bugün

merak edilen bir durumdur.

"Zira Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinde de perde vardır ve büyük azap onlar içindir."(Bakara, 2/7)

Kurana göre Tanrı bazılarının kalplerini mühürlemiş, onlardan imanı esirgemiştir. (ateistler o kişilerden belli ki). Peki bu durumda Tanrı ateistlere haksızlık yapmış olmuyor mu? ateistlerin ne suçu var? Bu Tanrı’nın adil sıfatıyla çelişmiyor mu? hem kalbini mühürleyip hem de sınava tabi tutmak bir haksızlık olmuyor mu?
sonra da gelip ben o insana beyin verdim kendi akıl edemiyor mu bu onun sınavı dememeli.
ayet bükücüler bu ayete ne diyecekler acaba merakla bekliyorum.
vip insanlardır.
Haksızlık olmuyor.başka bir ayette sebebi açıklanıyor.aşırı gidenlerin kalplerini böylece mühürleriz. Buna örnek firavun iyi bir misaldir.
böyle böyle imana gelirsiniz inşallah. ayetleri inceleyerek , okuyarak. içiniz rahat değil değil mi. başınızı yastığa koyduğunuzda huzur bulamıyorsunuz. herkesin sizin gibi inançsız olmasını istiyorsunuz. ayetler derindir. öyle kafasına göre herkes , her ayeti yorumlayaz. allah (cc) adildir.

edit; ramazan günü ağır olacak ama söyleyeceğim. eksi verenler sizleri son nefesinizi verirken görmek isterdim.
Allah herkese istediğini verir. Para isteyene para, iman isteyene iman verir. iman istemeyenin kalbi mühürlenir. Bugün ben çok inanmak istiyorum ama inanamıyorum, kalbim mühürlü sanırım diyen var mı? inanmayanların hemen hepsinin islama hakaretler, küfürler yağdırdığını görürsünüz. Bunların kalbi mühürlenmiştir işte. Doğruyu göremezler...
Buradaki durum belirli kişiler için kullanılan bir ifade olsa gerek. Yoksa her iman ehli olmayanın iman ehli olması ümit edilir. Bu cenabı hakkın ezel ve ebed ilmiyle bildiği ve hiçbir iman emaresi görülmeyen ebu cehil ebu lehep gibi küfür üzere inad ve ısrar neticesi bir tavır takınan müşrikleri ve kafirleri hedef alan bir ayetidir. Allahın ezeli ve ebedi ilmi Cebriyet için değil, akıbet bildirimi sadece. Konunun tafsilatı uzun olduğu için link verilmiştir. Dileyen oradan da bakabilir. Netice şu ki bu ayetleri her inanmayan için kullanamayız zira küfrün ve inkarın da dereceleri vardır. Zerre kadar iman sahibi neticede cennetlik olacaktır yeter ki allahın varlığına birliğine başka ilah olmadığına ve rasulü ne getirdiyse şeksiz şüphesiz iman etsin hepsini kabul etsin inansın.

--spoiler--

2-Ayetledeki kişilerin belirginliği:

Konumuz çerçevesinde okuduğumuz ayetlerde konu edilen “kalpleri, kulakları mühürlenen/damgalanan uyarının fayda vermeyeceği, inanmayacak olan kafirler” Peygamberimize işaret edilen belli, belirli kişilerdir. Ayetlerde bunlar ism-i Mevsul dediğimiz “ellezine” sözcüğüyle ifade edilmişlerdir. ismi mevsuller Muarrafattandır yani “belirtilmiş” ifadelerdendir. Biz bu ifadeleri kafir bildiğimiz kimselere kullanamayız. Biz her kafirin iman edebileceği ümidiyle onlara ulaşmaya yaklaşmaya çalışmalıyız. Şüphesiz günümüz kafirleri içinde de kalpleri mühürlü olup iman etmeyecekler bulunabilir ama onları bize gösteriveren yok. Biz bundan mahrumuz. Bu lütfu Rabbimiz Peygamberimize sağlamıştı.

3-Konumuz ayetlerin mucize özelliği:

Konumuz olan ayetlerin bir başka özelliği de istikbale ait haberler vermek suretiyle mucizelk arzetmeleridir.. Şöyle ki tıpkı Ebuleheb örneğinde olduğu gibi ömür boyu inanmayacaklarını bilen Allah onların bu durumlarını bildiriyor. Ve bu işaret edilen belli kişiler ile fazla oyalanılmamasını ihtar ediyor. Yukarıda sunduğumuz ayetler istikbali (geleceği) önceden bildirmeleri açısından birer mucizedirler. Çoğunda ismi mevsul ile belirtilen bu kalpleri mühürlü kimseler ömür boyu mühürlü durmuşlar (akıllarını başlarına almamışlar) Rabbimizin bildirdiği gibi cehennemlik olarak ölüp gitmişlerdir. (Hakkı Yılmaz) http://www.istekuran.net/?p=99

http://www.erdemyolu.com/...rlenmesi-ne-demektir.html

--spoiler--
külli irade yok sayılmış burda.
Kuran firavundan felan bahsediyor bizim 15lik liseli ergen üstüne alınıyor. Sen kimsin amına koduğum ateş olsan cürmün kadar yakarsın.
sözü edilen ayet Allah Resûlüne (asm) cephe alan, onunla mücadele eden müşrikler hakkında nazil olmuştur. Ve o müşriklerin kalplerini şirkin kaplaması ve tevhide yer kalmaması, “kalp mühürlenmesi” şeklinde ifade edilmiştir.

Bir peçetenin üzerine önce bir siyah nokta koy. Sonra bir daha. Bir kez daha. Bunu devam ettirdiğin zaman artık noktaların küçüklüğü Bi ifade etmez. Ve pecete siyaha boyanır. Artık beyaz hiç Bi yer kalmaz.
Kişi şirke, küfüre daldığı sürece kalbi tıpkı o peçete misali kararır. Ve artık hiç beyaz bir nokta kalmadığı gibi içinde Tevhid inancına dair bişey kalmaz.
Mühürden kasıt imanın yok olması, artık bir daha inanabilecek kadar içince bir iman zerresi kalmamasıdır.

işte kendilerine hidayet kapısı kapananlar, bu noktaya varan müşriklerdir. Yoksa günah işleyen, zulüm eden veya şirke giren her kişi için hidayet kapısının kapanması söz konusu değil. Aksi halde, asr-ı saadette, daha önce putlara tapan on binlerce insanın islâm’a girmelerini nasıl izah edebiliriz?

günaha batan her insanın kalbi mühürlenseydi hiç müşriklerden de Müslüman olan çıkar mıydı?
Ustteki Kosucu örneğine cevaben... Bir kosucuya/oyuncuya kırmızı kart göstermektir. Çünkü yapmaması gereken şeyleri yapmış ve kırmızı kartı haketmistir. Çünkü o aşırıya gitmiş, ve inkar yolunu seçmiştir.

Fakat yine de mühürlü kalbi çözmek de insanin elinde. O da okuyarak, anlayarak ve sonunda tövbe ederek olur.
Ensarda cocuklara tecavuz edenin kalbini muhurlemiyor. ( birsure cehennemde yanip cennete bile gidebecegini soyluyor). Ama ona sorgulayip inanmayani muhurluyor. Ne kadar adil.
Sen Allah'ı inkar et yıllarca, din düşmanı ol, küfür et, yobaz ol, Sonra kalbi muhurlenince haksızlık olmuyor mu de. Allah bütün insanlığa beyin ve akıl vermiş. Araştırmak için milyarlarca bilgi var. Kör değilsin okuyabilirsin. Boşuna dememiiş Allah ilk ayetinde oku diye? Ne komiksin be kardeşim.

Edit: diss atan ateist arkadaşım, zor mu geliyor gerçekleri öğrenmek? Sonra nerde sınav nerde hak, Sanki inanıyorsun da sınavı kalmış. Ne boş gereksizsin.
uyduruk masallara heyecanlanıp insanları yakmasın ve kafalarını kesmesin diye mühürlenmiştir.
Hür irade verip cennet veya cehenneme gitmesi için sınava girmiş adayların mühürlenmiş kalpleri sınavı adaletsiz kılar. Ayrıca özgür irade ve cennet cehennem kavramları yanında "kader" kavramının varlığı da çelişkilerin "allahıdır".
Bakkalı mı zabıtalar mühürledi, ekmek çıkaramama suçum onlara aittir diye bir laf atamazsınız ortaya. Evet, bakkalı zabıtalar mühürlemiştir, bu doğrudur ancak bakkalın mühürlenmesine sebep olacak işleri esnaf işlemiştir. Bakkalını temizlememiş ve sağlık şartlarını yerine getirmemiştir kötü gıdalar satmaktadır. Yani zabıtaların mühürleme fiili, bakkalın kötü ahlakına sahtekârlığına bağlıdır. Eğer bakkal dükkânını temiz tutsaydı helal satsaydı bu mühürleme olmayacaktı. Zaten zabıtaların da milletin bakkalına bir garezi yok, sözün özü bakkalı her ne kadar zabıtalar mühürlemiş olsa da, suçlu ve sorumlu esnaftır ince bir hikayeyle anlatayım istedim.
Saygılar.