karl heinz feldkamp

evet belkide kolay kufur eden biriyim ama feldkamp hepsini hakediyor allahin manyagi ..ulan gerets tas gibi sevgilisini birakip futbolcularla mac oncesi kampta kaliyordu sen mummy returns tadindaki karinla kalmak icin kampi birak git olacak is mi bu yazik ediyorlar galatasaray'a cok yazik..

Bülent korkmaz 'ın yakında galatasaray'ın başına geçmesini sağlayacak, herif.
(bkz: gocaman)

beyaz tilki,uçarı kurbağa,kadir kıymet bilmez su aygırı,tıynetsiz siyam kedisi ... şeklinde mahlasları bulunan yaşlı kurt.**

geçirdiği ağır(!) grip sonrası takımını 2 maçtır yalnız bırakan antrenör. (bkz: hocam bi yanlışın olmasın kuş gribi olmasın)

tamam insanlık halidir. hastalanır, yataklara düşebilir de bu amca *** yedek kulübesinde oturmadığı zaman galatasaray'ımızı idare edebilecek biri de yok ki yedek kulübesinde. şöyle adam gibi bir tane yardımcısı olsaydı şimdi bu kadar sakat olsa bile galatasaray oftaş'ı yenemez miydi? bence yenerdi...

cemaatinin kendisini kırmadığı hocadır.

kesinlikle ve kesinlikle galatasaray'ın başına getirilmesindeki asıl amaç 2 sene boyunca takımı mükemmel idare edip hem ligde hem de avrupa'da başarıdan başarıya koşması, dünyanın dizlerini titretmesi, gelene gidene hem sahada hem salonda ayar vermesi değildir, düşüncesi bile ilginç. bu bağlamda adnan polat'a saydırmak da pek insaflı bir davranış olmuyor. kendisine göre planladığı bir şeyler var ve bu planlar benim anladığım doğrultudaysa sonuna kadar arkasındayım bu ikilinin. eğer, düşünce daha farklıysa yine saygı duyar, operasyon sonucuna göre değerlendiririm başarılı olup olamadıklarını.

evet, galatasaray sezona fırtına gibi başlamasına rağmen şu sıralar köy takımı gibi oynuyor, avrupa'da sefil oluyor, ligde son 4 maçta tek galibiyet alabildi, büyük umutlarla getirilen futbolcular sakatlıklarla boğuşuyor, yönetimin kendi içinde sıkıntıları olduğu haberleri her gün farklı farklı basın organlarında dillendiriliyor..

ama takım, ligin ilk yarısını(avrupa'yı buradan ayrı tutmak gerekiyor) bana göre olabilecek en güzel şekilde bitirdi.daha iyisi olamaz mıydı? pek tabi ki olabilirdi. ama daha kötüsü de olabilirdi, hayal kırıklıkları artabilirdi. sonuçta bu kadar eleştirilen takım oldukça genç ve "toplama" bir takımdı, uyum sıkıntıları yaşabilirdi ki kalli bunu minimum seviyeye çekti. evet, zaman zaman akıl almaz oyuncu tercihleri yaptı, laubali gibi gözüktü, yanlış mevkiilerde kullandı bazı oyuncularını ama yine de bu, kalli'nin onca doğruyu yaptığı gerçeğini değiştirmiyor, değiştiremezde..tabi eğer eleştiriler objektif olacaksa.

şahsım da bir çok defa, bir çok platformda oldukça sert şekilde eleştirdi kalli'yi, ağza alınmayacak laflar da söyledi. ama bunların hepsi o anki sinir stresle söylenen cümlelerdi, zamanla her şey yerli yerine oturdu.
lincoln'ü kadro dışı bırakmasının yankıları çok uzun süre devam etti, hala da ediyor. kamuoyu ve medya baskısı yüzünden oldukça uzun süre de devam edecek gibi.
zararı kime? kalli hariç herkese. yani galatasaray kulübü ve lincoln bu durumdan direkt olarak etkilenirken kalli dolaylı olarak etkilenecek, belki de haklı olarak getirilmesi gereken bir çok eleştiriyi bu iki adrese postalama imkanına kavuşacak, olmaz değil.
sonuçta lincoln'ün bu baskılar yüzünden kaç maçtır sakat sakat oynadığı, bu yüzden verimli olamadığı ortaya çıktı. akabinde ne oldu? sakatlığı daha da arttı ve takımın en ihtiyaç duyduğu zamanlarda yanında olamadı. hem kendisi hem galatasaray inanılmaz eleştiriler aldı. hakkında aklın mantığın almayacağı iddialar türedi.

gelelim kalli'nin asıl getiriliş amacına;
bilindiği gibi galatasaray içerisinde yıllardır süren bir gruplaşma mevcut, bunun ana aktörleri de fethullah gülen tayfası.
arif erdem, okan buruk, hakan ünsal, "hakan şükür", ergün penbe, emre belezoğlu, ümit davala vs vs. daha da uzatılabilir liste ve bu listede yer alan isimlerin kulüp içindeki nüfuzları. yönetimin operasyonları sonrası bu isimlerin tamamına yakını takımdan uzaklaştırıldı, kimilerine jübile bile yapılmadan hem de..ve bunların etkilerinden tamamen kurtulmak, takımı gruplaşmalardan kurtarmak için aranan can simidiydi kalli ve aşırı disiplin gösterileri.

takıma minimum zarar verecek, medyaya da minimum malzeme verecek şekilde yürütülüyor şu anda operasyon, olması gerektiği gibi. bunları kollayan spor yazarları da mevcut tabi, çatışma üç kutuba ayrılmış bir şekilde yürütülüyor şu anda ve galatasaray bir adım önde.
her olumsuz sonuç sonrasında hakan şükür edü büdü düdüt hüdüdüt diyerek ortamı alevlendiren basın mensupları, umarım biraz daha aklı selim hareket etme durumunda da bulunacaktır sene sonunda..öyle ya da böyle, ortada bir operasyon ve istenen kelleler var.
kalli'nin kellesi, cemaatçilerin kellesi.
tabi savuncular ve safları da belli bunların.
haydi kolay gelsin.

dedem ile çağdaş olan teknik adam.

Her ne kadar Galatasaray ligin ilk haftalarında sayesinde başarılı bir performans sergilemiş olsa da sonlara doğru sektelerin yaşandığı, isminin "neden alındı ki sanki?" sorularına maruz kaldığı, disiplin dehası insan. Tek şanssızlığı Galatasaray'ın mevcut durumunun onun disiplin anlayışı ile pek çok noktada çakışmasıdır.

Maddi refaha ulaşamadan, insanlara disiplin ve aidiyet gibi fikirler kolay kolay aşılanamaz. Kalli Galatasaray'da bunun savaşını vermektedir.

Galatasaray'ın yeni transferlerini küstüren teknik adamdır. Her konuşmasıyla maç sonrası futbolcuları hedef göstermiş ve takımın dengesini bozmuştur. iyi bir teknik direktör oyuncudan en üst düzeyde faydalanmaya çalışmalıdır. En azından yollarını denemelidir. Ne yazık ki sayın hocamız buna yanaşmamaktadır. Almanya'dan dönmeyeceği iddiaları da vardır ayrıca. Dönmezse Galatasaray bir şey kaybetmeyecektir.

beklendigi gibi doktorunun "eger geri dönüp calisirsan cok tehlikeli olabilir sagligin acisindan" yalan formasyon haberi ile bir daha gs nin basinda td olarak görme ihtimalimizin cok cok az oldugu yasli amca.

Almanya'dan dönmezse Galatasaray'ın silkinip kendine geleceği teknik adam.*

tüm yıldız (!) larımızı yedek kulübesinde oturtan ilginç kişilik.

ilginç bir otorite tekniği kullanan teknik direktör. bakın ertuğrul sağlam' a. adam herkesi oynatmasına rağmen taktikler sürekli yanlı$ olduğu için futbolcuları ve yönetimi kendine küstürmeden ba$arısızlık elde edip biz be$ikta$' lıları kanser edebilme özelliğine sahip. halbuki kalli' de aynısı yapabilicek kapasitede.

hergün onun için tanrıya dua ettiğim kişilik.***

(bkz: gidecek o adam)*

sahsi kanaatimce kendisine fazlasiyla haksizlik yapilan kişi. gecen sezon ki galatarasaray ile bu sezon ki galatasaray arasinda iyi anamda daglar kadar fark vardir. calismak istediği ve calismak istemediği oyunculari dürüstce istemediğini beyan eden ve bir takim kişiler tarafindan işlerine gelmediği için tu kaka edilen kişiye nankorluk edilmektedir.

hakan sükür gibi vaktinde birakmasi gereken oyuncunun - son senelerde faydasindan cok zarari vardir- oynatmadiği için tu kaka edilmesi ne akla sigar ne mantiğa.

galatasaray'in gelismesi için ve içinde bulundugu kaostan kurtulmasi için ilkeli, otoriter bir teknik adam ihtiyacini bu kişi fazlasiyla karsilamaktadir.

vakti zamaninda beyaz sacli prens yildo diyerek maytap gectiği kişinin en azindan tecrubesi ve azmi ile ona elestri adi dallamalik yapanlari sustali maymun gibi edeceğine eminim.

Son maçtan sonra Galatasaray'a bunca transfere rağmen nasıl top oynattığının sorulması gereken kişidir.****

http://www.galatasaray.sk.../thread.php?threadid=2381

galatasray'dan ayrılması an meselesidir.

eğer gönderilirse yerine gelicek hoca mustafa denizli değil de abdullah avcı olması gerekir.

bir ayağı çukurda olan ve bi gözü topraga bakan takıntılı spor adamı.disiplin anlayışı sorrgulanması gereken kişi.*

genelde sene ortasi yaptigi 'hacim bende kalp var, seker var, kolestrol var, prostat var. kacayim inceden. bu arada siz benim yardimcimla takilin' muhabbetlerini bu sene upgrade edip 'bak transfer yoksa gidiyorum haa' diyerek muhtemel gidisini simdiden kilifina uyduran teknik direktor.

gerets'in ne gunahi yada eksigi vardi ki? adam bir onlibero istedi durdu 2 sene, onda da binbir rica ile anca inamoto'yu aldirabildi..

Lincoln'ü son on dakikada oyuna alarak hüsran yaratan teknik adam. **

dahilik ile yaşlı bir morukluk arasındaki ince çizginin tam üstüne basan galatasaray teknik direktörü, nam-ı diyar kalli.

sanki bu aksam yaptiginin cok cok benzerini werner lorant dallamasinin fb-feyenord macinda ortega'yi yedek klübesinde oturtarak yaptigi amca. sonucu hatirlatmama gerek var mi?

bu konu hakkinda söyleyeceklerim bunlar.