinlikle kurgudan anlamaz bu millet. niye anlamaz? çünkü yılda bir sayfa yazı okumaz. allahtan şu sözlükler çıktı, insanların msn'den başka metin gördüğü yerler peydah oldu. neyse, konuya döneyim.

kurgudan anlamamasının kanıtı, yazar-karakter ayrımı yapamamasıdır. elif şafak'ın baba ve piç romanındaki karakterine açılan tck 301 davası, bunun en güzel ve en üst seviye kanıtıdır. keza; hayatın diğer satıhlarında da, kurgu ayırımı yapılamadığına şahit oluruz. ülkem insanının vakit öldürgeci diziler de bunlardan birisidir. örneğin, "polat alemdar" karakterini gerçek bir kişi olarak benimserler. keza aynı dizide ölen karakterlere mezar bile yaptırırlar. örneğin, şemsi inkaya son dönemde "kötü adam" rolünü oynar. onu yolda gören türk insanı, kötü adam karakterinin yaptıklarına karşı tepkisini, şemsi inkaya'ya gösterir.

bu sorunu, ne yazık ki başka bir millette görüp karşılaşmadım. türk milletinin gerekli entelektüelite seviyesine erişmesi için, sanırım daha çok süre gerekiyor. bu, asla ekenomik bir sorunun neticesi değil, kimse kendini ve toplumu aklamaya çalışmasın. bu, bizzat kültürel ve sosyal bir sorun. türkiye'nin çözülmeyi bekleyen ve çözülemeyecek en önemli sorunlarından bir tanesi.
(bkz: geliyorum anne)
beşinci nesil yazar.

hoş geldin.
Çeşitli çekimlerin, çeşitli kurallara ve yollara uygun olarak arka arkaya belli bir anlayışa uygun olarak sıralanmasına kurgu denir.

Kurgu işleminde aşağıdaki üç temel noktadan yararlanılması gerekir.

Bir çekimden diğerine ne zaman ve nasıl geçilecektir?
Çekimlerin sırası ve süresi ne olmalıdır?
Olumlu görüntüsel süreklilik nasıl elde edilir?

Kurgu tekniği ve kurguda başarı elde etmek yalnız bu üç soruyu yanıtlayarak elde edilemez. Kurgunun incelikleri elbette film sayesinde ortaya konulabilir. Televizyon yapımında kurgu bazı çekimlerde aynı anda yapıldığı için, Televizyon ve Film kurgusunda yöntem bakımından farklılıklar vardır. Fakat film kurgusuyla televizyon kurgusunun seyirci üzerindeki etkileri aynıdır

kaynak:Senaryo ve Yapım / Mahmut Tali ÖNGÖREN
(bkz: mustafa presheva)
5. katlarda gezindiğimden şüphe edebilecek olan yazar, belki de şüphelenmiyordur. kim bilir...

şakacı edit: elimde kitabım, kuramsal diyarlardayım.
birbirinden farklı, yada birbirine paralel giden birden çok olayın, olaylar silsilesinin, uyuşumu, kusursuz şekilde sıralanması ve birleştirilmesi tekniğidir. en bilinen hali sinemada kullanılır ve filme akıcılık, seyirciye heyecan katar.
(bkz: kurgulamak)
a yerine u kullanarak elde edilebilecek kargadır.
(bkz: kosunkurgu)
dindir. çoğunlukla bir ana kahraman olan peygamber ve onun başından geçen talihsiz olaylar anlatılır. bazen bu hikayeler o kadar çok abartılır ki insanların gözünde mitleşir, babadan çocuğa büyütülerek anlatılır. çocuklar, saf ve aptal çocuklar ise beyinleri yıkandığı için yargılama yeteneğinden mahrum kalmış olurlar. bu sayede din doğar, ona inanılır.
sabah oluyor, bir gün genel koymalı, yok gerçekten sabah oluyor. olayların yerini değiştirelim. sigara dumanı beynimi bulandırdı. sigaraya bir blur yapalım. çocukluğumu alıp gençliğimin yerine koyayım. öğrenciliğimi biraz uzatayım. trip edit diyorum ben buna. ayrılık sahnelerini slow okuyalım. beğenmediğimiz yerleri atalım. acaba senaryo ne diyor? bir sonraki sahnede ne olacak? şu küçük mutluluk sekansını looplayalım. aksı kırıldı yüzümün. sakkallarım uzadı. dışarda ne oluyor acaba, gündemi ne ülkenin? gündeme assamble girelim. düşüncelerimin devamlılığı tutmuyor. aklım tıkladı. tarama yapmalı. sen ne biçim adamsın? hangi sevgilim karakteri demişti onu. fazla karıştırdık. bu sahneyi komple atalım. hayatımda offlinelar var. silinmiş hatıralar. konuşmasınlar. işlerine baksınlar. burayı tersten okuyalım. bunun annesi kimdi. bilmem. unuttum. haydi olayları ve karakterleri tümden değiştirelim
bir edebî eserde olay örgüsü, olay zinciri, kişiler, zaman ve mekân unsurlarını bir anlam bütünlüğü sağlayacak şekilde düzenleme.
bir film yapımının post production aşamasında kabaca görüntüleri kesme-yapıştırma işlemidir. bu işlemi ifade etmek için montaj ve edit gibi farklı dillerden gelme kelimeler de kullanılır. işleme edit derseniz işlemi yapan kişiye editör dersiniz. bunu dediğiniz zaman sektör dışında kalan kişiler senaryo metnini vs. düzenleyen kişi olarak algılarlar. montajcı dediğiniz zaman da mobilya montajcısı algılanma riski vardır. kurgu iyidir fakat kişiler bir film hakkında kurgusu çok iyiydi derken genellikle olay örgüsünü kastederler. bu yanlıştır. olay örgüsü senaristin kurgusudur. kurgucu yazılmış ve çekilmiş görüntüleri kurgular. olmayan bir şeyi var etmez. ancak onu yönetir. duygu yönetimidir bir anlamda kurguculuk. seyirciye hikayeyi en iyi şekilde aktarmaktır amaç. devamlılık, akıcılık ve açıklayıcı olmak gibi esasları vardır. bunun dışında da yüzlerce kuralı, incelikleri vardır. bu incelikler başarılı bir şekilde yerine getirilmezse seyirci kaybına neden olunabilir. tabi seyirci bunu anlamaz. kurgusu iyi değildi o yüzden izlemeyi bıraktım demez. ancak kurguda seyirciyi rahatsız edecek kesmeler yapıldığında, tempo iyi ayarlanmadığında bir süre sonra seyirci sıkılır. sıkılınca da algısı kopar. nice iyi film kurgu masasında helak edilmiştir. ama bundan daha çok nice kötü yönetmenlik, kötü oyunculuk, kötü çekim kurgu masasında kurtarılmıştır. hatta bu alışkanlık haline gelmiştir ki "kurgu"ya kurtarma masası olarak bakılır. "kurguda hallederiz" diye kötü bir deyiş vardır hatta. kimisi de kurguya olağan dışı efektler olarak bakar ki bu da yanlıştır. compositing de bir post production işlemidir fakat kurgunun kendisi değilidir. ses mixajı ve color correction da(renk düzeltme) compositing gibi post production aşamsında olan fakat kurgu olmayan işlemlerdir.
kurguculuk kendi çapında bir yaşam tarzıdır. oturduğunuz yerden çalışırsınız. karanlık odalarda, sabahlara kadar bir mücadele içindesinizdir. yönetmene, kameramana ve oyuncuya küfür etmek hakkınızdır. çünkü kurgunuzu bozarlar. koltuklarda uyur, sigara dumanında boğulursunuz.
Görünmeyen geçişleri yapabilmek meseledir. "Kendini hissettiren organ hastadır."
Kurguyla ilgili video dersler ve kurgusunu yaptırmak isteyenler için: http://kurgucu.org/bize-ulasin/
Günümüzde değil ütopya geleceğe dair bir kurgu dahi kalmadı. Bu kadar boktan bir insanlık yaşamasın gerek yok, yıkılır yerine yeni bir insanlık kurulur. Amına koduklarım diyalog nedir onu bile bilmiyorlar, hayatları monolagların kombinasyonlarından ibaret halde sürüp gidiyor. Birbirlerini algılayamıyorlar, o karşılıklı monologlar dialoğa dönüşemiyor. Dikkat edin sohbet filan demiyorum, onlar zaten olmaz böyle zombileşmiş kitlelerle. Fakat dialog bile kalmadı. Öyle boş, öyle leş..

istisna denilmesi kısır insanlar (bkz: zülfü livaneli) (bkz: orhan pamuk) sanki önemli yazarmış gibi bize pazarlıyor. Öyle boş insanlar sırf popüler oldukları için, sırf zinde güçlerin hoşuna giden şeyler yazdıkları için saygı duyulması gereken karakter olarak dayatılıyor. Elif şafak kimdir? Ahmet altan kimdir? Bunlar bakteri.. Bunlar ruhsuz.. Bunların insanlığın geleceğine dair söyleyebileceği tek bir satır şey yok. Bunların ütopyaları yok. Bunlar milyonluk eşek..
Kurgu yalandır. iyi kurgu, yalanın içinde gizli gerçektir.
Kurgu yapmayı , kafa dengi insanlarla bunu sürdürmeyi hobi edindim.