bugün

dünyadaki son komünist devletlerden birisi olan küba'nın, "insanları tembelliğe ittiği" ve "adaletsiz" olduğu gerekçesiyle herkese eşit maaş vermekten vazgeçerek performansa göre maaş vermeye başlaması olayı.

yoksa komünizm denen şey, asla gerçekleşemeyecek uçuk bir ütopya mı?

http://zaman.com.tr/haber.do?haberno=701499
(bkz: işçi sınıfı penis gibidir okşadıkça sertleşir).
herkes hakettiğini almalıdır.
düdüt:yattığı yerden para kazanma taraftarı bir uuser hemen bastı eksiyi.
(bkz: ne kadar ekmek o kadar köfte)
(bkz: seni belledim) *
küba'da komünizm henüz kurulmadığı için şaşırılmaması gereken eylemdir. sosyalizmde herkes emeğine göre, komünizmde ihtiyacına göre alır, en basitinden bir dille yazılmış 'sosyalizmin alfabesi' kitabından öğrenilebilir. ama bir saniye, amaç komünizmi karalamak lan, rejim olarak sosyalizmi benimsemiş bir ülke üzerinden hem de. madem komünizme bok atmak mesele, bir önceki adımdaki duruma bakalım, herkes emeğine göre kazanıyor, "Ülkede sağlık ve eğitim hizmetleri ücretsiz, gıdada sübvansiyon uygulanıyor. Ayrıca devlet halkın barınma ihtiyaçlarını da karşılıyor."
hani lan senin ülkende? bıraktım ücretsiz sağlık ve eğitim hizmetini, senin ülkende sömürü var lan, emek sömürüsü... bir de üstüne üstlük saçmasapan, iğrenç benzetmeler...
ha o değil de niye "senin", bizim değil lan?
proleteryanın vatanı yoktur da ondan...

cem yılmaz'dan da bir çalıntı yapalım da bitirelim: işçilik dediğin insanın içinde olmalı, o zaman anlarsın işte ne zaman sertleştiğini.
küba'nın komünizme doğru değil de "liberal sosyalizm"e* doğru gittiğinin göstergesi. küba da böyle yapıyorsa kim komünizme doğru yönelecek anlamış değilim. ne zaman kurulacak bu komünizm? bence hiçbir zaman. geçin bunları, geçmişe takılıp kalmayın.
sosyalizmin* son kalesinin çökmeye başladığının göstergesidir. marx'ın ruhuna* kapital.
diyakletiği anlamadan özümsemeden icra edenlerin fevkalade sasirdiği bir durumdur. hazin olan hala kadukleşmiş ezberler ile yorumlar yapilmaktadir. bu şuna benzer taş devrinde yaşayan bireyin klavyeye yazmasina benzemektedir.

konumuzdan cikmadan kelamimizi terennüm edelim bakalim.

rekabetin olmadiği ve ödüllendirme sisteminin olmadiği bir üretim simalinde tavuk fikrasinda oldugu için 3 kurus fazla için kicimi yirtmama gerek yok der.

rekabetin olmadiği üretim şekillerinde öncelikle verimsizleşme sonra da emsallerden geri kalma ve en sonunda ayvayi yeme süreci başlar.

tereyağı yerine top diyenlerin cağinin coktan bittiği ve tereyağ cağinin basladiği bir devirde top demenin bir anlami var midir?

yoktur elbette.

hele ki ezberci eğitim sisteminde papağanlik içra etmenin işe yaradiği diyarlarda anlayabilmek büyük ve yorumlayabilmek iyice lüks olmaya basladi.

herneyse biz kelamimizi uzatmayalim, kısa keselim aydin havasi olsun.

küba mevcut sisteminde şapa oturacağini anladiği için yönetim saltanatindansa üretim saltanatini sectiği için bu yolu secerek iyi yapmiştir.

eninde sonunda her şey insan içindir.

yoksa siz hala her şeyin insan oldugunu red eden hayat hiç birşeycilerden misiniz?

yoksa hiçbir şey bir hayat değildencilerdenciler misiniz?

avanak avanak bakmayin öyle ave sezar ölüme gidenler seni selamliyor dediğiniz sezar'i 33 bıcak darbesiyle senato'da süzgece cevirdiler.

o şimdi bir ficiya tikaç görevini icra ediyor.
sosyalist okulun en önemli düşünürlerinden olan godwin'e göre toplum'da emeğin sosyal ürününün önce 5/12 si sermaye'ye 4/12 si emeğe 3/12 si yeteneğe göre bölüştürülür. yani performansa göre yeteneğe göre sosyal ürünü dağıtmak komunizme aykırı değildir. küba'nın komunizm içerisinde şekil değişikliği yapmasıdır.
sosyalizmin çok büyük bir ütopya olduğunun bir kanıtı daha.Bu performans olayı Küba yı 2 senede kapitalist yapar.
(bkz: go küba go)
küba'nın kapitalist düzene gececeginin kanıtı.tarihi bir adımdır.son kale olarak görülen küba da tarih oluyor.
her fırsatta komunizm için kübayı örnek gösterenlerin çuvallaması. ,

(sözlük yazarları kasdedilmemiştir, benim iki tane arkadaşım var küba hayranıdırlar, kübayı görmüş gibi anlatırlar, bak orda ne güzel derler, ben de inanırım.

bir de ferhan şensoy'un bir kitabından bahsederler, kübanın anlatıldığı.)

bundan sonra ki gelişmeler şu şekilde olacaktır:

1- küba zaten komunist değildi, sosyalistti, hatta sosyalist bile değildi sadece anti-amerikancıydı, biz de o yüzden seviyorduk.

2-komunizm de "herkes yeteneğine göre üretir, ihtiyacına göre alır" kübada da amaç yeteneğe göre üretimi arttırmaktır. çünkü paylaşım ruhu ölmüştür.

3- komunizm servet ve performans düşmanı değildir. hatta godvin bu konuda çok vıdı vıdı etmiştir. küba'da komunizm yok ama ama olsaydı bu da komunizme aykırı bir durum değildir.

bir de bir ülkede bir şeyin bedava olması komunizm değildir. öyle olsaydı türkmenistan'ın da komunist olması gerekirdi diyecem birileri de " türkmenistan'da sscb hakimiyetinde yaşamıştı" diyecek.

velhasıl her şeyin bir açıklaması vardır.
(bkz: 12 bin ytl lik milletvekili maas zammi). Bizi ornek alsinlar, anca o zaman kuba kurtulur .
aklın yolu bir dedirten gelişme.

hastahane koridorunda yanyana oturan bir gençle orta yaşlı bir adamın muhabbeti:

amca: şimdi benim anlamadığım birşey var, bu yerleri paspaslayan adam 400milyon maaş alıyor, içerideki doktor 3 milyar para alıyor. şimdi ben anlamıyorum bu adamda insan değil mi, onun da çoluğu çocuğu yok mu, iyi yaşamaya hakkı yok mu? içerideki doktorla onun ne farkı var?

genç: onun yaptığı işi herkes yapar, ama doktorun yaptığı işi herkes yapamaz. aynı parayı alsalar kimse doktorluk yapmay zorlamazdı kendini.

amca: ama benim anlamadığım içerideki adamla bu gencin ne farkı var? ikisi de aynı parayı alsın

(bkz: ilk bakışta mantıklı gelen saçmalıklar)
haklı veya haksız nedenleri vardır yoktur orasıyla ilgilenmiyorum. dikkatimi çeken kendi ülkesinde sosyal haklarını (sağlık,eğitim,yaşam,barınma vs.) para karşılığı satın alan hatta alamayan ülke vatandaşlarının sırf diğer ülke yönetiminin adı "komunizm veya sosyalizm" veya sadece "solcu" olduğu için kendini bok atmaktan alamaması, "al işte aq gomünistlerini, imana geldi deyuslar" tadında eleştirelere sebep veren bir uygulama olması. tabi bu uygulama sadece maaşlar hakkında, adamlar yine sosyal hakları vatandaşlarına sağlıyor..

peki biz ne yapıyoruz?
bununla eğleniyoruz, özel hastane ve okulların sayısını arttırıyoruz, ekmeğe bilmem kaç liraya alıyoruz, petrol bir tarafımıza giriyor... bilmem ne.. tabi bunlar önemli değil.. komunistler kötü olsun yeter.

tamam komunist olmayın, ütopik olsun.. ama şu şapkayı çıkarıpta bir düşünün, hatta zahmet etmeyin şapkayı da başınızdan çıkarırlar nasıl olsa. merak etmeyin. eğlenceye devam.. hobaaa...
olması gerekendir.
en komünist bile yatıp uyuyan ile aynı maaşı almak istemez. aynı maaş vermek haksızlıktır.
bazıları sola olan düşmanlıklarından, demokrat maskesi altında bir canavar yattığından ötürü bunu "komünizmin son kalesinin" yıkılışı olarak değerlendiriyorlar. son 20 yılda komünizmin o kadar çok kalesi varmış ki, kapitalistler ala ala bitiremediler. bunları bir yana bırakalım, işin çarpıtma boyutunu aşıp gerçeklerle yüzleşelim.

engels, gotha ve erfurt programının eleştirisinde ve antidühring isimli yapıtlarında sosyalist düzende sınıfsal ayrılıkların devam edeceğini yazıyordu. aradaki sınıfsal farklılığa karşın, sınıfsal karşıtlığı yok edecek şeyinde işçilerin devleti olacağını söylüyordu. yani kısacası üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetin sonlandırılmasından söz ediyordu. her ne yapılırsa yapılsın sosyalist bir düzende, kapitalist düzendeki gibi olmasa da sınıfsal farklılıkların, alım gücündeki farklılıklar devam edecektir. elbette sosyalizme dair bilgisi 5 para etmeyenler ise bunları bilmeden son komünist devleti yıkmanın verdiği hazdan söz edecekler. onları duygusal masturbasyonlarıyla baş başa bırakıyoruz.

stalin, sosyalizmin ekonomik sorunları isimli kitabında, sosyalist devletin daha önce kitaplarda yazmadığı bir sorunla karşılaştığını yani hızlı sanayileşmenin durgunluğu getirdiğini yazar. buna önerisi ise maaş farkının açılması ve tüketimin daha çok pompalanması olmuştur. ikinci önerisi ne kadar doğrudur tartışılır ama tüm antistaliznimine rağmen gorbaçov'da aynı öneriyi s.b'de uygulamıştır. ekonominin durgunluğa girdiğinden ve tembelliğin başladığından söz eder. şimdi burada ciddi bir hata var. sosyalist düzenden komünist düzene doğru gider çalışmak insanlık için gittikçe azalacaktır. sonunda çalışma zorunluluğu kalmayan bir dünyaya doğru ilerleeycektir. eğer çalışma saatlerini uzatmaktan bahsediliyorsa o zaman kapitalizmin ne günahı var? sorun tam da burada. sosyalist düzen, kapitalist dünya ekonomisinin çerçevesinde kaldıkça onunla rekabet etmek zorunda kalacak. ve sosyalist düzen yayılmadıkça bir noktadan sonra eğer mükemmel bir yönetici kadrosu yoksa yıkılacaktır. yani sosyalizm mücadele etmek zorundadır. mücadele rekabet ile değil, devrimin alanını genişleterek olacaktır.

küba yarın öbür gün yıkılırsa sosyalistler için bir gerileme olacaktır. ama sosyalizm mücadelesi bitecek mi? hayır, bu mücadele kapitalizm var oldukça devam edecektir. tüm başarısızlıklara ya da baskılara karşın kapitalist sömürü devam ettikçe, insanlar gene sosyalizme doğru yüzlerini dönecekler. bugün küba gider, kore gelir, nepal gelir. önemli değil. ne sosyalistler küba'yı örnek olarak gösterdikleri için bir şey kaybederler ne de sosyalist mücadele sona erer. çünkü bu mücadele, nesnel şartların doğal bir zorunluluğu olarak doğuyor.
bastan sona kolpadir. küba herkese maas vermiyor zaten mesela ben dogdugum günden beri hiç maaş almadım kübadan.
küba sadece kendi vatandaşlarına maaş verir, onlarda yazik ölene kadar ot gibi yasar 20 dolar maasla.
yapsa yapsa 25 dolar yapsin onuda doktorlara verir heralde.

komunizm denen ütopya birgün kübada son bulacaktir , cunku cok calisanla yan gelip yatan arasinda hic maas farki yoktur.
doktorla temizlik iscisi arasinda da yoktur. 6 sene oku sen bi ton ameliyat yap , hayat kurtar 20 dolar al. ben burada yegenlerime o kadar vermiyorum ayda ayip ayip. sıcayım ben öyle ekonomik yönetim sistemine. bizim yene oraya gitse ne olacak peki...
ah ah daha komunizmi sosyalizmden ayıramayan bünyenin okduğu gazete safsatasıdır.
haberin altındaki okur yorumu enteresan:

--spoiler--
küberalizm

mutlak eşitlik yoktur mutlak adalet vardır.komünizm insanoğlunun nefsine terstir.insanlar daha iyisini daha fazlasını ister her zaman.üstelik komünizmin temellerinden biri olan eşitlik ilkesi,düzenin kurulurken liberalleri ortadan kaldırılmasıyla çiğnenmiştir.her sistem gibi bu sistem de yasaklar üzerine kurulduğu için yıkılmaya mahkumdur.

kübra kübra

13 Haziran 2008, Cuma 12:33
--spoiler--
Ülkesinde 2.5 milyon okumuş işsiz barındıran , çalışanları arasındaki gelir dağılımı milyarları bulan , işçileri tersanlerde üç kuruş için öldüren , eğittikleri gençleri işsiz bırakan bir zihniyete sahip iktidara yalakalık yaparak geçimini sağlayan fason gazetenin fason haberidir. Emperyalist kapitalizme bir tehdit olarak görülen küba için korku dolu gözlerin ardından ileri sürülen bu tarz komik iddialar ne küba halkının ne de onlara inanan dünya halklarının sosyalizme olan desteğini azaltamayacaktır. Bu içi boş bir lafazanlık değil bizzat dünya devletlerinden birkaçının desteğini kazanmış ve neredeyse tüm diğer kapitalist ülkelerin düşmanlığını kazanmış olan bir ülkenin 1965'den bu yana hala kendi imkanları ile ayakta durmakta oluşu ve hepatit b aşısı gibi bilimsel çalışmalarda ilerleyerek , tarım üretiminin sscb desteği olmaksızın yaşadığı tüm sorunlarına rağmen , istihdam sorununun neredeyse olmadığı ve insanların açlıktan ölmediği bir ülkede maaşlara verilen yüzdelik primlerden bile medet uman komik canlıların spekülasyonundan öte bir şey değildir.