bugün

görsel

--- ilk tokat

- ilk tokat' ı gerdek gecesi yedim.

- yüzüm kızarırken, gözlerim ışıltılı gece şehriydi,

- kayınvalidem tembih etmiş,
"kimin sözü geçer bilsin" demiş.

- ilk tokat' ı doktor vurmuştu popoma, nefes alsın akciğerleri açılsın diye.

- yeni genç kız oldum ilk tokat' ı annemden yedim, eteğim açılmıştı.

- ilk tokat' ı babamdan yedim, birini ilk defa sevmiştim.

- ilk tokat' ı abimden yedim,beni el ele görmüşler,
"orospu-musun" dedi.

- ilk tokat' ı sevdiğim adamdan yedim,
''ben seni çok seviyorum'' dedi,

- ilk tokat' ı öğretmenim vurdu, "kızla erkek yanyana oturmaz" dedi.

- ilk tokat' ı ablam vurdu, "küçüksün daha büyü" dedi.

- ilk tokat' lar bitmedi, kocam çok dövdü, mutluluk bizi oynarken.

- ilk tokat' ı çocuğumun önünde yedim, yemeğin tuzu az olmuştu,

- bu kez ben hesap sormuştum tokat yerken,
"neden aldattın" diye,

- yine kocam vurdu ilk tokat' ı bu sefer,
"Onu çok seviyorum" derken,

- boşandım ilk tokat' ı oğlum vurdu,
"seni bir erkekle gördüm" diye.

- şimdi tek başımayım.

- allah' ın tokat' ını bekliyorum.

"şiiren"
Kadın olmak zor iş Can'lar... Aşık olsa orospu, terk etse orospu, verse orospu, vermese gizli orospu, öpse orospu, hiç birini yapmasa lezbiyen, bakımlı olsa orospu, gece çıksa orospu, çıkmasa farketmiyor yine bir şekilde orospu... insan yerine koyup sohbet etse fingirdek, etmese nazlı, telefon numarasını verse en ala kaşar, vermezse uğraştırmayı seven kaşar...
Haklısınız beyler....
PEZEVENGE,
herkes orospu...
insanlar ilk önce aynaya bakıp eleştirmeye başladığında işte o zaman dünya daha güzel bir yer olabilir.
Hiç şüphesiz kadın bilene nefes
Bilmeyene nefs tir.
Adamlık cinsiyet gerektirmez efendiler.
Önce adam olmalı insan.
"kadın her vakit olursa yük,hiç bir zaman olmazsa dert,istenildiği zaman olursa nimettir" ismail sevük

bu söze karşı özel bir ilgim vardır..
Kadın meta ve topuk değildir, besteye adanacak isim değildir, masturbasyon anlarına konuk olacak misafir değildir, tecavüzcüsüne verilecek zardan ibaret mahlukat değildir, merdiven başlarında çıksın da eteğinin altını keseyim şunun görseli değildir, akşam eve geldiğinizde önünüze sıcak çorba koymak zorunda olan aşçı değildir, gece yattığınızda üzerinde zıplayacağınız sadece bir bebek değildir. Kadın iş streslerinin çıkarılabileceği kum torbası, aptal kayıtlara alıp tehdit edebileceğiniz kimsesizlik değildir.
Kadın kadındır. Kadın çıplaklıkla eşit olmayacak kadar karmaşıktır.
Okumaya tenezzül ettikleriniz feminist bir çığlık hiç değildir.
kadamak fiilinden türemiş kelime. kadamak; emretmek, yönetmek anlamına gelmekte. böyle olunca kadun, yani kadın; yöneten, emreden anlamına geliyor. yüzyıllardır erkek milleti olarak çektiğimizin nedeni buymuş, bu yaşta öğrenmek üzdü biraz beni. (bkz: beni burada bırakın siz devam edin)
görsel
Kadın dediğin...
Kadın...

Her hali var.

Her rengi var.

Anlayamazsın.

Aklın ermez.

Bakarsın...

Çok ciddi, yanına yanaşılmıyor.

Bakarsın...

Minicik bir çocuğun coşkusuyla karşında.

Bakarsın...

Soğuk.

Dokunuşların, öpücüklerin kafi gelmez buzunu çözdürmeye.

Bakarsın...

Alev alev volkan olmuş, nasıl yakar ateşinde anlayamazsın.

Soluk soluğa erir bitersin.

Bakarsın...

Hanım hanımcık, başı yerde.

Bakarsın...

Şuh kahkasınına esir etmiş adamı.

Bakarsın...

Aylardır berber yüzü görmemiş paspallıkta.

Bakarsın...

Tanıyamazsın, kamaşır gözlerin parıltısından.

Bakarsın...

Çaresiz, gözü yaşlı tükenmiş hayatın yüküyle.

Bakarsın...

Bir anda dikilmiş kaderinin önüne, tak demiş canına.

Şaşırma!

Kadın bu.

Su gibi.

Bazen derin derin usulcana akar yatağında.

Bazen değişir yatağını, girer başka kaba.

''O'' aynı, değişmez.

Canı isterse değiştirir kabını.

Bazen bir erkek sebep olur buna.

Bazen aynada ona bakan bakışların derin hüznü.

Sen...

Anlamazsın ama.

Aklın ermez.

Kıyısında dinlendiğin...

Kana kana serinlediğin...

içinde keyiflendiğin...

Sakin akan suyun, o kadının nasıl birden değiştiğini çözemezsin.

Korkutur belki.

Korkarsın gerçekten de çağıldamaya başlamasından.

Alır götürür seni de hoyratça diye çekinirsin bu zamanda.

Bilirsin, suya gücü yetmez hiç kimsenin.

Kadına da yetmez.

Suyun içinden seni kimse çekip alamaz.

Kadının elinden de.

Su nasıl aynıysa...

Kadın da aynıdır.

Su nasıl değişmezse kapta.

Kadın da değişmez aslında.

Sadece...

Kadına dair hallerden bir başka halidir gördüğün.

Suya dair haller gibi hani.

Sükuneti...

Dinginliği...

Masumluğu...

Saflığı...

Teslimiyeti...

Hayatı...

Gücü...

Kudreti...

Asiliği...

Cesareti...

Hepsini içine alır kadın da.

Su gibi.

Hayat gibi.

Bu nedenle, şaşırma!

Korkma!

''Neden değişti?'' deme!

Kadın bu!

Kadın kısmı işte

Aklın ermez o kadarına!

(alıntı)
görsel
Deli kadınlar iyidir.
Çünkü ne kahkahaları tutsak,
Ne gözyaşları sınırlı,
Ne arzuları mahpus,
Ne öfkeleri prangalıdır.

A. arif
kadınları nefs olarak gören sapkınlardan olmadım.onlar allah ın emanetidir

görsel
eve adım atıldığında gördüğün bir tebessüm, bir “hoşgeldin”dir. kadın; dışarıdan aldığın soğuğun ardından bir yuva sıcaklığıdır, sıcak bir çorbadır. kadın; anne şefkatidir, kızının büyümüş halidir, acını paylaştığın yoldaştır. kadın tatlı bir kıskançlıktır, küçük süprizler ve hayat ortağındır.

kadın iyiye dair her şeydir aslında ama değerini bilen için cennet, bilmeyen için fakirliktir.
Bir kadın bir erkeği vezir de eder,rezil de.
Çünkü kadın,
bilene nefes bilmeyene nefs'tir.
kadinim
kadınım ben;
önce tanrıça ilan edip
sonra tanrı adına taşladığınız.
kadınım ben;
bir teline şiirler düzdüğünüz,
saçlarım göründü diye kırbaçladığınız.
kadınım ben;
insanım yani
yani siz ne kadar insansanız
o kadar insan
bir tabloya benzettiğiniz bedenimi
kişiliğimi ve gücümü
dar çerçevelere hapsetmiştiniz
hatırlayın o benim işte
siz insandınız
ben çocuklarınızın anası
dizinizi dövemediğinizde dövdüğünüzüm,
çok sevdiğiniz bacınızdım belki.
siz insandınız;
ben sevgiliniz
taze duygularla ilkini yaşayamadan
sevgi denen dokunuşların
bıktığınız, kızdığınız,için hiç arayıp sormadığınız.
dokunduğunuzda ruhunuza ateş veren
sahip olduğunuzda barut misali
patlayacak bombaya benzetilen
siz insandınız
ben kadınım
istemez miydim saçlarımı rüzgara salıp
şafak güneşini sokaklarda karşılamayı
istemez miydim?
kilitsiz kapılardan dışarı
korkusuz ve güçlü çıkabilmeyi
istemez miydim?
kadın doğduğumda sessizlik yerine
sevinç çığlıklarıyla karşılanmayı.
saçlarıma dokunulduğunda
utanmadan, korkmadan, sıkılmadan
kendimi ona verebildiğimde
dişilik güvercinlerimi özgürce gökyüzüne salabilmeyi
siz bilemezsiniz
ilk heyecanın yarıda kalmış öyküsünü
kadınlığa ilk adımınızdaki yalnızlık
ve güçlü olabilme savaşını.
anlayamazsınız;
bir kardelen gibi asi, fesleğen gibi narin
duygularımızın nasıl gemlendiğini.
ve hiç anlayamadınız;
bir kadın nasıl insanca yaşadı.
tabularla barikatlarda savaşırken
yanında değildiniz çünkü.
hatta hiç sormadınız kendi kendinize
çok istediğiniz, sevdalandığınız
uğruna canınızı ortaya koyduğunuz
kadınınız insanca yaşadı mı?
siz insandınız
bense kadın
dokunurken bedenime hevesle
duygularıma dokunamadınız hiçbir zaman.
siz hiçbir kadını anlayamazsınız
yemekler midenizin baş tacıydı
bense cinsel organınızın
siz insandınız asırlar boyu
bense hep kadın.*
görsel
https://youtu.be/dV5EugpN8Jc
görsel
Sezen aksu'nun alıp götüren şarkısı eşliğinde tablolara bakıp bir an önce yaz gelsin de bitsin bu kış hüznü diye iç geçirilesi.
görsel
Virginia woolf'un bir sözü var, 16.yy'daki kadınların yaşanmışlıklarına dair üzen: "kadınlar yarasa ya da baykuşlar gibi yaşar, hayvanlar gibi çalışır ve solucanlar gibi ölürler.."
görsel
Tatlımlar.
görsel
Çiçeklerimi, elbiselerimi, 40 derece sıcakta oturmayı, evdeki ağacımı izlemeyi, konuşmayı çok özlüyorum.
görsel

Çünkü yalnızca erkek değildi kadını ezen. Kadın kendi hayatından sorumlu olmaktan vazgeçerek kendi kendini de eziyordu.

Sofie'nin dünyası.