kapali ortamlarda gunes gozlugu takmak

güneş gözlüğünün işlevsel özelliğine değil, aksesuar özelliğine vurgu yapmak ve genellikle "farklıyım ben abi, hem de çok!" tavrı sergilemek.

(bkz: yağmurlu havada güne$ gözlüğü takan öküz)

not : üstteki bkz'daki "öküz" benim değil, dolu bir ba$lığın ürünüdür. *

Kız avına çıkmış abazan bir bünye, kırk yılın başı paraya kıyıp rayban almıştır. Ee tabi onu millete göstermesi gerekir. Böyle olunca Gözlüğüyle doğmuş gibi gezer. Güneş, ışık, açık hava bahanedir ona. Önemli olan gözlüğünü göstermektir.

yapay ışıklandırmaya karşı hassas olan insanların yapabileceği eylemdir. aksi taktirde kişi hırbonun önde gideni bayrak tutanıdır ve kısa bir süre içerisinde dayak yemesi muhtemeldir.

üniversitenin birinde
bir gün hoca girer sınıfa,
bir hışımla kızar öğrencilere
sınıf karanlık neden lambayı yakmadınız diyerek
sonra fark eder ki sadece kendi önü karanlıktır
güler
ve güneş gözlüklerini çıkarır ***

son yıllarda güneş gözlüğü takma amacının kimi insanlarca değiştirildiğinin bir kanıtı. artık çoğu insan güneşin zararlı ışınlarından o narin gözlerini korumak için değil, daha karizmatik ve çekinci gözükeceğine inandığı için güneş gözlüğü takıyor. bu durum düşünüldüğünde de güneş gözlüğü ve güneş arasında bir bağlantı da kalmıyor. tıpkı saçını jolelememiş bir insanın, derste şapka takmasının, başını güneşten korumayla bir alakasının olmamaması gibi.

çoğu conconun yonjaya koymak üzere fotoğraf çekmek için yaptığı eylemdir.

bir zamanlar ayna grubundada mevcuttu bu durum. gözlüksüz çıkmam abi gibi bi felsefeleri vardı sanırım.