bugün

"varlığını bilmediğin şeyin eksikliğini hissedemezsin" der, yazar satırlarında.
kısmen haklıdır. kendi kesmine yani cahil kesime hitap ederken kitabın eksikliğini hissetmez. zaten o kesime hitap ettiği için hissetmez. o kesime hitap etmesinin sebebi de kitap okumamasıdır. ne diyelim, allah hayırlısını versin.
neden sonuç ilişkisi:

kitap okumamak - eksiklik hissetmemek - bu yüzden kitap okumamak - eksiklik hissetmemek...
sözlükte yer almasının anlamsız olduğunu düşündüğüm insan sözüdür.

ayrıca

--spoiler--
kitap ismi, haber başlığı, ünlü bir söz vb. değilse aklınıza gelen her soruyu/sloganı/diyalogu başlık şeklinde açıp, altına yazar söylemi, kişi söylemi, akıldan geçen düşünce diye zorlama tanımlar girerek başlık açmayın. açılan başlık genel ve tanımlanabilir bir başlık olmalıdır. sırf tanım girildi diye her türlü soru/slogan şeklindeki başlık kabul edilemez.
--spoiler-- **
bunu söyleyen insan kitap okuyanların ortamına girse ne kadar geri kaldığını çok rahat hissedicektir.
kitap okumayan adam hiç kendi eksikliğini anlayabilir mi? sorusunu akıllara getirir. *
(bkz: kitap okumuyorum eksikliğini hissetmiyorum)
eksikliğini gerçek anlamda hissetmeyen bir insanın söylediği sözdür. yaptığı iş, yaşadığı hayat pek bağlantılı değildir kitap okumayla. gerçektir de bu zaten. gazeteci olunsa kitap okunmak zorunda kalınır ama okumayı gerektirmeyen bir çok iş vardır.
kitap okumanın kazandırdıklarını ancak kitap okuyan ufku geniş birinin bileceğini düşünürsek, duyulması gayet normal olan söz.

(bkz: merak etme eksikliğini biz hissediyoruz)
göreceli bir kavramdır. bir kere kitap nasıl bir kitaptir. ne anlatmaktadır. şahsen ben roman okumuyorum eksikliğini de hissetmiyorum. velakin mesleğimle ilgili kitapları okumamış olsaydım bırak eksikliği adam bile olamazdım. o yüzden genel olarak kitap diyerek bu cümleyi kurduğumuz vakit, gerekli açıklmayı bir şekilde yapmamız gerekmektedir. ha diyorsanız ki ben gerçekten genel manada kitap okumuyorum eksikliğini de hissetmiyorum, o zaman ona diyecek lafımız hiç yok. cahile laf anlatmak zordur zati.
(bkz: kısırdöngü)
-kitap okumuyorum eksikliğini hissetmiyorum kamil.
+peki bunu hissediyo musun?
-o ne? ohhhh kamil. yine yaptın yapacağını.
üzerinden ego tatmini yapılan söz. okumayan okumasın lan bana ne. hiç kimse kitap okumak, falanca müzikleri dinlemek, cncbc-e izlemek zorunda değildir ve bunları yapmamak hiç kimseyi cahil olarak adlandırmaya yetmez. ayrıca bana kalırsa başkalarını cehaletle itham edenler, kendi cehaletlerini gizlemeye çalışanlardır. evet, bence bu böyle.
kitap iptilasının müptelası olmamış birinin söylemidir. allah kimseyi bu duruma düşürmesin...
bilhassa kendisi eksik kalmış talihsiz kişi demektir.
sahip olunmayan bir şeyin *** varlığı hakkında en ufak bir fikir yokken eksik kalınıp kalınmadığının nereden anlandığını merak ettiğim söylem. bu tıpkı "3. bir gözüm yok. hiç de eksikliğini hisetmedim." demek gibi bir şey.
kitap okumayı gerçekten anlayıp sindirmiş biri için "tam anlamıyla yaşamıyorum ama eksikliğini hissetmiyorum." anlamına dahi gelebilecek olan cümle.
mağarada tek başına yaşayan ilkel insan söylemi. kendisine önerimiz kalabalık arasına karışmasıdır.
kitap okumamama durumu eksikliğini hissettirmez zaten de, asıl okuma durumu pek bi yüceltir insanı farkettirmeden dedirten cümle..
mallığa temelli yerleştim anlamına da gelebilir bi yerde.*
kitap okumamama durumu eksikliğini hissettirmez zaten de, asıl okuma durumu pek bi yüceltir insanı farkettirmeden dedirten cümle..
kitap okumamama durumu eksikliğini hissettirmez zaten de, asıl okuma durumu pek bi yüceltir insanı farkettirmeden dedirten cümle..
kitap okumanın ne demek olduğunu bilip tatmadığı için bunu rahatça söyleyebilen insandır. böyle bir şeyin farkına varmamıştırki eksikliğini hissetsin.
hissedilmeyen ekisikliğin etkisidir.
topu topu yedi nota var, tabi ki şarkılarım birbirine benzeyecektir diyen bir şarkıcının albümlerinin milyonlar sattığı bir memlekette duyulması pek yadırganmayacak söz.