bugün

geceler de kadınlar gibi, kadınlar da geceler gibidir. kadınlar... endişeli ve karanlıktırlar. sonra gece nasıl kokuyorsa onlar da öyle kokarlar ve alabildiğine sessizdirler, tek ve büyük ve de sıcak bir parıltı yerine küçük soğuk yıldızlar açar içlerinde sanki dolunay gibi bakarlar suratıma.. ve tepetaklak bir baykuş gibi şaşkınca dinlerler beni, ve gecenin verdiği rahatlıkla uyuyan tüm canlılara analık ederler sonra sabah olduğunda tanınmaz hale gelirler, ben ne zaman geç saatte dışarı çıksam bir kadın ararım gecenin karanlığında kadınlar gece vakti gerçekten harikadırlar.
Kadınların 3 harikası

1. Yaraları yoktur ama kanamaları vardır.
2. Gülerken ağlayabilirler.
3. S.kleri yoktur ama kafa s.kerler.
Kadın psikolojisini otuz yıldır incelememe rağmen büyük bir soruya cevap bulamadim. Gerçekte kadınlar ne istiyor? sigmund freud
Kadınların saklayabildikleri tek sır, bilmedikleri sırdır. seneca
ilk tutkusunda kadın aşığını sever; ondan sonrakilerde ise sevdiği hep aşktır. lord byron
Kadın her şeyi affeder fakat asla unutmaz. konficyus
Hiçbir süs ve makyaj bir kadını, analık sevgisi kadar güzelleştiremez. emile zola
türk olanlarının tabiri caizse götü kalkıktır.
Anlaması çok zor olan olmazsa olmaz dediğimiz mübarek yaratıklardır..
neden kadınlar böyle sıcak?
neden kadınlar böyle taze?
yaz gelince basmalar giyerler?
sade

ben yine çocukları severim
bütün kadınlardan ziyade..

cahit külebi
Bizler uslu kız masalları ve kötü kadın naralarıyla büyüdük. Hepimize belkide aslında hiç ait olmadığımız isimler, kimlikler ve kişilikler dayatıldı. Seçmedik!

Hadi çocukluğumuza inelim,

annelerimiz birer çocukken nasıl yetiştirirdi bizi? Zihinlerimizi mi yoksa midelerimizi mi doldururlardı? Ruhlarımızı mı yoksa bedenlerimizi mi sterilize ediyorlardı? Nasıl bebeklerdik? etli butlu olanlarımız makbuldü! ve ağlamayan, soru sormayanlarımız en iyilerimizdi. karnımız doydu ve sustuk. karnımız doydu ve uyuduk.

Biz uyurken gözlerimize tülbentler örten annelerimiz hiç şüphesiz bugünün görmez duymaz ve konuşmaz kadınını yarattılar farkında olmadan. Biz daha annelerimizin kucağında alıştık TESLiM KADINLAR olmaya. ve ilk önce etli butlu olanlarımızı dışladı toplum büyüdüğümüzde. uyuyan kadın ise çay saatlerinin rencide edileni oldu.

bugünün vajinusmularının yaratıcısı annelerimiz, uslu kız ol masallarıyla feminizmin dibine vuran ve lezbiyen bünyeleri hortlattılar. oysa tendi severek dokunulacak olan, ana kucağı olmadığında ısınılacak yer koca kollarıydı. korktuk, çünkü annemiz de babamızdan korkardı.

ve sex! sex, en insanı ihtiyaçken ve bizler az önce yazdığım o üç harfi, bırak konuşmayı, yazarken bile utanan kadınlar olarak hazırladık çeyizlerimizi. geçelim avrupalı yanımızı, modernleşme masalllarımızı, biz öyle bir toplumuz ki başkaları yaptığında ayıpladıklarımızı kendimiz yaptığımızda normal bulunsun da istedik. çünkü annelerimizden öğrendik ayıbın yatakta yapılacağını ve ya ayıbı yok sayıp saklamayı. kendimize bile sahtekar olabilen yabancı bir yanımızda vardı, kadındık, anaydık, ablaydık! aslında kimdik?
hem nefret ediyorum, hem seviyorum.
Çikolata yerler her terkedildiklerinde. Eşofmanlarının içinde kaybolup, mutsuzluğa kadeh kaldırırlar. 36 beden pantolonlarına giremediklerinde iyileşme zamanı gelir. Popolarını ve burunlarını küçülttürürler. Her yaptıkları başkaları içindir. Onu beğenmeyen kocası, başkasına bakan sevgilisi, durmadan söylenen annesi, Mazoşist ruhlar... Kendi yüzleriyle asla barışamadıkları için dergi sayfalarını karıştırırlar.
görsel
işin özü burdadır. *
erkeklerin en zayıf noktasıdır.
(bkz: insanın ömrünü yiyen kadınlar)
"bazı kadınlar tam manasıyla mesut olabilmek için ille birini bedbaht etmiş olmanın gururunu duymalıdır."
*
asla tam anlamıyla memnun olmazlar.
elinizden kaydırıp kırarsanız onları bir daha eskisi gibi olmazlar.
hasar az bile olsa; dikkatli hiçbir gözden kaçmaz beceriksizce yapılmış tamirler.
artık onu baş köşeye de koysanız kırıktır işte.
atlas halılarla döşeli salonlarda da oturtsanız; altın sulara da bulasanız kırıktır.
kaprisinden değildir düzelmeyişi.
bazen düzelmek bile istese camdan kalp tamir tutar mı?
hassaslıgı mıdır kadının suçu? Yoksa suçlu onu kıran mı?
bir camın düşerken çıkardıgı şangırtı bir kadının feryadıdır.
kırıklar elbet batar kalbine kıranların.
bir kadından camdan gözyaşları akar
dönüşü yoktur kırılan camdan kalplerin.
kadınlar cam gibidir.
camın ömrü; kırılacagı ana kadardır !!
charles bukowski'nin bir kitabı .
güzel bir korhan futacı şarkısıdır. son albüme beklenilen ama eklenmeyen bir şarkıdır. olsundur emre sert (tersemresert) tarafından bir sene önce çekilen canlı performans sevenlerine yetmektedir.
ilgilenenler için link
http://vimeo.com/17619985

edit: emeği geçen herkese teşekkürler...
sadece islam'la hayat bulan,değer bulan,korunan,yücelen.
Bekaretini kaybetmiş kızlar.
bir kadın ağzınıza sıçsın yine de siz özür dilersiniz. kadınlar çok garip vapurlar falan da...
birini yok etmek için, son bir kez der ve rolünü o kadar iyi oynar ki siz kuyruğu kaptırdım sanırsınız. oysa o sırada siz ölmüşsünüzdür haberiniz yoktur en altıncı hissinden.
herkesle oyun oynanmaz ki. tecrübenin bedeli ağırdır, artık her oyuncuya kapılmaz ki. içindeki anaç duygunun eseri bir damlacık sevgiyi harcamak o kadar insancadır ki bunu bildiğinden kadın güler geçer genç adama yüzüne esen taze ılık bahar yelinin yüzü suyu hürmetine sevgiyle anar yine de. vefasızlık kadına özgü değildir ne de olsa.
yani kısaca, oyuncuyla oyuncu, dürüstle dürüsttür gerçek kadın.
karşılığı hiç bir zaman erkekler olamayan sözcük.
1 - Kadınlar, aynı anda birden çok şeye konsantre olabilir. Bu yüzden, erkeklerin iddia ettiği gibi, kötü araba kullandığımız da yalandır. Biz arabayı kötü değil, dikkatli kullanıyoruz.

2 - Kadınlar, yüreklerinde birden fazla sevgi barındırır ve ne yazık ki çoğu erkek bunu anlayamaz. Belki de bu özelliğimizi fark edemedikleri için, kalbimizi rahatça kırabiliyorlar.

3 - Kadınlar genellenemez, çünkü hiçbir kadın birbirine benzemez. Her kadın, içinde 100'den farklı kadın taşır; tıpkı 'Beyza'nın Kadınları' adlı filmdeki gibi... Belki de bu nedenle, kadınları anlamak pek de kolay değildir. Dengesiz tepkiler verdiklerinde bilin ki; o an sizinle konuşan, kadının içinden seslenen başka bir kadındır.

4 - Bir kadının elinden kurtulmak, o gerçekten istemediği sürece imkansızdır. Hiçbir kadını, o sizden vazgeçmediği sürece, hayatınızdan çıkaramazsınız.

5- Kadın aslında bilgedir ama çoğu zaman bilgeliğini gizlemeyi ve sizin istediğiniz gibi davranmayı çok iyi bilir. Çünkü kadının doğasında gizlemek vardır.

6- Biz kadınlar, keskin uçları değil, orta yolu bulmayı severiz. Bu nedenle, siyah ya da beyaz değil, gri tonlardır tercihimiz...

7 - Kimliğini bulamamış bir kadına rastladığınızda, bilin ki, hayatında bir şeyler eksiktir ve 'gerçekten' yaşamıyordur.

8 - Kadınlar, zor karar verir, karar verme sürecini uzatır, ince eleyip sık dokuyarak neticeye varır. Ancak, kararlı bir kadını yolundan döndürmek, gerçekten imkansızdır. Karşısına, dünyada en sevdiği insan da çıksa, yürümeye devam eder!

9 - Bir kadının bedenine ve ruhuna dokunmayı, onu okşamayı bilmek gerekir. Çünkü kadınlar, gonca gibidir; kokladıkça açıldığını keşfeden bir erkeğe, hayatını verir.

10- Biz kadınlar fedakarızdır. Bizim için sözler, ses tonu ve yaklaşım çok önemlidir. Bizden bir iyilik istiyorsanız, bunu nasıl dile getireceğinizi bilmeniz gerekir.

alıntı.
--spoiler--
kimi der ki kadın, uzun kış gecelerinde yatmak içindir. kimi der ki kadın, yeşil bir harman yerinde, dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. kimi der ki ayalimdir, boynumda taşıdığım vebalimdir. kimi der ki hamur yoğuran. kimi der ki çocuk doğuran. ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal. o benim kollarım, bacaklarım, başımdır. yavrum, annem, karım, kızkardeşim, hayat arkadaşımdır. (bkz: nazım hikmet).
--spoiler--
kadinlar sahip olduklarini, erkeklerse sahip olamadiklarini sever.

alıntı