bugün

(bkz: önce o elini indir ve kur an-ı kerim demeyi öğren)

''Embriyolojik olarak incelendiğinde, erkeklerde testislerin mesonephrondan geliştiğini biliyoruz. Mesonepron sağda ve solda olmak üzere 2 tanedir ve anne karnındaki bebeğin (fetus diyoruz) kaburgaları ile vertebrası (bel kemiği) arasındadır. Kabaca, böbreklerin bile daha üzerindedir. Fetusun gelişmesi ile birlikte Mesonepronlar (her iki tarafta) testis, epididimis, vas deferens ve seminal vesicle haline gelir ki testis haricindekiler, üretilen meninin dışa atılması için gereklidir. Fetusun doğumuna doğru bu iki testis inguinal kanal dediğimiz kanallardan inerek skrotum dediğimiz torbalara inerler.
Kısaca özetlemek gerekirse, meniyi üreten testisler aslında kaburgalar ile bel kemiği arasında oluşmakta daha sonra torbalara inmektedir. Bu konuda en ufak bir şüphe yoktur.''

<Doğrusunu en iyi Allah bilir>

bu da hatıra fotosu.

http://en.wikipedia.org/wiki/File:Gray986.png

öptüm.
islam dini ile derdi olanların araya araya bir türlü bulamadığı şeydir.
(bkz: islam a saldırmanın dayanılmaz hafifliği)
allah'ın şeker bir yaratıcı olduğu yazıyor ama pratikte hiç de öyle iyi kalpli değil. en büyük çelişki bu. evet.
(bkz: sübhanallah kardeş ibretlik bir paylaşım)
(bkz: yaran ayarlar)

(bkz: #8181716) ----> (bkz: #8182023)
ömer çelakıl a dair hiçbirşey yazılmaması.
yazık adam o kadar şifrelerini çözdü..
kur ve an kim kurmuş bunu ve neden biz anıyoruz merak konusu kuranmaca.
hiç olmamış ve olmayacak olandır.
(bkz: ateistin azmi)
(bkz: çelişki senin beyninde)
(bkz: düşünmeye başlamışsın aferin)
(bkz: gelirken tuzu da getir)
--spoiler--
15. Elbette on[u kabule yanaşmayan]lar, birçok düzmece kanıt ararlar (6) [ilahî kelâmı çürütmek için];
16. ama Ben onların bütün planlarını boşa çıkaracağım. (7)
17. Öyleyse bırak, hakikati inkar edenler dilediklerini yapsınlar, yapsınlar kısa bir süre!
--spoiler--
yukarıdaki muhammed esed yorumundan alınmıştır. burda da zaten açıkça belirtiyo ilahi kelamı çürütmeye çalışanların olacağı ve planlarının bozulacağından. bu çürütmeye çalışanlarının en büyük kaynak olarak sığındıkları bilim söylüyo zaten embriyonel dönemde kaburgalarda olduğunu. daha neyin kavgasını yapmaktalar ?

KURAN'I KERiM de aynı zamanda ana rahmine ekilen bir tohumdan bahseder. bir tarlaya ekilen tohum gibi. bilimsel olarakta döllenmiş yumurta uterusa düşmeden önce uterus dümdüz asfat gibidir. ama döllenmiş yumurta uterusa düşünce sanki sürülmüş bir tarla görünümü almaktadır.
varoluşudur.
kuranda olmayan, olmasını isteyen düşüncenin celişkisidir.
seni en dogruyu gösteren kitapların yücesi celişir mi.
çelişki ararsak herşeyde buluruz. kuran eleştirisi veya kuran üzerine tartışmalar bu sözlüğün konusu olmamalı bence. üstelikte ayetler üzerinden hiç olmamalı. çünkü bu noktadan kısa süreli çıkış yok. sonuçta durum karşılıklı hakaretlere ya da ince ayarlara varmakta. kuran ya da kuran'ı kerim (bu bile kendi içinde hassaslık taşır)aslı itibariyle yahudi karşıtlığı üzerine kurulmuştur. bunu atlarsanız diğerlerini görmeniz na mümkündür. dogmalarda temel yaklaşımlar ve tarihsel bütünlükler kaçırıldığında ayrıntılarda boğulmaktan kurtulunamaz. yaradılış ta bir şeye inanmak istiyorsanız ya bilime (bilimin geldiği yer itibariyle ikna oluyorsanız) ya da dogmatik yaklaşımlara inanacaksınız. kuran'ın yaklaşımı, tarihsel sürecin o ana kadar ki birikimlerinden kendi içinde süzülüp en iyi ifade edilen ruhani bir yaklaşımdır. incil ya da tevrat'ta bu konuda savrulmak ve kaybolmak daha bir söz konusudur. kuran bu konuda daha bir toparlayıcı ve netlik içerisindedir. fakat asıl sorun adem, havva ve şeytanda yatarda biz bunu görmek istemeyiz. bu sadece kurana özgü bir durumda değildir. bu biçimiyle tartışılmasına karşı olduğum için fazlaca detayına kaçmadan şunu söylemekte yarar var. kuran'da çelişki görmek isterseniz görürsünüz. ama görmek istemezseniz asla göremezsiniz. burda isteyip istememenin sınırını ve kuralını inanç sisteminiz koymaktadır. sadece şuna bakmak yeterli derim. bir ayetin, bir sonraki veya daha sonrasında ki bir ayet tarafından geçersiz kılındığı kaç ayet olduğuna bakınız. bu size hem tarihsel sürecin genel görünümünü, hemde islamın gelişim seyrinin ince detaylarını verecektir. ve son olarak söyleyeceğim şey ise, bir kitabın bundan daha fazla farklı anlaşılmasının olanaklılığı hiç bir şekilde ve koşulda yoktur ve mümkün değildir. çünkü; anlam ve mana'dan ziyade asıl olarak kutsiyetin kendisi vardır. ve bu durumun kendisi büyük oranda sözellikten kaynaklanmaktadır.
rahman ve rahim olan allahımızın biz yarattığı insanlara hitap ederken "beyinsizler" demesi.

kıblenin iki kez değiştirilmesi, bunun da "soranı sikerim" tarzında ayetlerle sorulmasının önüne geçilmesi.

allahımızın "yaratanlar arasında en iyisi, en güzeli benim" demesi.
kafanıza göre yorumlamayın
size kemik atan mı var da bu kadar kur'an ve Allah'la uğraşıyorsunuz?
arkadaş iyi vermiş:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:Gray986.png
her bir boku biliyorsunuz ya ingilizceniz de vardır elbet girin bakalım testislerin oluşumu nerde başlıyormuş.
birbirini tutmayan ifadelerin dini bir kitap olan kuran'da yer aldiginin iddia edilmesidir.

inanc sistemleri ve kitaplari sorgulanmamali. inanc manevi bir olaydir, sorgulayip maddi hatalar bulmak gereksizdir. isteyen inanir isteyen inanmaz. karisilmamalidir.
o bel kemiği ile kaburgalar arasından çıkan insan meni değilde insan eniği olmasındır.
yaratanın yüceliği öyle büyük ki bu suredeki ayetlerin kullanılacağını bildiği için sürenin sonuna da

15. elbette on[u kabule yanaşmayan]lar, birçok düzmece kanıt ararlar (6) [ilahî kelâmı çürütmek için];
16. ama ben onların bütün planlarını boşa çıkaracağım. (7)

şeklinde eklemiş. Ne yaptığınızı, ne düşündüğünüzü ve ne yapacağınızı bilen Rabbinize hala inanmaz mısınız?
bulunamayıp, oturduğu organ üzerinden uydurulan, sözde çelişkilerdir. bu tip başlıkları açan arkadaşlar budizm, hinduizm, hristiyanlık ve yahudilik hakkında çelişkilere baksınlar. hatta ateizm ile ilgili çelişkilere odaklanırlarsa daha da makbule geçer kendileri için.
(bkz: ben çelişki göremiyorum sen)
(bkz: iliklerime kadar kurudum lafını da mı bilmiyosun)
(bkz: bide en büyük demiş)
dar görüşlü yazar tespiti.

arkadaşım sperm yaradılışın başı değildir.

insanın neden yaratıldığıyla ilgili kuran-ı kerim'de geçen bilgiler, ilk insanın yaradılışını anlatan bilgilerdir.

insanlar spermlerle ürüyor o halde yaradılış teorisi yanlış demene gerçekten spermlerimle birlikte gülüyorum.
kuranda bahsi geçen allahın, kendi yarattığı kitaba insanları inandırmak için çeşitli faaliyetlere girmesi .
söz konusu ayetlerin meali şu şekildedir;

5 - iNSAN, neden yaratıldığına bir baksın.
6 - o atılan bir sıvıdan yaratılmıştır.
7 - [erkeğin] beli ile [kadının] leğen kemiği arasından çıkan.
8 - Elbette O, [insanı yoktan var eden] onu yeniden [hayata] döndürmeye de kâdirdir.

yani ne diyor; erkeğin beli, kadının leğen kemiği diyor. erkeğin belinden çıkan derken spermi, kadının belinden çıkan derken yumartalığı kastediyor. bilmem anlatabildim mi?

şimdiii, bir de aynı surenin, 15.,16. ve 17. ayetlerine bakalım;*

15 - Elbette on[u kabule yanaşmayan]lar, birçok düzmece kanıt ararlar [ilahî kelâmı çürütmek için].
16 - ama Ben onların bütün planlarını boşa çıkaracağım.
17 - Öyleyse bırak, hakikati inkar edenler dilediklerini yapsınlar, yapsınlar kısa bir süre.

umarım yeterli olmuştur.