bugün

"ışıltılı gülücükler sadece bana mıydı, yoksa herkes için geçerli miydi? Bu anlaşılmıyordu ve beni uyaran da bu belirsizlikti."
"Şu son ayların bu acayip zulmü neydi bana karşı? Eski salim kafamı bulamıyordum artık. Her zaman, her yerde en tuhaf azapları ben çekiyordum."
"beni düşündükçe büyüyor ağlama isteğim."
Gün elbet bir zamanda güneşe döner ve ben o anda orda olmak istiyorum dedü arkasına hilali alarak.
Öldükten sonra insanların bir yerde buluştuklarını söyleyenlere inanmak isterdim. Yaşarken, ne sıkıcı ve soluk insanlarla birlikte geçiriyoruz ömrümüzü. Hiç olmazsa öldükten sonra, aralarında bulunmaktan zevk alacağımız insanlarla yaşasaydık.

Fakat ne garip, onlar da yaşarken görmek istemiyorlar birbirlerini. Belki öldükten sonra anlarlar.
insanın azınlıkta olması, tek kişilik bir azınlık olması bile, deli olduğu anlamına gelmiyordu. Bir doğru vardı, bir de doğru olmayan; doğruya sarıldığın zaman, tüm dünyayı karşına bile alsan, deli olmuyordun.
1984- George Orwell
bir gün mutlaka yer çekimine yenik düşmüş o mandalla cesaretim aynı düzlemde buluşacaktı. - muhtelif evhamlar(76)
"Uçsuz bucaksız gökte bir kuğu gibi ağır ağır yüzen küçük beyaz bulutlar, benden bir tek teselliyi, unutmayı alırlardı."
yemek kalıntılarını temizlemek için diş ipi kullanıyorsak kitap alıntıları için de kitap ayracı kullanabiliriz.

(bkz: körpe günlükleri)
sevgisinde de nefretinde de dönek olan adam hiçbir işe yaramaz.
hem iyiyle ve kötüyle arası iyi olan, yani her tarafa mavi boncuk dağıtan adam, her an dönebilir.
korkmalı!

salih mirzabeyoğlu - damlaya damlaya
"Şimdi bebek gözleriyle geriye baktığımda, her şeyi gayet iyi hatırlıyorum - insan uğraştı mı öyle çok şey hatırlıyor ki şaşmamak elde değil."
Böylesine güzel bir gökyüzünün altında, bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu...
- Dostoyevski
görsel

Sayfa 133, Medeni bilgiler (Mustafa Kemal Atatürk).

Kitap kayıt defterimdeki tarihe göre 2018 Ağustos ayında bitirdiğim bir kitap olmasına rağmen ara sıra açıp bakarım yol göstericidir; yakın geçmişte ve günümüzde toplumumuzun her bireyi tarafından yoğun biçimde hissedilen aynı zamanda gelecek için de bizim adımıza büyük bir problem teşkil eden ve bundan dolayı herkesçe müstacel tedbirler alınması gerekliliği artık hasıraltı edilemeyecek hale gelmiş, etkisi hepimizi kapsayan iktisadi ve büyük bir toplumsal tehlikenin ulu önder tarafından çok güzel biçimde ifade edilerek ülke açısından hayati tespitler içerecek maddelerle yazılmış halini sizlerle paylaşmak istedim...
"insanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici istekleridir. dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek icin en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak icin çırpınan kalabalıktır. "
"insana kendi yaşamı bile büyük geliyor kimi zaman; ne yapsa, kimi sevse, kimlerce sevilse, hangi işlerle uğraşsa ve nerelerde gezip dolaşsa, bir türlü dolduramıyor. Her şeye karşın, ele geçirilemeyen derin boşluklar kalıyor önümüzde arkamızda."

ah ne çok severdim bu alıntıyı yaptığım kitabın yazarını. ne zaman kendimi kötü hissetsem onun kitaplarına koşardım. hakkında çıkan iddaalardan sonra değil koşmak kitaplarına dokunamıyorum bile. ama bu cümleler hep aklımda.
"Cevherinde kabiliyet olana eğitim, terbiye sağlar fayda. iyileştiremez hiçbir cila kötü cevherli bir demiri. Yıkasan da yedi deniz suyuyla köpeği, ıslandıkça artar daha bir pisliği. Mekke'ye getirsek isa'nın eşeğini, dönünce bâki kalır eşeğin eşekliği." (Sadi Şirazi, Gülistan, s. 185.)
' Namazda ruhun, kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem namaz kılanın diğer mubah dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır. Bu surette bütün sermaye-i ömrünü, âhirete mal edebilir. Fâni ömrünü, bir cihette ibka eder. " risale i nur
görsel

Kökten tamamıyla ayrılmamakla beraber, yeni yetişen taze dallar ağaçtan uzaklaşır. Gençlik, eğlenceye, şenliklere, aşk ve neşeye doğru ilerleyedursun, yaşlılar, sonunu düşünerek mezarın soğuk temasına doğru adım adım gider.

Sefiller, 475. sayfa, elips yayınları, 4. Baskı.
görsel

Kapalı gözlerle ruha daha derinden bakılır.

Sefiller, 369. sayfa.
“Aptal mıdır nedir ? Boyuna kitap okuyup düşünür .

Yeni Dünya, Sabahattin Ali
"insanlar hakkındaki kararlarımı kendim veririm. Başkalarının fikirlerine ihtiyaç duymam."

iki şehrin hikayesi (153. sayfa, kum saati yayınları).
"insana hayatı sanat yaptıran o acıklı üstünlük, et yiyen birçok canlıda yıkıntıya neden olur."
"Açıkçası, insanlar niye, adına aşk dedikleri bilmeceyi çözemiyorlardı. Bunca acıya, bunca cinayete, bunca intihara değer miydi bu ruh hali ? Çünkü aşk fizikseldi, kimsayal değil."

Kardeşimin Hikayesi- Zülfü Livaneli
"sonunda ne zaman yalnız başıma, arkadaşsız ve sırf her şeyin düş olduğu gerçeğiyle birlikte ıssızlığa çekileceğim? Vücudumun hastalıktan, cinayetten, ihtiyarlık ve ölümden başka bir şey olmadığını görerek özgür, korkusuz, baştan başa sevinç içinde ormana ne zaman çekileceğim? Ne zaman? Ne zaman?"
"birine aşık olmaya başladığım için üzülecek ne yaşamıştım?"
güncel Önemli Başlıklar