bugün

ivan'ın çocukluğu. gelmiş geçmiş en büyük yönetmenlerden biri olan rus andrei tarkovski'nin ilk uzun metraj filmi.
Biz ivan la ve Tarkovski ile ilk kez 1960 lı yılların benzersiz Sinemateknik iyle tanıştık. Sovyet Sineması nın en sıra dışı yönetmeninin ilk filmi ve Sovyet film ilkelerine en uygun filmi.

ikinci Dünya Savaşı nın öksüz-yetim bıraktığı 12 yaşında bir çocuk(ivan) partizanlara katılır ve olaylar gelişir. Yönetmenin filmde felsefi yaklaşımlar, siyasi kaygılar ve sembolik şifrelerin yanı sıra daha sonra kendi imzası yerine geçicek olan şeylerin ilk haberlerini veriyor.
bir çocuğun aile yoksunluğunu savaşla doyurma, hırsını bu şekilde köreltme hikayesi. hayalle harmanlanmış geri dönüşlerin seyircide bıraktığı tat çok değişik. tarkovski'nin bu ilk filminde de imgeler, kesin hatlarıyla söylenmeyen tamamlama görevini seyirciye devreden sözler mevcut.
doğum, yaşam ölüm e dair, iç titreten olağanüstü bir film.
Kholin'in Masha'yı öptüğü sahnede de 'aşk' olağanüstü bir şekilde tasvir edilmiştir. Masha'nın tek başına geçebileceği hendek, Kholin'in Masha'yı koruyabilmesi için bir aracı olmuştur.
--spoiler--
filmde aynı figür hem psikolojik hem de sosyolojik değişik mesajlar verebilmektedir. 19 yaşlarındaki 8 gencin intikamını almak 12 yaşındaki ivan'a düşmüştür. cepheden dönmek istemeyen ivan bu duruma karşı tavır alırken yaşlı bir adamın yanından yolu geçer savaşta karısını kaybeden adam hem karısının yasını tutmakta hem de karısının dönmesini beklemektedir. savaşın aldıkları karşısında geri dönülmez yıkık, şizofrenik bir hayat yaşayan yaşlı adam aynı zamanda savaş sonrası yeni dünyayı da tasvir etmektedir. diğer yandan aynı şekilde annesini ve kız kardeşini kaybeden ivan belki de geri kalan hayatında yaşlı adamla aynı seyri paylaşmak istemediğinden bile bile ölüme gitmektedir.
--spoiler--
"ivan'ın çocukluğu"na bir de 18 dakikalık children of war davudi bonus'u eklenince kendinizi sovyetlerin o can sıkıcı, iç bayıcı, kasım kasım kasıcı, karamsar atmosferinde bulacaksınız. kaybolacak, sonra kendinizi yeniden bulacaksınız. canınız sıkılacak. sıkıcı evet. çok sevmeyeceksiniz. sevemedim karagözlüm, evet. lakin "hele bi tarkovski patlatayım da, zevkten dört köşe olayım yahu!" diye düşünmediğinizi farz ediyorum. arz ediyorum.

damlalar... damlalar... damlar.
bir çocuğun gözünden savaşın tüm çıplaklığını ortaya seren gözyaşartıcı film.
rüya sahnelerinin mükemmel bir dokuyla işlendiği andrei tarkovsky filmi. özellikle sahile meyveler dökerek ilerleyen araba, kuyuda annesiyle konuşması, ağaçların arasından kameranın yavaş yavaş ilerlemesi görsel olarak harika ötesi.

çok az yönetmende görebildiğimiz müthiş bir yeteneğin ilk örneğini burada verir tarkovsky. sinemada yavaşlığın keşfinin tarkovsky olduğunu söyleyenler haksız değildir. filmin herhangi bir sahnesini durdurduğunuzda kadrajı, ışığı, kompozisyonu ile müthiş bir fotoğraf karesi elde edersiniz. bunu yapabilen diğer müteveffa zat italyanların fefe' sidir.
çok fazla sözcüğe, zamana ve de insana gerek duymadan; acıları dramatize etmeden 2. dünya savaşı anlatılabilirmiş demek ki zira ivanovo detstvo böyle bir filmdir.
evet savaşta çocuklar da ölür. kendi çocuklarını zehirleyip öldüren bir zihniyet ivan ı elbette ki öldürecekti.
ivan ın çocukluğu muydu yaşadıkları yoksa yetişkinliği hatta yaşlılığı mı?
zihnimde küller savrulurken, damlayan su sesleri kulağımda çınlarken bu soru da bir yanda cevap arıyor.
(bkz: ivan ın çocukluğu)
ivan'ın cocuklugu tarkovski'nin yasanamayan, yitip giden bir cocukluğa agıtıdır adeta. filmde savasın anlamsızlıgını; caresizlik, olum, korku ve matemden baska bir sey getirmedigini anlatmaktadır. bunu savası kaybedenlerin gozunden almanları asagılamadan yapması tarkovski'nin ne kadar yuksek ruhlu bir insan oldugunun isaretidir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar