bugün

üzerinde koşup bir yere varılmayan alet. sloganı:koş yoksa düşersin *
pazı bandının kız kardeşidir. koli bandı ile yara bandının çocuklarıdır.
insanları gururlarının yönettiğini düşündüren banttır.

üzerinde saatlerce boş yere, tavuk, et, lahmacun , pizza gibi değerli yiyecekler yakılır, heba edilir. saatlerce ter dökülür.

ama mahalleye yeni taşınan bir insanın eşya taşımasına yardım edilmez.
yandaki inşaata gidip iki kürek harç karıştırılmaz. yada anneye "bugünde yemeği ben hazırlıyayım" denilmez.
yada amele pazarında iş bekleyenlerin arasına karışıp, zayıflarken para kazanmak düşünülmez.
koşu bandındaki anneye iq su 50 olan çocuklar tarafından yapılan türlü şakalar...

-anne yolculuk nereye ? ihi hi
-gelirsem oraya ......
-kop gel anne kop gel !
-bak hala kouşuyo
-önüne bak önüne kıza çarpcan .. ihahöihi
-baban kılıklı n'olucak
10 km hızla yarım saat koştuğunuzda yaklaşık 300 kalori vermenize yarayan cihaz..
dikkatli kullanılması ve bakımının kesinlikle ihmal edilmemesi gereken güzel bi icat.
mesafe katetmeden, olduğunuz yerde koşturabilen "yerinde sayma" aygıtı.
"engelli koşu bandı" modeli olsa bi değişik olacak şey. hem koşarız hem zıplarız, ne güzel.
harcadiginiz kalori miktari bandin egimine,hizina,sizin kilonuza ve uzerinde gecirebildiginiz zamana endeksli olan omur torpusu.
evlerde mevcut olanları bir süre sonra elbise askısı formatında kullanılmaktan öte geçemeyen,düzenli kullanıldığında ise yararlı,çok para verilip pişman olunmaması gereken alet.
bunlar marka marka, çeşit çeşit, fiyat fiyat olurlar. mesela ennn markasız ve ucuz, haliyle de dandik versiyonu, zamanında birkaç yüzyıl taksitle alınarak evimize girmişti. ama nasıl dandik, nasıl dandik, o tutunma yerleri filan, çıta gibi, kırıldı kırılacak, aletin tamamı da öyle, tekme atsam yana devrilir, bir heybeti, bir görkemi yok, ne bileyim. öyle kaç gram kalori yakıp, kaç kilometre yürüdüğünü gösteren hesaplama şeysi, bilgisayarı filan da yoktu bizim aletin. dandik diyoruz ya. evin babası, oturma odasında, televizyonun tam karşısına koydurtmuştu bunu. bir yandan fenerbahçe maçı izlenir, beri yandan gacır gucur, alet kullanılır, beri yandan anneden su, havlu istenir. bir saat durmaksızın çalıştıktan sonra dili dışarda vaziyette en yakın koltuğa devrilen baba, az sonra anneye mozaik pasta kALIP kalmadığını soracaktır. şaşırmayın.

şimdi apartmanının ennn bir ücra köşesinde duruyor o alet. babam hâLâ 92 kilo.
saatlerce koşup, olduğun yerde mal gibi kalmanı sağlayan yavşak alet. insanın kendi kendini tatmin etmesini sağlıyor kanımca. dağda bayırda koşuyorsun sanıyorsun falan. garip bir duygu tabi.
motorlu olanlarının tercih edilmesi gereken kondüsyon aleti. ara sıra yağlamakta fayda var. bu arada gürültüsüz olanları tercih edilmeli.
benim hayatım bir koşu bandı.. yürüyorum, koşuyorum hatta bazen.. bazen yokuş yukarı oluyor duracağım sanıyorum ama düşmemek adına devam ediyorum.. bazen yokuş aşağı oluyor, kolayladım geçecek sanıyorum.. sonra elektrikler kesilince dönüp gerçekliğe; aslında aynı noktada olduğumu anlıyorum..

bir koşu bandı benim hayatım ve tüm enerjimi aslında sadece aynı noktada kalmak adına harcıyorum..

tanım: durduğun yerde yürüyormuş gibi yapabilmeni sağlayan alet.
düzenli olarak kullanıldığında da kilo verdiren, hayatımıza sporu dahil etmemize yarayan alettir. bakımı aslında çok da zor değildir. haftada bir silikon bazlı yağ ile bandın altını yağlamak ve bant sağa veya sola kaydığında, bandın kaydığı taraftaki vidayı gevşeterek makinayı 15 dakika kadar boş olarak çalıştırmak suretiyle bakımını gerçekleştirmek mümkündür.
ayakkabısız yürümemek gerekir. giyilen ayakkabı yumuşak ve uygun bir spor ayakkabısı olmalıdır. yürüyüş sırasında acil durdurma butonuna bağlı emniyet klipsini giysiye tutturmak gereklidir.
o kadar emek harcayıp bir arpa boyu bile yol alınamayan spor aleti.
tekerin içinde dönüp duran kafesin içindeki bir hamster gibi...
(bkz: siz bekleyin ben bi koşu gidip geleyim bandı)
yaklaşık 2 senedir evde olmasına rağmen yeni hatırladığım ve yeniden kullanmaya başladığım alet. yaklaşık 10 gündür kullanmama rağmen kollarım, bacaklarım yerinden kalkmıyor. alışamadım bir türlü. ya da yaşlanıyorum artık. gerçi zamanında ben de annem de çok faydasını görmüştük. annem 2 haftada 7 kilo vermişti bununla, herkese de tavsiye ederdi o zamanlar. sonra nasıl oldu da unuttuk kendi haline bıraktık bunca zaman hayret. kısacası gerçekten çok faydalı eğer düzenli kullanılırsa.
indikten sonra insana moonwalk yapıyormuş hissi veren alet.
bizim evimizde güzel bi dekorasyon zımbırtısı. zira alındığından beri-ki bikaç sene oluyor- üstünde oturup sohbet etmek, kollarına takılar asmak gibi bir çok şeye dönüştü ama üstünde koşulduğunun sayısı bir elin beş parmakını geçmez...
Kızların genellikle ergenlik çağından çıkmaya hazırlanan erkeklere yaptığı tuzağın en büyük aletidir olay şöyledir
Kızımız: Aykut ya sen bu alette 45km hız yapıyomuşsun doğru mu
Aykut: Öyle miymiş?
Kız:Evet
Aykut:Tabi canım 45 neymiş 50 bile yaparım ..
alındıktan bir ay sonra katlanıp havlu asılır kendisine. merak ediyorum acaba türkler dışında var mıdır bu aleti böyle kullanan başka bir millet ?
evde kullanıldıgı taktirde bir sike yaramayan spor aletidir..bir defa üzerine çıkarak mal mal etrafa bakarsınız, daha sonra bu alet zaten otomatikman evdeki televizyonun üzerinde bulunan dantel örgüsü işlevi görmeye başlar..
her eve lazım, soğuk havalarda evde yürüyüş yapma lüksünü sağlayan muhteşem icattır.