bugün

anlaşılması güç olan durumdur. dizilerinin birçoğu sosyolojik olarak türk aile yapısına uygun olmayıp, gayri meşru ilişki örnekleri ile doludur.

(bkz: aşk-ı memnu)
(bkz: kavak yelleri)
(bkz: yaprak dökümü)
(bkz: binbir gece)

vs.
doğru tespittir.
kavak yelleri hariç
türk edebiyatını önemli biçimde etkilemiş yazarlara ahlaksız demektir.

binbir gece'nin nesi gayri ahlaki lan. kaldı ki kavak yelleri'de adına yakıştığı üzeredir.
doğru tespittir. fakat;

80 li yıllarda erotik parça sinemalara giden babam mıydı? evet babamdı. şimdi hacı mı? evet hacı. insan kendi çizdiği yolda ilerler mi? evet ilerler.

valla binbir zahmet çekmeyin. akıllı insanın ahlakını da siyasi düşüncesini de ne bileyim kişiliğini de aptal kutusu etkilemez. etkilerse de o kişi aptallığına yansın.

türk aile yapısı nedir bu arada?
(bkz: gayri ahlaki).
(bkz: bülent ersoy un sözlük yazarı olması).
sayılan bütün diziler gayri ahlakidir.

150.000 dolara seve seve vermek: binbir gece
arkadaşımın sevgilisine her türlü giderim: kavak yelleri
baldıza her türlü sarkarım: yaprak dökümü
yenge menge dinlemem yapışırım: aşk-ı memnu.

gerçekten çok ahlaki hepsi de.
yamuk tespittir.

hatta;

diktörtgen tespittir.
nedense okan bayülgen yayınlamaz o dizilerin bölümlerinden üstelik.
güzel tespittir.
''ahlaklı olmadığını nereden biliyorsun?'' sorusunu akla getirir. sanki zorla izlettiriyorlar.

(bkz: izleyeceksin köpek) (bkz: gülme ulen)
erotik filme giden babansa bize ne bundan. kendi babamla ilgili bu konuda bir bilgim yok olursa paylaşırım. türk aile yapısı mı var diyen adam da bsg derim.
doğrudur ancak şöyle bir gerçekte vardır ki sözü geçen diziler izlenme rekorları kırmaktadır...
bu kategoride degerlendirilen dizilerin cogunun turk edebiyatinin romantik devirde verdigi eserlerin adaptasyonu olmasini gozden kaciran bir onermedir. "romanlar iyi adapte edilememis", "oyuncular iyi oynamamis" tarzi elestiriler degil ancak "sonsuzluk" kadar keyfi bir kavram olan "gayri ahlaki olmak" kategorisinden elestirilmeleri esef vericidir.

zamaninda dunya edebiyatinda firtinalar estiren, insanin artik "kusursuz varlik" olmaktan cikarildigi ve karmasik duygusal bir maden olarak islendigi romantik akimin bu topraklarda yaratilmis eserleri "ahlak" gibi ne idugu belirsiz bir basitlikle harcanamaz. bu cok ucuz bir indirgemeciliktir. ota boka "ölümsüz eser" diye reklam yapan yurdum medyasi malesef gercek ölümsüz eser ortaya ciktiginda bunun degerini ve onemini kavrayamayacak bir kitle meydana getirmistir.

kanal d'nin reyting amacladigi dogrudur; ancak bir asirdan daha eski bir eserin hala insanlarin ilgisini cekebiliyor olmasi basitce harcanabilecek bir durum degildir. basit, daha basit ve en basit diye diye sictik iste; nobel alabilen bir yazari da "vatan haini" diye kovduk, basitligin ucsuz bucaksiz boslugunda yercekimsiz ucuyoruz. kolay gelsin millet...
insanların gündembelirleyenlerin gündeminden başkasını gündemine alamadığı bu düzen içerisinde evet zorla izlettiriliyor. insanların eğitim seviyesi bu düzeyde iken kendd iradesi ile karar verme mekanizması doğru çalışmaz. herşeyin normal olduğunu iddia eden şahıslar seve seve izleyebilirler. bana göre gayri ahlakidir. neden star veya show tv değil de bütün bu diziler kanal d de diye sorarlar adama. açın gözünüzü toplumsal yapı değişiyor. uyanın ey gençlik.
alıntı--
bu kategoride degerlendirilen dizilerin cogunun turk edebiyatinin romantik devirde verdigi eserlerin adaptasyonu olmasini gozden kaciran bir onermedir. "romanlar iyi adapte edilememis", "oyuncular iyi oynamamis" tarzi elestiriler degil ancak "sonsuzluk" kadar keyfi bir kavram olan "gayri ahlaki olmak" kategorisinden elestirilmeleri esef vericidir.

zamaninda dunya edebiyatinda firtinalar estiren, insanin artik "kusursuz varlik" olmaktan cikarildigi ve karmasik duygusal bir maden olarak islendigi romantik akimin bu topraklarda yaratilmis eserleri "ahlak" gibi ne idugu belirsiz bir basitlikle harcanamaz. bu cok ucuz bir indirgemeciliktir. ota boka "ölümsüz eser" diye reklam yapan yurdum medyasi malesef gercek ölümsüz eser ortaya ciktiginda bunun degerini ve onemini kavrayamayacak bir kitle meydana getirmistir.

kanal d'nin reyting amacladigi dogrudur; ancak bir asirdan daha eski bir eserin hala insanlarin ilgisini cekebiliyor olmasi basitce harcanabilecek bir durum degildir. basit, daha basit ve en basit diye diye sictik iste; nobel alabilen bir yazari da "vatan haini" diye kovduk, basitligin ucsuz bucaksiz boslugunda yercekimsiz ucuyoruz. kolay gelsin millet...

alıntı--
yazılan herşley prime time da alenen oynanmak zorunda mı erotik filmleri geçtiler be.
aslına bakarsak her dizide olan şeylerdir . kanal d biraz değişik fikirler öne sürdüğü için farklı geliyor kulağa . bana içinde aldatma olmayan bir dizi gösterin ? kurtlar vadisinde bile vardır.
aldatma olayıyla yaldır yaldır sevişme sahneleri ile dolu üstelik kimin eli kimin neresinde belli olmayan dizilerin karıştırılmaması gereken başıktır.
(bkz: türk aile yapısı)
(bkz: atv de yayınlanan ezel de eyşan ın herkese vermesi)

demekki sadece kanald de değilmiş. bizzat tayyip'in damatı emmeli gömmeli sahne yayınladı lan!!
bide atv de yayınlanan aşk ve ceza'da bi herif yengesiyle evlendirilmişti dimi. ensest ilişkiler falan. ikiside istemiyordu ama töre istiyordu. hani töre falan. töree. *
(bkz: stv deki dizilerin ruh sağlığını bozması)
gündelik hayatı ultra ahlaklı olan toplumun, patronu aydın doğan olan ultra ahlaklı kanalın, ahlaksız dizileridir. Çok ayıptır. Bu gibi dizileri, öz kızına tecavüz edebilen babaların, yeğenlerini hamile bırakan dayıların, amcaların bol miktarda yaşadığı Zavazingo cumhuriyeti halkı izlemelidir.
(bkz: kavak yelleri)
(bkz: aşk-ı memnu) (bkz: yaprak dökümü)
oluşan izlenimdir.
fatmagülün suçu ne adlı dizi de öngörüme paralel olarak aynı çizgiyi devam ettirmektedir. vah benim memleketim kimin eli kimin neresinde diye takip etmekten düşünemez olmuş.