bugün

'Kendisinden daha dün ayrılmış gibi taze bir hasret duydum. Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, 'bu böyle olmayabilirdi!' düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır.'

kürk mantolu madonna - sabahattin ali
içimden, "Ey insanoğlu," diye bağırmak geçiyordu, "ne onulmaz bir mazoşistsin sen, koyduğun kurallarla sadece kendini incitiyorsun!".
nerde boynu bükük bir garip görsen hor görme kim bilir bir derdi vardır.
düşünce insanın içine düşünce, yolun yarısı tamam. yani varılır bir yere, önceki noktada değilsindir artık ve dönemezsin. dönsen de ,eksik. * *
"birçok insanın onu çirkin bir adam sanacağından eminim. yine de tavrında öyle bilinçsiz bir gurur, davranışlarında öyle bir rahatlık, dış görünümüyle ilgili öyle mutlak bir kayıtsızlık, öyle kibirli bir güven, herhangi bir dışsal çirkinliği gideremeyecek başka erdemleri ve güçleri olduğuna ilişkin öyle güvenli, adeta küstah bir inanç okunuyordu ki, ona bakan, onunla birlikte olan insan ister istemez onun bu umursamazlığını paylaşıyor, hatta bir kusur işleyerek, körü körüne onun güveniyle inancına ortak oluyordu."*
'' o gece maria altımda bir yılan gibi kıvranıyordu...''
.. sonra ölümün çağrılısı olarak gelirsin dünyaya.*
az sonra başına geleceklerden habersiz usulca yatağa girdi...
Ben bu kulaklara göre ağız değilim.
şu insanlar arasında sevilmeye değer birkaç kişi neden olmasın. tok karın iyimserliği mi yoksa?
"o gece maria altımda bir yılan gibi surunuyordu..."
gökkuşağı olacak bir gün yaşam, tüm erkeklerin altından geçtiği.
şefkat peşinde değildim. benim aradığım onun bana, benim ona ait olabileceğim biriydi. gözlerinin içine baktığımda, tüm yaşamım boyunca yanımda olacağının garantisini veren biri.
ilk seferinde tatsız bir izlenim olur, ama bu önemli değildir; iki dakika kalır üzerinizde bu izlenim, sonra geçer, hissetmezsiniz, her şey gibi geçer, çünkü siz de kötü kokarsınız, elbiseniz kokar, elleriniz kokar, her şey kokar...böylece, alışırsınız.
'' bağımlılık hissedilen madde her ne olursa olsun , görevi sadece içsel olan öznel duygunun üstünü örtmektir. ''
güzel bir bahar günü ve ben baharı göremiyorum.
(bkz: Tutunamayanlar) Büyümek yalnız tutunanlara gerekli.
Oluruna bıraktım seni; olmazların bende kaldı.
"her insanın yaşamı, onu kendine götüren bir yoldur, bir yol denemesi, bir yol taslağıdır... hepimiz aynı derinliklerden çıkıp geliriz ama bir taslak olarak, derinliklerden çıkıp gelen bir yaratık olarak her birimiz kendi öz amacımıza varmak için uğraşıp didiniriz. birbirimizi anlayabilir, ama kendimizi ancak kendimiz açıklayıp yorumlayabiliriz."
herman hesse- demian
bir insanın ölümüyle eksilirim ben çünkü bir parçasıyım insanlığın. çanlar kimin için çalıyor.
"Eğer hepimiz Tanrı'nın kulları isek; neden genç bir kız basma entari bulamazken kokanalar ipeklere bürünsün? neden biri üç gün aç yatarken öbürü tıka basa yesin? ben öyle sanıyorum ki; bunlar Tanrı'nın bile gücüne gidiyordur. "

insancıklar - fyodor mihailoviç dostoyevski.
olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.

çavdar tarlasında çocuklar
''uçurtmalar yere düşerken canları acımaz mı sanıyorsun''.
Henüz yayınlanmamış kitap.
biliyorum, imkânsız aşk bu! ama hükmedemiyorum kendime. çünkü, yüreğim seni çok sevdi!
(bkz: Canan tan)- (bkz: yüreğim seni çok sevdi).
sustu. konuşmak gereksizdi. bir daha kimseye ondan bahsetmeyecekti. biliyordu, anlamazlardı..
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar