bugün

1953 yılında dünyaya gelen fransız yönetmen.sıradışı teknikleri ile sinema dünyasında vazgeçilmez isimlerinden biri olmuştur.

sanatının ilk yıllarında kısa metrajlı filmler çekmiştir.

1978 yılında L'Évasion
1980 yılında Le Manege
1981 yılında Le Bunker de la derniere rafale
yine 1981 yılında Pas de repos pour Billy Brakko
1989 yılında Foutaises adlı kısa filmleri çekmiştir.

ilk uzun metrajlı filmi 1993 yılında çektiği Delicatessen (şarküteri) adlı filmdir.

1997 yılında La Cité des enfants perdus (The City of Lost Children/Kayıp Çocuklar Şehri)

1997 yılında Alien: Resurrection

2001 yılında Le fabuleux destin d'Amélie Poulain (Amelie)
2004 yılında Un long dimanche de fiançailles (Kayıp Nişanlı)
adlı uzun metrajlı filmleri ile sinema dünyasının aranan yönetmeleri arasında yer almaktadır.
2001 yılında cektigi Le fabuleux destin d'Amelie Poulain * adlı filmde sanatının sınırlarını zorlamış kaliteli yonetmen.
farklı tarzıyla ön plana çıkan yönetmen. biraz sürrealist, biraz rasyonel ama kesinlikle atraktif bir yanı var. filmlerinde sanatsal içeriğe önem vermiyor gibi gözükse de özellikle dekora ve kostümlere dikkat edildiğinde fark edilme kaygısı göze çarpar. ayrıca nesneleri de çok iyi kullanır, onları temalandırır.
"Foutaises" adındaki kısa filmini ilgiyle izlemişimdir.
deneyim için http://www.youtube.com/watch?v=jDnVcLdu1C8 linkinden izlenebilir.
filmlerinde özellikle sıcak renkler kullanmayı seven; dekor, kostüm ve atmosfer yaratımında çok başarılı olan ve bu anlamda filmin pre-production aşamasına fazlasıyla özen gösteren, hayranlıkla izlediğim fransız yönetmen.
eski filmler, şarkılar, çizgiromanlar vs. eşliğinde çocukluk yönümüzle köprü kuran yönetmen.

bu denli sevilmesi bundandır.
marc caro ile, şarküteri, kayıp şehrin çocukları, isimli masalsı filmlere imza atmış, fransız yönetmen.
Tüm filmlerini takip etmeye çalıştığım harikulade yönetmen.
Farklı bir zihni var adamın, dünya'ya farklı noktalardan bakıyor.
Karakterleri bambaşka dünyalardan gelmiş gibi. Ev dekorasyonları, kostümleri, yaşamları, her detayı muhteşem yakalayan hayranı olduğum yönetmen.
filmlerinde yeşil ve tonlarını mutlaka kullanan yönetmen. aslında renk açısından zayıfmış gibi görünen filmler acayip farklı renklere bezenmiştir. en sevilen yanılsaması budur. karanlık kısımları hayal gücünüze bırakır. her filminde mutlaka bir enstrumana yer verir. fiziksel ve ruhsal açıdan çok zıt karakterleri karşı karşıya getirir. sıradan simaları kullanmaz. genellikle büyük çocukların hayal gücüne bir merdiven ya da kuyu olur.The City of Lost Children da bu hayal dünyasını oldukça zorlamıştır.
film-noir olarak nitelendirildiği zamanlar olsa da belirgin bir biçime dahil etmenin pek mümkün olmadığı filmler yönetmiştir.
şahsen nasıl bir çocukluk geçirdiğini merak etmiyor değilim. çeşitli travmaları olduğuna inanıyorum. delicatessen filminde bunu bas bas bağırıyordu çünkü. sanki bir sirk, karnaval ya da panayırdaymışsınız gibi hissettirmeye çalışır size kendinizi. zaman zaman başarır.
dekor, kostüm ve görsel renkledirme tekniklerini bir çok yönetmen 2000 li yıllardan sonra öykünsemiştir.
finali genelde izleyiciye bırakır.
hem alien gibi bir bilimkurguyu, hem de amelie gibi bir tipik fransız filmini çekebilen bir fransız yönetmen. ne güzel adam her türlü filmi çekebiliyor.
(3 Eylül 1953) Fransız film yönetmeni. ilk uzun metrajlı filmini (Şarküteri/Delicatessen) 1991'de Marc Caro ile birlikte çekmiştir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Jean-Pierre_Jeunet
Amelie gibi bir şaheseri sinemaya armağan etmiş franszı yönetmen. şu an 68 yaşındadır.