bugün

türkiyede olsa o kabin girişlerine güvenlik gerekebilir izdiham çıkar.
türkiye'de olsa kapıların arkasına bunu yazan tosun, okuyana kosun gibi yazılar yazılacağından eminim.
kafasına göre herkesin girip iki yiyişip çıkacağı değil, muhtemelen portatif genelev ve fahişeler içindir.
türkiyede de yapsalar da bizim evin bodrumu rahat bir nefes alsa.
(bkz: öğrenci yurdunun yanında oturmak)
almanya'da zaten olan birşey.
+selim abi gel!
-noldu lan?
+abi gel,bak kabin sallanıyor.
-olm rüzgardan sallanıyodur o.gel içmeye gidelim
+yok abi sen git.ben biraz hava alıcam.

diye bir diyalog geçmesi mümkündür semt sakinleri arasında.
(bkz: isviçre ye son koltuk hemen kalkıyor)
(bkz: orayı yıkarlar)
(bkz: bak yıkarlar demiyorum)
(bkz: yıkarlar)
türkiyede olsa kabin basıncı sürekli düşecektir. (bkz: isviçreli bilim adamları açıklamış)
türkiye'de kapısının hemen dibinde bir masanın başında oturan görevlinin ''para peşin hemşerim'' diyeceği, tepki alınca ''bu kabin neyle dönüyor haberin var mı?'' diye kendini savunacağı hizmet.
(bkz: kabin var dediler geldik)
türkiye'de olsa canlı seks göreyim diye deliren abazan erkeklerimiz o kabini parçalarlar.
(bkz: red light district)
Viyana'da yaşanan rezil olaydan * sonra etraftaki insanlarin görsel kirlilikten korunmasını sağlayacağını düşündüğüm bir uygulamadır. Avrupa'da ahlaki çöküşün en azından duvar arkasına saklanması diye düşündüğümdür.
Daha bu yaz isviçredeydim,açıkçası yok öyle bir şey.
bizimkilerin salyalarının aktığını biliyorum ama, aslında durum çok acıklıdır. bi gidin görün, yalvarıyollar noolur yap diye. o hale getirmişler milleti!
türkiye versiyonunda muhtemelen gizli kamera skandalının ortaya cıkacagı durumdur ayrıca barzo abilerimizin pusu mekanları olacaktır.
türkiye'ye de yapılmalı dediğim durum. bu şekilde çocuk parklarında, otobüslerde, sinemalarda, gördükleri herhangi bir bankta yiyişenlerin görüntü kirliliğinin önüne geçilmiş olur...
ne olmuş yani, türkiyede de sinemalar seks kabini olarak kullanılmıyor mu?
seks kavramının bu ülkede hem de devlet yetkilileri tarafından işemekten farksız bir ihtiyaç olarak lanse edildiğini ve "sevişmek" kavramının kutsallığını, tutkusunu, hissiyatlarını kaybetmiş olduğunu ispatlamaktadır.
mantıklıdır, türkiye'nin kaldırabileceğini düşünsem türkiye'de olmasını da savunurdum.

En azından sinemaya sevişmeye giden liseli ergenler film izleyenleri rahatsız etmez.
Yada cafede annenle, babanla, kız kardesinle,sevgilinle otururken karsında öpüşmekle şevişmek arasında gidip gelen sevgili bozuntuları olmaz.
Abi boş ev varmı sorusu ortadan kalkacağı gibi boş eve sahip olan arkadas ta rahatlar.
türkiyede olsa (bkz: orayı yıkarlar)
kapitalizmin sekside fast ile taçlandırmasının sonucudur.
(bkz: fast food)

ayrıca saldıray abi nin ayak üstü seviştim. fantezisinin gercekleşeği kabinlerdir.
türkiye'de en azından yakın zamanda olmayacak şeydir. burası öyle her şeyi kaldırmaz.

ayrıca bu uygulama buraya gelse bile anında "harro"ların eline düşer. bozuk türkçe'li, bel çantalı bir bağrı yanık, hemen yanınıza gelir.
türkiye'de olsa orayı yıkarlar denilecek durum.