bugün

(bkz: karşı atak)
her avrupa kupası maçında, spikerin "son dakikada gelen kontratak golüne engel olamayan takımımız... " cümlesini duyacam diye ödüm kopuyor.
akıllı yapıldığı zaman gol olan, karşı takımın yaptığı bir akını durdurup hemen akına geçme işidir.
(bkz: kontratak futbolcuları)
hayatın özetidir aslında kontra atak. paso bastıran takımın dengesiz yakalanıp gol yemesine, yemese bile kalesınde net pozisyonlar gormesine neden olur. hayat da boyle değil mi biraz?*

kuş gribi zirve yapmışken bedava dağıtılan tavuk için sıraya giren kalabalık hatırlatmıyor mu hayatın kontrasını?

deli gibi sevdiğin hatunla evlenmeye pek bi hevesli oluşun, sonrasında evlenisin ve bu evliliğin zamanla seni boğazlaması hayatın kontrasını yediğinin en güzel örneği değil midir?

ya da işyerinde en çok çalışıp da en kıdemsiz eleman olan sen güzel bağyan, anlattıklarımı haklı çıkarmıyor mu bu durumunu?*
(bkz: birgün yine bi tespit yapıyorum)
karşı saldırı.
lig tv spikerlerinden (bkz: öztürk pekin) in kullanmadığı kelime .
(bkz: fast break)
ödp'nin yarattığı internet üzerinden enternasyonalist propaganda hareketinin ismi.

maksat;

türkiye'de ulus bilincini kırmak, cemaat mantalitesini kırmak, marjinal hareketlerin normalleştirilmesine yardımcı olmak, türk kültürünün sınırlarını ortadan kaldırıp enternasyonalist veya global kültüre entegre etmek.

izlenecek yol;

türklüğü faşistlikle bağdaştırmak, islamiyet ve konvansiyonel kültür ile dalga geçmek, marjinal hareketlerin normalleşmesi için sos olarak garibanizm ve eziklik mevhumunu bol miktarda kullanmak.

2002 yılında tayyip efendi tarafından ab uyum yasalarına uyum süreci bahanesiyle kaldırılan psikolojik harp daire başkanlığının yokluğunu fırsat bilenler tarafından ilk denemeleri 2003 yıllarında yapılan, nihayetinde 2004 yılında ortaya konan bir oyundur. genel maksat; insanlarda yerleşik ve adet halini almış milliyetçilik, din gibi konuları hırpalamak, türk insanının kimliğini dezenforme edip enternasyonalist entegrasyona hazırlamaktır.

2004 yılından itibaren evveliyatından etkin olarak forumlarda görülmeye başlanmışlar, akabinde sözlüğe girme başarısı göstermişler; sosyomat ve facebook üzerinden bir takım prim peşine düşmüşler; 2008 itibariyle gözlerini klon sözlüklere dikmişlerdir.

işleyiş şekli hemen hemen şu şekildedir;

adı kontratak olan bu hareketin en belirgin özelliklerinden bir tanesi zorlama celebrity yaratımıdır.

ah ne güzel yazıyorsun, vay harika edebisin; çömlek çayır bilmemne. okuyorsun, edebi değeri yok; çok bilgili enternasyonalist devrimci gözükmek isteyen atlıyor sadece.

daha sonra bu yaratılan veya yaratıldığı zannedilen celebrityler hep beraber açıklama yapıyorlar, isteklerini yönetime tebliğ ediyorlar; manifesto verilme olayı. maksat şov, maksat ilgi çekmek, maksat propaganda.

sonra ; vay eziliyoruz, oy yeniliyoruz diye bırakıyorlar. fake hesap bu aşamada esas olması gereken. tabi sözlüklerde kim kaç giri yazmış belli olduğundan biraz zor olsa da, çok zor değil. ama avantaj olarak yukarıda tutulabiliyor istenen kişinin nicki başlık olarak.

göze batması ve yazıları okunabilmesi için apayrı bir propaganda; "bırakma ne olur, süpersin, bi tarafından şimşek çıkartıyosun biz gördük" propagandası.

sonra sanki bunlar yaşanmamış gibi tekrar ediliyor. kimse bir yere gitmiyor. tekrar toplanılıp biraz ortalık aykırı başlıklarla velveleye veriliyor; sonra manifesto, akabinde bırakıyoruz yalandan ritüeli, sonra gene başa.

biz bunları ekşide yaşadık, sosyomatta yaşadık, değişik forumlardan raporları okuduk. falan filan.

bu amcaların alayı ödp nin kontratak isimli internet propaganda grubunun üyesi ve devinimleri her yerde aynı.

kamuoyunun bilgisine arz edeyim.
kontra rol, güzel. kontratak yapan rol yani. pek sevdiğim bir oyundur kontratak, italyanlar güzel oynar.

aslında lobanovski, mükemmel bir sistem geliştirmişti. kontratak oynuyordunuz ama top her zaman sizdeydi. nasıl, kafa karıştırıcı değil mi? lobanovski'nin sistemi, oyunu kont rol altında tutmaya dayanıyordu. bunun için, top tekniği en yüksek adamlara ihtiyacınız vardı. o nedenle fabrika imalatı gibi görünen bir takım yaratmıştı. bu takımın top hakimiyeti yüksekti ama en önemli özelliği milimetrik ayağa pas atmasıydı. böylelikle topu çevirip duruyordunuz. salak rakip, topa basmak adına sizin peşinizde koşup duruyordu. işte o sırada, ileriye milimetrik bir uzun pas çıkarıyordunuz. bir anda birkaç kişiyle rakibin gerisine sarkıyordunuz. golü atmanız işten bile değildi. atıyordunuz da nitekim.

ama kont rol, her zaman sizde değildir. lobanovski'nin takımı 1986 kupası'nda belçika ile ikinci tur maçına çıktığında kont rol hakemdeydi. belçika, attığı 4 golden ikisini ofsaytta iken, birini de yaklaşık yarım metre dışarıdan çevrilen ortadan yapmıştı. sscb'nin attığı üç gol ise kont rol'ü sağlamaya yeterli olmayacaktı elbette.

yine de sscb takımı, rakip takımın oyuncusu sakatlandığı için atağını kesip topu taca bırakarak 15 dakika ayakta alkışlanmış ve yüreklerimizin kont rol'ünü ele geçirmişti. (bu olay, futbol sahalarında ilk kez görülüyordu ve daha sonra bir kural halini alacaktı.)
muhabbet arasında bahsi geçen kontratak meselesini futboldan zerre anlamayan bana anlatmaya çalışan güzel insanın tarifi:
mesela benim elimde bir bardak çay var. sen çayı elimden almak için bana doğru ilerliyorsun. ben sana kaptırmamak için bir başkasının eline tutuşturuyorum bardağı hemen. yada elimden kayıp düşüyor bardak. tam olarak böyle olmasa da bunun gibi bir şey işte.
(bkz: 20 şubat 2013 galatasaray schalke 04 maçı) Shalke04'ün attığı gol.
ingilizcesi contra attack değil, counter attack'dır. anlamı ise karşı atak.