yüksek tahsil, pozitif bilimler, edebiyat, moda, cemiyet hayatı, yurtdışı görgüsü, adabı ve muhabbeti muaşeret vb alanlara hakimiyet insana kalite katan yetkinlikler. genellikle iş yaşantısında başarılı insanlara baktığımızda hemen hemen hepsinin bu yetkinliklere haiz, farkındalıkları yüksek insanlar olduğu görülecektir. yüksek farkındalık; insanı hayatı her yönüyle derin bir sorgulamaya iten ve bu yönüyle çok iyi yönetilmesi gereken, aksi halde insanı uç noktalara taşıyabilecek malesef tehlikeli bir sonradan edinilmiş beceri olarak karşımıza çıkmaktadır.
intihar etmek cesaret ister ayrıca (müslümanlar için) intihar günahtır, birde çaresizlik intihar sebebidir.

lack london'un intihar adlı eseri var, okuyun demem ben london'un tüm eserlerini okumuş biriyi. intihar eserini yarıda bıraktım.

bizde ki intiharların çoğu çaresizliktir.

batı ülkelerinde başka sebepler daha önde olabilir.
insan canı önemlidir..
deniz göktaş'ın intiharı aklıma ara ara geliyor dedikten sonra tekrar beni düşündüren bir durum.

(bkz: deniz göktaş)
yeteri kadar kültürlü insanların, aklına hep gelir bu düşünce. ileri görüşlülerdir. benim erkek kardeşim 18 ocakta intihar etti bu yıl kartalda ben de isterdim fakat savaşmam gerektiğini farkettim. kardeşim, hiç öyle bir düşüncede değildi canı da tatlıydı, kendine bir zarar gelmesini istemezdi hani. olsun, üzülmedim gidişine. ben de gireceğim o mezara sorun şu; benim arkamdan ağlayacak birisinin olmaması. kader diyelim.
3 yıl sonra tekrar aklıma gelen eğilimlerdir ve bu sayılar git gide daha da artıyor.
Dostoyevski epilepsi hastası, homofbik ve iflah olmaz bir kumarbazdı. Oğuz Atay sevdiği kadına yakın olabilmek uğruna karısından boşanıp sevdiği kadının kocasıyla arkadaş oldu, evlerine daha sık gidebilmek için. Salinger yaklaşık kırk yıl evinden dışarı adım atmadı, tek bir kare bile fotoğrafı çekilemedi. Yusuf Atılgan Türk Edebiyatının kilometre taşları sayılabilecek iki büyük eseri yazdıktan sonra (Anayurt Oteli ve Aylak Adam) insanlara küstü, bir köye yerleşip otuz yıla yakın neredeyse tek bir satır bile yazmadan çiftçilik yaptı. Althusser elli yıldır birlikte olduğu ve taparcasına sevdiği karısı Helen’i bir sabah yanıbaşında uyurken elleriyle boğdu, bu boktan hayata daha fazla katlanmasına seyirci kalmaması için. Stephan Zweig de tıpkı Althusser gibi yaptı, tek farkla, o tabanca kullandı karısı ve kendisi için. insan ırkına duyduğu güvensizlik Walter Benjamin’i Fransa sınırında kendi kafasına sıkmaya zorladı. Hemingway yalancının tekiydi, Jean Genet gasptan tecavüze kadar bulaşmadık suç bırakmadı ve ömrünün yarısını hapiste geçirdi. Kierkegaard çok sevdiği nişanlısı Regine Olsen’i terk etti, çok sevdiği için. Ömrü boyunca hep acı çekti bu yüzden ama soranlara da yaptığının doğru olduğunu söyleyip durdu. O kadar çok seviyordu ki Regine’i ve o kadar nefret ediyordu ki kendisinden, evlenip onun kendisine ‘maruz kalmasına’ izin veremezdi !..
En sevdiğim yazarlardan bir kaçının kısa yaşam öykülerini anlatmaya çalıştım. Bir yerlerde bir terslik var ama nerede bilemiyorum..
Türkiyenin düşünebilen insanların cehennemi olmasından dolayı fazladır.
Aynı gün içerisinde iki doktor, bir tıp öğrencisi, bir üniversite öğrencisi ve sosyal medya ünlüsünün intihar etmesi sonucu ne oluyor denilen durumdur.
(bkz: cem korkmaz)
Çünkü dünya kaliteli insanlara ağır gelir.
(bkz: chris cornell)

(bkz: tony scott)

(bkz: stefan zweig)

(bkz: virginia wolf)
tolstoy 'bu aptal oyuna son vermek' diye boşuna söylemiyordu. itiraflarım'ı mutlaka okuyun, lütfen okuyun incecik bir kitap ama insana çok şey katar.
Kalite göreceli bir kavram. Üzüntü, madde kullanımı ya da depresyon kaynaklı gelişen her intihar sikkoluktur. Kim olursa olsun.
inançları sağlam temellere oturmamış insandır.
(bkz: chester bennington)
Boğaz'dan atlasam nolur diye düşünmüştüm bi ara. Sonra su soğuktur diye vazgeçtim. Şaka bi yana bazen düşündüğüm eylemdir at fava bekle.
o zaman ben kaliteli bir malım.
intihar bir bitiş değildir hiç bir zaman kötüye giden hayatın başka boyuttaki halidir.
Yalandır, olsa zaten ben çoktan intihar etmiştim.
ne diyordu sagopa kajmer ; 'tabutlara sığmayacak kadar intihar var.'
Kalite, intihar vakaları için, dar bi kavram oluşturmuş. çünkü intihar eğilimi, sadece sanatcıya özgü bir eylem değildir.günümüzde bu eğilime o kadar yakın insan var ki, bakıldığında aslında kalite ile çok fazla alakası görünmemektedir. isimlerini bilinmediğimiz, geçmişten günümüze binlerce insan, intihar ederek hayatlarına son vermiştir. Şayet arkadaşlardan, akrabalardan yada yakın çevremizdenden bu tür intihar vakalarını kesin duymuşuzdur. O kişileri, kalite ile kıyasladığımızda, dış yaşantısının bu çerçevede bire bir özdeşmediği görülür. bana göre, intihar eğilimi gösteren ve intihar eden insanların en temel sebebi, iç dünyalarında hayal ettiklerini ve kurguladıklarını, gerçek yaşantısına uyarlayamamanın sonucunda çıkan ruhsal bir çöküntü olmasıdır. intihar eğilimindeki insanlar, hayatı sorgulayarak veya bu konu üzerinde yoğun bir şekilde düşünerek kafalarında bir sona varması bu eylemin ilk oluşumunu tetikler. Ayrıca bu eğilimi etkileyen, dinsel bakış açısı, psikolojik durum, maddi kazanç gibi faktörlerdir. Doğruluğunu tartışmak içinse, her iki düşünceden bireylerin katılmasıyla olmalıdır.

daha güzel, mutlu ve huzurlu bir dünyada yaşamak istiyorsak, başka bir dünya kavramın olmadğının bilincine vararak özgürlüğümüze sahip çıkmak adına başkanlığa hayır demeliyizzz..

Konuyu nasıl gündeme bağladım ama..

(bkz: kamu spotu)
Gitmek(intihar etmek) kolaydır. Zor olan ise kalmaktır, Kalıp savaşmaktır.
Konu ile ilgili Zülfü Livaneli'nin bir yazısını hatırlıyorum. Google sağolsun buldum, paylaşalım.

http://www.aypost.com/aut...rticle_detail.php?id=4762


Edit:okumadınız dimi yine
şahsen pek öyle etken bir unsur değil kaliteli olmaları. hatta tam tersini düşünmeye başladım bile.. şuan desteklemek için parmaklarımı çalıştırırken kazandığım vakitte size söyleyeceğim en isabetli cevabı veriyorum..

kaliteli insanların veya onların kaliteli olup olmamaları onları intihara sürükleyen bir sebep olduğunu düşünmüyorum.

herhalde hiç bir intihar eden, "intihar sebeplerim: 1- kalite 2.. 3.." diye bir not bırakmamıştır değil mi?
Hayattaki en büyük başarısı karaktersiz olmak olan ezikleri rahatsız etmiştir. dünyaya mal olan adamları birden kokuşmuş ilan etme yetkisini kendinde bulan canileri de açığa çıkartmıştır. Eğer hayatı anladıysanız varoluş-yokoluş konusuna hakimseniz ve kabul edecek cesaretiniz de varsa hayatın mantıksız olduğunu, yaşamaya değer olmadığını anlarsınız. Size derin derin anlatırım ama küçük ve sığ beyinlerinizle anlamazsınız kendimi yormıcam.

Size William james'den bir söz bırakayım:
"iyi eğitimli hiçbir insan yoktur ki intihar düşüncesiyle meşgul olmasın''

Gerçi siz bu adamı da kokuşmuş ilan edersiniz de neyse. Amk kekoları sizi.