bugün

tanımaktır önce kelimeleri. sağına soluna çehresine iyice bakıp aşina olmaktır. bunun için kelimelerin dolaştığı yerlelri bilmeli mahalleleri sokak sokak dolaşır gibi dolaşmalı kitapların satır aralarında. iyi öğrenmeli hangisinin huyu nedir eli kolu nerelere uzar. sonra geçip kağıdın başına kurmalı dansı. hepsini en uygun yere koymalı, yakışmalı birbirlerine kelimeler. güzel bir hal görülmeli ilk bakışta, kareografi yani. bu kadar değil tabi. düşünceler de müziğini yapmalı bu dansın. uyumlu olmalı dansla müzik. belki düşünceler daha bir önemli. orkestra neyi çalarsa dansçılar onu oynar sonuçta. bu kadarı da yetmez bir de alkışlayanı olmalı bu dansın. onlar da hisler olmalı. sunulanların alkışlarla değer bulduğu gibi yazı da hislerle değer kazanmalı. hislerin alkış sesi gelmiyorsa yazının derinliklerinden anlamsız kalır yazı. yazmak bir böyle şey işte....
soylemekten nefret ediyorum ama (bkz: bluevelve)
(bkz: ben bu yazıyı yazmaya yazdım)
(bkz: sagopa kajmer)
(bkz: özdemir asaf)
(bkz: sagopa kajmer)

edit: niye eksiliyorsun be adam hiç mi ö.asaf sagopa kajmer okumadın? tey allam.