bugün

kafa kafaya verip aile planlaması yapan çiftlerin aile planlarında yer almamasına rağmen pat diye hayatın orta yerine düşen, sonradan olma çocuk, bir nevi davetsiz misafir. bu çocuk hem aile için külfettir, hem de çocuğun benliği için yıkıcı bir durumdur.
günahı olmayan çocuktur. günümüzde aile planlaması ve gebelikten korunma hususundaki gelişmeler göz önünde bulundurulacak olursa yaşanmaması gereken bir hadisedir. ayrıca istenmeyen çocuğun bunu anne karnındayken bile hissettiği göz önüne alınırsa -ki bu bilimsel olarak ispat edilmiştir- çocuğa yapılanda yazıktır, günahtır. ondan sonra ileride yaşanan olumsuzluklara dönüp bakıldığında, "vay efendim ben bilmiyordum, vay efendim haberim yoktu" denilmemesi gereken bir durumdur.
isminden de anlaşılacağı üzere bir kemalettin tuğcu romanıdır; sürükleyicidir.
kazara olan türleri çok fazladır. lakin bu çocuklar büyüdüklerinde herkesin imrendikleri kişi olurlar. efendim hikaye şöyledir ki:

40'lı yaşların ortasına gelen kadın regl günlerinin gelmeyişini menapoza bağlar ve doktora gitmeye lüzum görmez. halbuki kendisi hamiledir. bunu fark ettiğinde de iş işten geçmiş olur. ailenin yeni bireyi hızla gelişmektedir.

sonra çocuk dünyaya gelir. başta istenmeyen bu çocuk yaşlanan anne ve babasına bir ikinci bahar yaşatmaya başlar.

kardeşleri ise artık bir işe güçe yerleşmiştir.

bu çocuklar ki 2'den fazla ebeveyne sahip olurlar büyük kardeşleri sayesinde ve daima onları düşünen birileri olur. genç yaşta teyze, hala, dayı, amca sıfatına nail olabilirler. maddi yönden de ailenin en küçüğü olduğundan genellikle sıkıntı çekmezler. ayrıca aile daha bilinçli olduğundan çocuğun yetişmesinde geçmişte yptıkları hatları tekrarlamamaya özen gösterir.

uzun lafın kısası istenmeyen çocuk değil çok şanslı bir çocuk olarak hayata devam eder. *
Onu dünyaya getirenlerin şimdi "yük" olarak gördükleri... Ne yazık ki anne ya da baba olmak için hiç bir kişilik testinden, ruhsal yeterlilik sınavından geçirilmemiş, rakı kokulu çiftleşmelerin ardından gelen pişmanlıkların diyetini ödeyen minicik çocuklardır bazen.
(bkz: Üretim hatası)
içinde kalıp dert olacağına dışarı çıkar fert olsun
ömrü boyunca bu yükü omuzlarında taşıyan çocuktur. hep çocuk kalacaktır.
kürtaj ile aldırılan çocuktur.
Çin astrolojisinde 'at' yılında doğanlarda görüldüğü söylenen, iki örneğini de gördüğüm, ilginç ve bi o kadar da istisnasının çok olduğuna inandığım durum.*
sonrasında,
-bu da bizim tekne kazıntısı işte diye tanıtılır eşe dosta.
-daha kötüsü, bu da bizim kaza kurşunu işte...
genelde ailenin üçüncü ya da dördüncü çocuğu için kullanılan bir deyimdir.
hele bayanların arasında öyle bir muhabbet vardır ki gülsem mi ağlasam mı anlayamam.
"istemeden oldu"
kardeşim siz çocuğun nasıl olduğunu bilmiyor musunuz? vakt-i zamanını bilmiyor musunuz?

neyse efenim bunu geçecek olursak bu çocuklar ilk başta istenmiyormuş gibi gözüksede özellikle babaları tarafından en çok şımartılan bünye olurlar.

annenin ilk gebeliği, ilk çocuksa budurumun anne tarafından bebeğe yansıtılması psikolojik olarak sorunlara yol açar bu da ayrı.
(bkz: istenmeyen cacık)
istenmemiş olmasının verdiği vicdan azabıyla mıdır nedir bilinmez ama ailesi tarafından gerçekten sevilir.
(bkz: istanbul bayülgen)
*
"ay bunu istemiyolardı, çok uğraştı annesi düşürmeye de olmadı, allahtan sakat doğmadı, bak nasıl da büyüdü maaşallah" cümlesini kuracak olan bir alık akraba/tanıdık/komşu yüzünden depresyona girme ihtimali yüksek çocuktur.
hepimiz tanrının istemediği çocuklarız lan!

(bkz: tanrının istenmeyen çocuğu olmak)
gözlerini açana kadar günah keçisi ilan edilip, doğduktan sonra da bunun acısını kat kat çıkartandır.
Az once ruyamda sahip oldugum cocuktu.
Yazin tatilden tanistigim bi sevgilimle cocugum olmuş adam beni terk etmisti icimde bi daha kimseyle evlenemeyecegimin caresizligi omur boyunca bu cocuga bakacagimin vebali vardi cocuk 6 aylikti.

Evlenmeden cocuk yapmanin ne kadar kotu bisey oldugunu anladim uyandigimda cocugum olmadigina sevindim aq.