bugün

belli bir dönem tüm siyah giyinen abilerde görünen ''en sert benim!!'' sendromunun genel adıdır. bu sendromun en önemli semptomlarından birisi, kuşkusuz ki

''metallica davayı sattı yeaaa'' demektir.

black album'le beraber metallica'nın çok bozduğunu, lost'u bile geçtiğini düşünen 92 doğumlu bu abimiz(black album 1991de yayınlanmıştır); sosyal ortamlarda ''ohh yeaa orion, battery, creeping death'' derken, evde gizli gizli sad but true dinlemektedir.

bu abilerin türkiye ayakları ise

''her şeyi yak'tan sonra duman piyasa oldu yeeeaa'' şeklinde asiliklerini sürdürmektedirler.

bozmamış grup(bu ne amk)ların hayranı olan distortionlı bu abiler, muhtemelen the beatles'a

''onlar pop yeeeaaa'' demektedirler.

kendilerine sert ve asi bir ergenlik diliyorum.

bu da böyle bir anımdır.
(bkz: rockçı serpil)
insanı perişan eden bir hezeyandır efendim zira bu ergencikler hızlarını alamayıp the beatles'a filan da laf etmektedirler arkadaşın değindiği gibi.

işte o zaman şirinler'i gösteresim geliyor bu veletlere.

valla akılma geldi de nasıl sinir oldum şu an.
yaşı geçkince olup hala metalci takılanlar da bu gruptandır. adam 30 yaşını geçmiş hala pis metalci. ama sevimliler be.
kendini ispatlamaya çalışıyorsa zaten rockçı maskesi kullanıyordur. özünde hepsi grubu, demet akalın falan dinliyordur..
(bkz: ama rock çıyım herkes bilsin yani)
bu kişiler; winamp'tan türkü dinlerken , msn'de ne dinliyorum özelliğinde sabaton - prima victoria yazar.
siyah giyinip, rock müziğin bütün canlılığını katletmiş cayırtılara* kafa sallayarak kendisinden geçen, önüne gelenle yiyişerek dünya barışı, peace filan sayıklayan ve allame i cihan kesilip o yayık ağızlarıyla the beatles'a, rolling stones'a ve elvis presley'e filan laf etmeye kalkan ergenlerin içine düştükleri hezeyandır.
parmağına yüzük, bileklik takıp en arka sırada otururlar. tenefüslere çıkmadan mp3 playerlarından "kafa_siken.mp3" dinlerler. seside sona açarlar ki bütün sınıf o küçücük kulaklıklardan çıkan sesi duyup adam rockçı desin.
zaman ilerledikçe laf attıkları led zeppelin, pink floyd, the beatles, the doors gibi gurupların hayranı olacak olan ergenlerin hezeyanıdır.

'get up,stand up, don't give up the fight' sorunsalındaki ergen ruh halinden çıkıp, 'baby i'm gonna leave you, i'll leave you in the summer time' moduna girecekler bu bebişler.
zaman içerisinde yanıla yanıla doğruları bulacak olan ergen rockçılardır. biz de anamızdan elimizde gitarla doğmadık.
bırakınız kendi doğrularını kendileri bulsunlar. şu çağlarında bu kardeşlerimize yüklenmek yerine, onlara "gel bakalım kardeş, az konuşalım" diyip ellerinden tutmalıdır.
yeter ki bu işin az buçuk ucundan tutmuş olsunlar. her zaman kardeşimizdirler. o tişörtü giyip, o müziği dinlediler mi bir kere, bir daha yürür giderler. doğruları da er geç bulurlar.
the beatles'e, the doors'a, black sabbath'a pink floyd'a biz de laf ettik, biz de ergendik, trash dışında başka müzik yoktu bizim için.
ama dediğim gibi.
kimseyi yargılamayın.
bırakın gençler kendi bulsun yollarını.

edit: niye eksiledin? faşistlik mi yapalım adamlara karşı? "bunu dinleyecen lan" mı diyelim, söyle, öyle mi yapalım?