bugün

kadın okur:
kitap ve özellikle edebiyat okuyan kadın.
ilk bakışta gereksiz gibi görünen bir başlık olsa da
elif şafak'ın okur kitlesini kadın-erkek olarak
kategorize eden yazısının bir bölümünü aktarmak için
açma gereği duyduğum başlık. işte elif şafak'ın
'kadın kahramanın elindeki roman' başlıklı
köşeyazısının bir bölümü:

Kadın okurlar yazarın cinsiyetini,
sanıldığı kadar önemsemiyorlar aslında.
Yazarın kadın mı erkek mi olduğunun,
hatta yaşının pek bir önemi yok.
Türkiye'deki kadın okurlar 'kitabın cinsiyetini'
önemsiyorlar. Ne de olsa erkek romancılar da
'dişi roman'lar yazabilir. Ve her kadın romancının
her yazdığı 'dişi' değildir. Ben bugün
geriye dönüp baktığımda tek tek ayırabiliyorum
romanlarımın cinsiyetlerini. Şehrin Aynaları
eril bir roman. Araf eril bir roman.
Diğerlerinin hepsi dişi.

Kör Ayna Kayıp Şark adlı kitabında edebiyat eleştirmeni
ve deneme yazarı Nurdan Gürbilek,
'Bir kültürün anlaşılmasında kuşkusuz
edebiyatın özel bir yeri var.' der. Ve ardından,
ilk bakışta önemsizmiş gibi duran bir ayrıntıdan söz eder.
'Ahmet Midhat'tan Yakup Kadri'ye, Hüseyin Rahmi'den
Halit Ziya'ya, Nabizade Nazım'dan Peyami Safa'ya
yarım yüzyılı aşkın bir süre boyunca yayınlanmış romanların
birçoğunda kadın kahramanın elinde bir roman vardır.
Daha da önemlisi okuduğu romandan fazlasıyla etkilenmiştir kadın.'
Türk romanında tekrar ve tekrar hayatı ve
aşkı romanlardan öğrenir kadınlar... Gürbilek, bu kalıbın
tesadüfi olmadığını, Doğu-Batı sorunsalında
nasıl ortaya çıktığını inceler yapıtında.
kadın okur da erkek okumaz mı yani nedir ? Her neyse tanıma gelince en az erkek kadar okuyan dişi şahsiyet.
bir de kitaplarda cinsi ayrıma gitmek, artık hakikaten işimiz zor demektir. hayatın her alanında yaşanan cins ayrımcılığına son vermek amaçlanırken şu kitap eril, bu kitap dişil gibi roman, şiir, öykü ya da deneme kitaplarının ayrımını yapmak, okurları-bir okur, okurdur- kadın okur olarak yaftalamak, hangi kriterlere göre yapılmakta ve ne kadar sağlıklı bir bakış, bilmem, bilemem!