bugün

yorum kabiliyeti olmayan, hayal gücü yeteneği sıfır olan, konuşurken iki kelimeyi bir araya getiremeyen insanların söyleyeceği sözdür.
yeterince eksik olmaktan eksikliği hissedemeyen bünyenin sarf edeceği söz.
yalan olduğu hemen anlaşılan cümledir.

(bkz: kitap okumuyorum eksikligini hissediyorum demek)
aşk-ı memnu
yaprak dökümü
hanımın çiftliği seyrediyorum
bunlar bana yeterde artar ne gerek var kalın kalın kitaplara diyen hülyalı bünyedir. çocuğu on yaşında ayakkabı bağlamasını öğrenir,onbir yaşındada sağı solu, öğrenmeye hevesli olmayan bir birey karşısında ne yapabilirki zavallı çocuk.
tanım: dunkofluktur.
ot gibi yaşamakla insan gibi yaşamak arasında kalıyorum demekte olabilir. teori ve pratikte yani.
(bkz: sen öyle zannet)
kendi kendini kandırmaktır. kitap okumamanın eksikliği her zaman hissedilir.
"hala ortaçağ'ın karanlık dehlizlerindeyim", demekle aynıdır. bu kişi cennete gitmek için kiliseden endüljans da satın alır.
savunma mekanızmasının en güzel örneğidir.
-ne tür kitaplar okursunuz?
-okumuorum, eksiklğini hissetmiyorum.
bu cümle tamamen arkadaşın diline yapışmıştır bir nevi öbekleşmiştir.giderek son halini alır.
-hedeyi okudun mu?
-okumuyorum, eksikliğini ...

-peki hede hakkında ne düşünüyorsun?
-hissetmiyorum
sonuç olarak okumayan insan hissetmez efenim.
eksikliğini saçmalıkla örtmeye çalışan insan söylemi.

(bkz: beyni olan bilginin eksikliğini hiseder)
Yapilmayan bir eylemin eksigili hissedilmez, ama ben sende hissettim o eksiligi denmesine sebep olunabilecek cumledir.
(bkz: kitaba inanmıyorum ama bir eksiklik var)*
söylediği bu yalanla sadece kendini kandıran, zaman geçtikçe kalabalık ortamda konuşacak veya söyleyecek bi kelime bile bulamayan insan grudur bu sözü söyleyen.

cümleleri basittir, karşıdakini sıkmayan bir anlatımda da pek başarılı olamaz.
hammaddesi odun olan insan söylemi.
bunu söyleyen insanlar aynı zamanda arkadaşlarının, akrabalarının çocuklarının kitap okumalarını önleyemezler ama okuduklarını eleştirmeye kalkarlar.
mesela örneğin çocuk twilight serisinin herhangi bir kitabını okuyorsa ya da benzeri fantastik macera tarzı bir kitabı okuyorsa bu hammaddesi odun olan şahıs kitabı alır arka kapağını falan okur ve şöyle der çocuğa:
sen neden böyle gereksiz şeyleri okuyorsun ki bu saçma sapan şeylere para verip okumak için vakit harcayacağına biraz faydalı şeyler okusana ya da yapsana.
ondan sonra çocuğun velisine döner:
okutmayın buna şeyler vampir falan var sancak çocuk psikolojisi bozulcak.
kitabı sadece kağitlardan ibaret goren şahsın cumlesidir.
hiç yapılmayan bir eylemin eksilliği hissedilmeyeceği için kendi kendini çürüten önermedir.
cahilin söylediği cahilce söz.
böyle bir cümleye ancak "iyi bok yiyorsun" denilebilir.
kitap okumaya ne zaman mı başladım.üniversite hazırlıkta başladım yani geçen sene.sınıfta bir arkadasım vardı paso tenefüsslerde kitap okuyordu.ee elde değil içten içe imreniyordum.dur bakalım nasıl birşey okumak dedim ve elime (bkz: harry potter)'ı aldım ve bir tutkudur devam ediyor sözlük.ne zaman dısarı çıksam mutlaka bir kitapçıya sapıyorum. (bkz: aslıhan pasajı), (bkz: akmar pasajı) ve (bkz: beyazıt) benim mekanlarım oldu çıktı.haa bu dediğim başlangıç çok eskide değil.ben kitap okumaya (bagımlılık derecesinde) 8 ay önce basladım.

bir yerden sonra öğrenciyiz tabi.kitap dediğin ucuz bir şey değil külfetli.bir zamanlar korsan kitaba (#8381228) sardım,gün oldu kitapevlerini arşınladım ve yeri geldi 2.el kitaba (#8575002) yöneldim.bir tutkuydu benim için mutluluktu kitap.sunuda söylemeden gecemeyeceğim ne kadar kitap okuduysam bir o kadar da okunmayı bekleyen kitabım var.

iki hafta önceydi.evde oturmaktan sıkılmış ve biraz dışarı çıkmıstım.çogu iş yerinde ''bizimle çalışmak istermisiniz.'' yazısını görüyordum.artık bende çalışmak istiyordum böylece daha cok kitap alacaktım,daha kaliteli kitaplar alacaktım.iki yere gittim ve ''biz seni ararız'' dediler.amacım part-time bir iş bulmaktı.iki basvurumda hüsranla sonuçlandı.bu basvurduğum yerlerde öyle baba yerler değil ki neden beni istemediler hala anlamıs değilim.neyse bir sekilde kariyer.net'e girdim.biraz dolastıktan sonra bir sinemanın part-time eleman aradığını gördüm ve hemen basvurdum.geçen carsamba ilk görüşmeye gittim.olumlu gecti ve bugünde ikinci görüşmeye gittim.bugün kü görüşme sinema müdürü ile olacaktı.

neyse görüşmeye gittim 15 dakika bekledim ve evet müdür ile görüşmeye başlamıstım.cv mi aldı ve başladık görüşmeye.bana sordu:''neden çalışmak istiyorsun?'' diye.bende:''efendim birinci önceliğim kitap almak ikincisi de boş zamanımı değerlendirmek.'' dedim.yaklasık 35-40 dakika konustuk.tam bir iş görüşmesi değildi sanki bir büyükten iş hayatına dair anılar veya öneriler dinlemekti.en son olarak sunu söyledi:''bu işe başvuranlara neden çalısmak istiyorsun diye sorduğumda ya ayakkabı yada daha iyi bir telefon almak için çalısmak istiyorlarmıs ama sen daha çok kitap alamak için çalısmak istiyorsun bu benim için yeterli.'' dedi. ve evet cuma günü sinemada part-time işe başlayacağım ve daha çok kitap alacağım.

ayrıca:

kitap okuyorum faydasını görüyorum.
kitap okumadığı halde "ben çok kitap okurum yeaaa" diyen tiplerdense dürüsttür en azından. yazıktır, ne olduğunun farkında değildir o ayrı.
bu sözü sarfeden şahsın durumu o kadar vahim demek.
varlığını hiç görmediği için eksikliğini de görmemesi normaldir.
ben sendeki eksikliği hissedebiliyorum diye cevap verilesidir.
gün geldiğinde o hissetmediği eksikliği bel fıtığı gibi büyük bir ağrıyla hissetmektir.