bugün

kemal kılıçdaroğlu nun müthiş bir özgüven ve karizma ile sonlandırdığı tartışma idi.

o günleri hatırlıyorum; şimdiye ahh çekiyorum...

dengir mir mehmet fırat nerde ?

bilen var mı?

kemal kılıçdaroğlu ise ülkenin en köklü partisinin genel başkanı konumundan, lakin; o günlerdeki karizması, gerçekçiliği belgeliği yok ne yazık ki...
dengir mir mehmet fırat'ın istifası ile sonuçlanmış tartışmadır.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun apaçık bir şekilde kazandığı tartışma. Tabii yandaş medya'da böyle yansıtılmadı. Ama herşey ortada.
demokrasi nin yılmaz savunucusu olan chp nin kılçdarının denizfeneri hamleleri takdire şayan gibi görünsede şayet ergenekonu unutturmak girişimiyse hatta avukatlığını yapmak ise ondan çook daha vehim bir rüsvalıktır. deniz feneri elbet unutulmamalıdır ancak ergenekonun önemini kavrayamamak yok saymak tüm denizfenerlerine onay vermek ve sebebini oluşturmaktır aklı olan anlar.. ergenekon savunması uzun vadede denizfenerlerini onaylamaktır örn: sedat peker vatanseverdir yaptıkları vatan içindir örn ; denizfeneri iyidir çünkü insanlara yardım ediyor aralarındaki anlamlı fark nedir ? o zaman dmmf ile kk arasındaki eşitsizliğin kaynağı nedir.
tartışmanın komikliği ortadadır ancak sorun şu ki obama ve mccain in tartışmasını bunların üzerine izleyince biraz düşündürücü ve ibretliktir..
kim ne derse desin, kılıçdaroğlu'nun üç kılıç darbesiyle, dengir'in alnıkabağına k harfini çizdiği düellodur.

ya o değilde bu dengir hala çıkıp bik bik bik diyor ya pes doğrusu. yahu dayıcım danıştay kararıyla tescillenmiş bir hayali ihracatçısın, kalkmış baykal'ın 20 sene önceki vergi beyanlarının hesabını soruyorsun. valla bu en hafif deyimle pişkinlikten başka bir şey değil.
uğur dündar'ın günler öncesinden "benim yöneteceğim","benim yöneteceğim" diye bas bas bağırdığı tartışma. tartışmacılardan çok uğur dündar kazandı. peki ya sonuç, ne oldu? hiçbirşey! o, onu suçladı; o da onu.. hiçbirine veya partisine suçundan dolayı bir uygulama yapılmadı! çünkü:

bu ülkede dokunulmazlık var hemşerim!
kılıçdaroğlu nun "işte elimde belgesi" diye salladığı şeylerle, belgenin içeriği hakkında konuştuğu şeyler arasında farklar olan düellodur. ben başka bir şey mi izledim? dmmf "lütfederlerse belgeleri alabilir miyim?" dedikten sonra tarihleriyle, dün yaptığı basın toplantısı ile de içeriğiyle belgelerin kk nin konuştuğu gibi olmadığını söyledi. "iyi anasını satim kk ne derse haklı dmmf zaten yalancı." nasıl görmek isterse öle görüyor insanlar. kendimi soyutlamıyorum bundan ama kılıçdaroğlu nu düellonun galibi gibi dayatan medyaya da inanmıyorum. at gözlüksüzler maçın galibinin futbol terimiyle masa başında belirlendiğinin de farkında olsalardı keşke.
Kılıçdaroğlunun belgelerine fıkrayla karşılık veren fıratın fıkraları değil ama kendisi güldürmüştür.

edit:Yayınların karışması nedeniyle sabah kuşağından bir program izleyen akp li vekiller, Kılıçdaroğlu'nun programa çıkmadığı düşüncesiyle Fıratı galip ilan ettikleri tartışma olmuştur.

(bkz: sahte belge)

(bkz: elma ile armut arasında ki farklar)
dmmf zorda kalınca sadece kendisinin güldüğü espriler yapmıştı:
ama...yüzde kırk ''yedi''.
kk : elmalar nerde efendim? elmalar var diyorsunuz ama yok.
dmmf : armutlar burada işte. belgeleri de burada.

at gözlüklüler : işte adam orda dedi ya. ikisi de meyve ne farkeder. çamur atıyorlar dmmf'a.

at gözlüksüzler : adam elmaları soruyor, bu armutları cevaplıyor. ikisi de meyve ama biri elma biri armut. yemedik biz bunu.
kemal kılıçdaroğlu nun belgeler ile dengir fırat ı yerin dibine soktuğu karşılaştırma.dengir fırat ise bu kadar belge iddia karşısında hiç bir şey yokmuş gibi davranıp üste çıkmış birde iddia edenleri iftiracı olarak suçlamıştır.fırat gibi siyasetçiler ancak türkiye gibi geri kalmış ülkelerde olur.
başka bir ülkede olsa bu, dengir mir mehmet fırat(isme bak, portekizli futbolcu mübarek) isimli şahsın apar topar hapise konulması gerekirdi. ama türkiye'de böyle birşeyin olması mı? yok daha neler... adamının ortağı olduğu(eskidenmiş, miş miş) şirketin tırı aracılığıyla 89 kilo eroini yurt dışına kaçırmak istediği belgelerle ortaya çıktı. "aa o tarihlerin hepsi tesadüf, onun bir günahı yok" diyenler ise aptal yerine konulmaktan hoşlanan ya da işine gelen insanlardır. zaten dedesine bak torununu al. ha ama adım gibi eminim akp gene "allah razı olsun" taktiğiyle tek başına iktidara gelecektir. millet boşuna uğraşıyor, kemal kılıçdaroğlu falan.... halkı donuna kadar soy, 9 ayda %60 elektrik zammını sok, akar yakıta yapılan zamlar yalama oldu zaten. sonra arada bir kömür, bulgur falan yolla akabinde halkın sevgilisi ol... böyle de omurgasız bir ülke burası, aptal insanlar, hiçbirşey şaşırtmıyor artık...

(bkz: tuncay özkan gitsin kemal kılıçdaroğlu gelsin)
gece yataga girince akp'yi hayal edip masturbasyon yapan insanlarin "firat butun iddialari curuttu" dedigi tartismadir.

1- kirmizi hat olayi. neresini curuttu ?
2- ingiltere ile ilgili hayali ihracat iddiasi. neresini curuttu ? gosterdigi mahkeme karari ukranya ile ilgili !
3- cift fatura olayini zaten kendi itiraf etti.
4- gunahsiz birini haksiz kazanc elde ettigi gerekcesiyle suclayip ".. varliklarinin arttigini goreceksiniz.." diyerek iftira atmistir. bunu da kabul etmek zorunda kaldi.
5- eroin isi bence acikliga kavusamadi. o yuzden cok fazla sey soylemeye gerek yok. ama 1600 tir olayi bana biraz palavra gibi geldi.

eee hangi iddialari curuttu ?

tekrar tekrar soyluyorum. bizim milletimiz bu gibi adamlar tarafindan yonetilmeyi hakediyor. yarin secim olsa, gider yine bu tiplere oy veririz.
kemal kılıçdaroğlu'nun, menas şirketinin ingiltere'ye hayali ihracat yapmış olduğu ile ilgili iddiasına dmmf'ın aklandığı başka bir davanın belgeleriyle cevap verdiği tartışmadır. zaten gösterilen belgelerden de anlaşılmaktadır bu. kk nun belgeleri idare mahkemesi kararlarıdır. dmmf'ın cevap belgeleri ise adli yargıya aittir. en öenmli konu da budur zaten. ama aynı zamanda anlaşılmayan konu da budur. üzerine gidilirse dengir'in istifası kaçınılmazdır. koskoca dmmf sözünü yutacak değil ya.

ek olarak: akepe fetişisti arkadaşların sesini kesmiş tartışmadır. buraya birşey yazamıyorlar ve eksi butonuna abanıyorlar. yazık.
sonuç itibarıyla kemal kılıçdaroğlu'nu siyasette bir üst basamağa, dengir mir mehmet fırat'ı kalp krizine, tayyip erdoğan'ı da yeni bir sinir krizine yaklaştıran karşılaşmadır.
fatih altaylı demiş ki :

" Tam da dün dediğimiz gibi olmadı mı!
2 saate yakın tartıştılar.
Her iki taraf da " Ben haklı çıktım " diyor.
Siyaset böyle bir şey.
Göz görüyor kulak duyuyor ama kimin umurunda.
Bana göre Kemal Kılıçdaoğlu, Mir Dengir Mehmet Fırat'ı
paramparça etti ama ne farkeder ki!
Ticari işletmelerine çıkar sağlamak için bürokrasi üzerinde
baskı kurduğunu iki somut ve net kanıtla gösterdi.
Bir demokraside bu rezalettir.
Ama önemli değil.
Mir Dengir Mehmet Fırat tartışmadan galip ayrıldı.
Kılıçdaroğlu Fırat'ın çift faturalı ihracat yaptığını
belgeledi.
Ama tartışmayı Fırat kazandı.
Kılıçdaroğlu ne yaparsa yapsın, neyi kanıtlarsa kanıtlasın
tartışmayı zaten Fırat kazanacaktı.
Çünkü bunların önemi yoktu.
Fırat yüzde 46,6 oy alan partinin 2 numaralı adamıydı.
Her türlü iddia, belge ve gerçek yüzde 46,6'ya ram olmak zorundadı. "
tartışma, düello vesaire değildir. bir taraf belgelerini ortaya koymuş; diğer taraf ise sus pus olup dinlemiş, hatta alakasız bir fıkramsı alatıp işin içinden sıyrılmaya çalışmış ama yapamamıştır, boncuk boncuk terlemiştir.
aslında bu biraz da dayak ile kavga arasındaki farka benzemektedir.
kavga, karşılıklı yapılır. dayakta ise bir taraf diğerini feci şekilde döver diğeri hiçbirşey yapamaz.
kemal kılçdaroğlu da mehmet fırat'ı belgeleriyle adeta dövmüştür.
Dengir mir mehmet fırat ın söyleyecek birşey bulamayıp fıkra anlatmasının nedeninin beklemediği belgeler sunulması olan tartışma.
oysa ki dengir mir mehmet ve menas hakkında 2 yolsuzluk iddası vardı. biri ukraynayla alakalı biri ingilitereyle...
dingil mir mehmet fırat ukraynayla ilgili iddaalar geleceği düşüncesiyle tüm hazırlığını yapmış cevap verebileceğini düşünürken ortaya farklı, şimdiye kadar gizlenmiş, dolayısıyla mehmet in kimsenin bilmediğini sandığı farklı bir dosyayla gelinmiştir. Bu ingiltere de startı verilen dosya dengir mehmet e savunalacak bir şey bırakmayıp fıkra anlatmasına yol açmıştır.
hayali ihracat bir iddaa değildir. Menas ve dengir mir mehmet fırat gerçektende hayali ihracat yapmıştır.
çok özür dileyerek,
az çok yapılan işi bilerekten...

* 1600 tane tır'ın çalıştığı bir firma'dan bahsediyoruz değil mi?
hemde yurt dışına hemde narenciye'yi çiftçiden toplayıp, paketleyip ihracat yapacaksınız, ve 1600 tır'la?
yapılan iş paketleme ile birlikte narenciye ticareti?
aynı iş kolunda paketleme ve narenciye ticareti yapan sülale üyelerimizin
olmasından dolayı, işi az çok biliriz. dostlar, arkadaşlar, paketlenmiş narenciye dolu bir tır,
yurt dışına konteyner başına 50-60 bin dolar'a gönderiliyor. ve 1600 tır ne demek biliyor musunuz?...
diyelim ki her tır 3 kez gidip gelsin bir sezonda, 4800 tır narenciye götürmüş yurt dışına?
hadi çarpalım 50 bin dolarla? 4800 tır X 50 bin dolar
200 milyon dolar'ı geçiyor. e süper...
topla, çarp, çıkar, zıpla 500 bin dolar zarar etmişmişmişmiş o yüzden bırakmışmışmış....
e abi 200 milyon ciro yapıyosun, bu nasıl hesap?
yani 2 tane avukat arkadaş yanyana gelmişmişmiş,
çok canım sıkılıyor hadi gel, 1600 tane tır tutalım ya da satın alalım her neyse,
ve ticaret yapalım ? "ooo süper fikir, tamam sen tut tırları ben bir sigara alıp geliyorum"...
bir sezonda 200 milyon dolar'ı akdeniz bölgesi'nde bu işi yapanların toplamı kazanmıyor.
1600 tır'ı olan firma da yok...
1600 tır'la bu işi yapan yok. bir firmanın 1600 tır'lık iş yapacak bir bağlantısı da yok.
ya ben narenciye ne demek bilmiyorum, ya da bu giden narenciye falan değil.
birileri çok pis destekli sallıyor...
16 kuşak dedesinden zengin bi adam, 1600 tane tır çalıştıran bir adam,
avukatlıktan para kazanan(?) bir adam...

hani neden hesapladık bu kadar? çok mu umurumuzda kaç tır olduğu, kaç para kazandığı hayır.
sadece hedef saptırmak için, tır sayısı ne kadar çoksa , kontrolü o kadar zor olur mantığıyla hareket etti.
tuttu da..

fırat, haberimiz yok, şoför g.t çıktı diyor...
ya kurban oliyim bi sus. yaptım de, baron'um de. özür dilerim de...
ulan narenciye taşımıyormuydun sen ?
mersin'den alıp, ukrayna'ya gitmiyormuydu bu a.kodğm tırları?
ukrayna'ya gidecek narenciye'nin, k.ırak'ta, urfa da ne işi var abi? ulan bi tane de adam sormadı bunu bugün....

durdurmuşlar, öldürürüz demişler, tehdit etmişler...
kim? tanımıyor şoför...öldürürüz demişler.
şoför yakalanmasına rağmen konuşmuyor. vay beee.. çok sadıkmış cidden...
koskoca 16 kuşaktan zengin, o kuşakların içinde şeyh said'in torununun tırlarına posta koyuyorlar...
şoför cezaevine girmiş, tek kelime konuşmadan. pkk mı? yok canım sizde...
ulan biz hakikaten malmışız...

--spoiler--
hayatındaki en büyük ticaret bir çocuğa okul harçlığı uzatmakla, marketten yoğurt almak olan bir kişinin; "1600 tane tır çalıştırıyordum" diyen bir kişiye "sen 40 yıl boyunca bir kere hayali ihracat yaptın" diye suçlamada bulunması, şahıs bu suçu işlemişse bile bence kayda değer bir olay değildir.(evet ben de ticaretle uğraşıyorum)
--spoiler--

keşke marketten yoğurt alan bir çocuğa harçlık uzatmanın gururunu yaşayan insanlar kadar
onurlu olunsa, şerefli kazanılsa...yapmayın..

Saygılar.

dip not: aslında en baştan itibaren buraya yazılması gereken bir konuydu.
akp taraflı medya tartışmadan hiç bahsetmezken, diğer medya gruplarındaki akp eğilimli yazarlar bile kılıçdaroğlu'nun tartışmayı kazandığını yazmıştır.

(bkz: ismet berkan)
(bkz: emre aköz)
kemal kılıçdaroğlu kişisinin "bay müfteri" sıfatını sonuna kadar hak ettiğini ele güne göstermek istercesine, ipe sapa gelmez belgelerle fırat'a çamur üstüne çamur attığı tartışmanın, baş kahramanı olan ikili, ama tutmadı be güzelim !

(bkz: memleketin gülme ihtiyacını karşılayan bünyeler)
(bkz: kemal kılıçdaroğlu)
- tayyip bey! nasıldım sizce ?
- mir'im! şöyle, çoluk-çocuk bir tatile çık bence sen... dinlen azıcık, tazele kendini, yoruldu yüzün senin...
eee elimizde ne var diye kendime sormama neden olan düello. hüsamettin cindoruk bile 50 yılllık hukukcuyum ben bile bi hüküm veremedim demiştir..
fırat ın anlattığı fıkraya gül gül öldüğüm yarışma programıdır.
ayrıca kılıçdaroğlu nun suçlamalarına verdiği yanıtlara da yarıldım.
her hafta prime time'da olsun, elimizde çekirdek dizi tadında izleyelim.
ülkenin anasını s.kmişler kime ne ?