kadınların kuaförlerine sadık kalma takıntısı

kadınlara bu hissi kuaförleri başarıyla aşılar, başka yerde kesilmiş bir saç görünce mesela surat eder günlerce, kovmaktan beter eder sizi.

aynı şekilde erkeklerde de bulunmaktadır. Yemek yenilen yer, içilen sigara ve kuaför değiştirilmez

kadınlar kuaföre emanet eder kendisini. * o kuaför arkadaşı gibi olur. nasıl yakın arkadaşımız bizi her yönümüzle tanırsa, kuaför de bir nevi öyledir. mesela kadınlar saçlarını farklı kuaföre kestirdiklerinde; mutlaka bir bozulma olur saçın yapısında. ya da kaşını başka bir kuaföre aldırsa şeklinde bozulma olur. bu ve bunun gibi sebeplerden kadınlar kuaförlerinden ayrılamazlar, ayrılmakta güçlük çeker. * *

hiç bir kadın hiç bir şeye sadık olamayacağı gibi asla kuaförlerine de sadık olmazlar.

siz hangi kadından duydunuz 20 yıllık kuaförüm var diye. duysanız da ya babası ya da kocası kadın kuaförüdür.

kesinlikle kadınlara değil erkeklere ait olan takıntıdır. ömründe berber değiştirmemiş adamlar var.

erkeklerde de olan takıntıdır. zira saç emanet ediyorsunuz, boru değil! destekliyorum sevgili kadınlar!

sadık kalınan kuaför daha özenli olur, kişiyi yolmaya çalışmaz, muhabbeti daha sağlam olur. saçlar uzun, röfleler saatler alır, bunlar önemli şeyler.

(bkz: sonunculuk ilkesi)
Abartmamak lazım.

aaahhh ahhhhh erkekler anlamaz. kuaförünü başka bir kuaförle aldatmaktır işin özü. iki tarafta kaldıramaz. kadın vicdan azabı çeker eski kuaförüne gittiğinde, kuaför de bir kırgınlık, bir aldatılmışlık hissi. aranızda soğuk rüzgarlar eser önce. ta ki saçlarınızı eline alana kadar... ve asıl yıkımı gerçekleştirir "saçlarını kim boyadı"

o andan itibaren aranızdaki ilişki geri dönülmez haller almıştır artık. saçlarını emanet ettiğin adam acaba onlara iyi davranır mı? yakar mı, hırpalar mı, istediğin rengi tutturur mu yoksa... yoksa en çok korktuğun şekilde başından savar mı?

saçını boyar ama saatler geçmek bilmez. acaba "her zamankinden" dediğimde anladı mı? acaba çırağa mı hazırlattı karışımı, yoksa kendi elleriyle mi hazırladı? sonucu saçların yıkanmadan göremessin. saatler geçmek bilmez. çünkü o işinin arasında gelip senle muhabbet etmez. nasıl düzelecek aranız? "sadece tek bir geceydi. şehir dışındaydım ve mecburdum" dersin kendini teselli için. "mecburdum" ama bir de bunu anlatmak var karşı tarafa.

işte bu yüzden; sadece kendini korumaktır kuaföre duyulan sadakat. çekmeyen bilemez. *

erkekler daha sadıktır. çoçukken neyse büyüyünce de o. babadan oğula yani.*

çoğunun dilinden düşürmediği "kuaförüme güveniyorum. ondan başkasıyla devam edemem." cümleleriyle süslenebilecek hadise.
nesine güveniyosun lan, ne iyiliğini gördün, yol mu yaptırmış cami mi yaptırmış.*

aşklarına veremedikleri sadakati bu şekilde ortaya çıkarıyorlardır belki de. kim bilir..

takıntı değil, biraz alışkanlık biraz da bilinmeyen bir kuaföre gitme riskini göze alamamaktır.

sözleşme imzaladıklarını bile düşündüğüm olaydır.

benim saçımı bi o anlıyor diye senelerce saç kestirmek ve boyatmak için 85km* yol gidenleri görülmüştür.

Kuaförlerin profösyönel işkenceci olduğunu bilen her aklı başında kadın onlara sadık kalma yolunu seçer.

siz erkekler anlayamazsınız bu durumu. farkında olmadan kuaförümüzle bağ kurarız biz. bir süre sonra saçımızı nasıl yapacağını hem çok iyi bilir hem de artık saçımızı tanıdığından daha bi hakim olur. aynı şey manikür, pedikür için de geçerlidir. yani benim ağzımdan şu cümlelerin dökülmüşlüğü çoktur.

annem: ya kızım x kuaförü açılmış orda bi manükürcü varmış çok iyiymiş bi gitsene?
ben: asla, ezgi çok iyi yapıyor anne ya boş ver.

ve asıl önemli olan kaştır. ah o kaş, o kaş. biri varsa çok güzel alan yakasına yapışırsın bırakmazsın. çünkü hadi kazayla başka birine aldırdığında senin kaşını tanımadığından değiştiriyor o canım kaşı ve olan size oluyor. sima değişiyor be daha ötesi var mı? işte bu yüzden siz erkekler bizim kuaförlerimize neden bu kadar sadık olduğumuzu anlayamazsınız. aman canım onu da anlamayıverin.

ask gibi birseydir o kolay vazgecılmez *

hepsinin saçı görür görmez boyası, kesimi çok kötü demesinden kaynaklıdır. nedendir bilinmez, hiç bir tanesi bir diğerinin yaptığı işi beğenmez kadın kuaförlerinin. her biri ayrı, ayrı bir şey yapmak ister saça.olan paranıza ve canım saçınıza oluverir. bu nedenle saçı tanıyan, memnun olunanında karar kılıp, kalmak en doğrusu olsa gerektir.

her kadında olmayan takıntı.