bugün

Hangi işgal olduğuna göre değişen işgaldir.
Biri itilaf devletleri tarafından 1918'de yapılan.
Diğeri 10 seneden fazladır araplar tarafından yapılan.

(bkz: istanbul un araplar tarafından işgali)
(bkz: itilaf devletleri)
görsel

Galata Kulesi'nin üzerinde bir ingiliz bayrağının olduğu fotoğraf, 18 Kasım 1922'de Illustrated London'da verilmişti. Bakınız neler yazılmış:

''Ankara'daki Kemalist hükûmetin temsilcisi Refet Paşa'nın istanbul'a gelişiyle Kemalistlerin sürekli artan küstah taleplerine ve müttefik otoriteye karşı düşmanlıklarına bağlı olarak şehirde artan bir gerginlik vardı. 11 Kasım'da Refet Paşa, Ankara'nın ikili bir kontrole izin vermeyeceğini bir kez daha açıkladı ve şehrin (istanbul'un) işgalci müttefik birlikler tarafından derhal tahliyesinde ısrar etti. Müttefik askerler ve Türk polisi arasında sokak hadiseleri ve yer yer çatışmalar yaşandı.

12'sinde, çelişkili söylentiler sebebiyle yabancı nüfusun moralinin bozuk olduğu ve istanbul'dan kaçmak ya da kalıp normal hayata devam etme durumunun belirsiz olduğu söylendi. 13'ünde gelen raporlara göre Refet Paşa sadece yönetimi ele almakla kalmadı; Ankara meclisinin kanunlarınca kapitülasyonları da çiğniyordu. Refet Paşa'nın şu açıklamayı yaptığı aktarıldı:

'Türkler, yalnızca Türkler istanbul'daki efendilerdir. Milliyetçi hükûmet için Müttefik işgal Ordusu gibi bir şey söz konusu değildir; istanbul'u işgal eden müttefiklerin hakları hiçbir zaman tanınmamıştır.'

Genel olarak Türklerin gayesi, Lozan Konferansı'nı oldu bittiye getirip ertelemekti. (20 Kasım'a ertelendi) istanbul'un karmaşık bir nüfusu var. 1922'nin yıllığına göre nüfus oranı şöyle:

Oturanların yarısı Müslüman. Diğer yarısını Ortodoks Yunanlar, Ermeniler, Romen Katolikler, Ermeni ve unsurları ve Yahudiler oluşturuyor. Üstelik çeşitli meslek dallarını da büyük bir yabancı nüfusu oluşturuyor. 1348'de inşa edilen Galata Kulesi, Orta Çağ'da 'isa'nın Kulesi' ya da 'Haç Kulesi' olarak isimlendirildi. Türkler tarafından, şehirdeki yangınların yerini saptamak için bir gözetleme kulesi olarak kullanıldı.''

Not (1)

istanbul'un yönetimini ingilizlerden kurtarır kurtarmaz Refet Paşa'nın kapitülasyonları çiğnemesi müthiş önemlidir.

Not (2)

"Barışı Türklerin geciktirdiği" ifadesi ingiliz propagandasıdır.

Not (3)

Kule, 528'de zaten bir fener kulesi olarak yapılmıştı.

Ertürk Özel

https://www.facebook.com/...5/posts/3339268469532196/
görsel
görsel

Bu fotoğraflar gerçek; hiçbiri sahte değil. ingilizler istanbul'u terk ederken, Türk bayrağını selamladılar. Peki hangi Türk bayrağı?

"Barbar, hilekâr, cahil..." dedikleri Türklerin bayrağı.

1914'te savaş ilan ettikleri Türklerin bayrağı.

1915'te Çanakkale'de on binlerce gencini kaybedip geri döndüğü toprakların bayrağı.

Üzerine misket bombaları attıkları, çivili tuzaklara çektikleri milletin bayrağı.

1918'de yendikleri ve çok ağır ateşkes şartları imzalattıkları devletin bayrağı.

1919'da, "Türkler çekirge sürüsü gibi Asya'dan Avrupa'ya gelmiş çapulculardır." deyip aşağıladıkları milletin bayrağı.

1920'de Yunanları, Ermeni ve Rum çeteleri, Fransızları, Italyanları üzerine saldıkları milletin bayrağı.

Eşe dosta tatlı tabağı paylaştırır gibi topraklarını paylaştırdıkları milletin bayrağı.

1921 Londra Konferansı'nda, "Bu Kemalistler ne kadar küstah! Bizden izmir'i, istanbul'u, Trakya'yı, Mezopotamya'yı, Ermenistan'ı istiyorlar." dedikleri Türklerin bayrağı.

1922'de ''Bu Türkler tekrar Balkanlar'a girerse bütün Avrupa'ya yayılırlar." dedikleri Türklerin bayrağı.

Önderleri olan Kemal Paşa'ya, "Bu adam haydut, eşkıya, çete reisi." dedikleri Türklerin bayrağı.

Hepsi gerçek.

Lozan'da ingilizlere, anlaşmadan sonraki 6 hafta içinde istanbul'u tahliye etme mecburiyeti yüklendi. Barış hukuku devreye girince bir veda töreni hazırlandı. Savaş yetkisi olan Yüksek Komiser Harington bizzat, bu törende Türk bayrağının selamlanacağını açıkladı. Kemal Paşa'nın büyüklüğü budur... işgalciye sancak selamlatıp gönderen adamdır...

Ertürk Özel

https://www.facebook.com/...5/posts/3184159278376450/
(bkz: kara bir gün)
atatürk'e düşmanlık eden kansız sürüsünün, kafasına vura vura gösterilmesi gereken olaydır.

o ihanet içinde, saldırdıkları atatürk olmasa idi, şimdi o işgal fiili olacak ve istanbul diye bir şey olmayacaktı.

var ol paşam.
görsel

Galata Köprüsü üzerinde işgal kuvvetleri subayına Mustafa Kemal Paşa kartpostalı gösteren seyyar satıcı "Çok bakma hemşehri rüyana girer" diyor.

Milli Mücadele döneminde Anadolu hareketine desteğiyle bilinen mizah dergisi Güleryüz'ün 26 Mayıs 1921 tarihli kapağı.

https://www.facebook.com/...6/posts/3035057153252033/
(bkz: katar istanbul)
Şimdi gemi ile değil para ile işgal ediyorlar amk.

Bizi bu duruma düşürenler Allah belasını versin.
görsel

‪Mondros mütarekesinin ardından istanbul’a demirleyen “geldikleri gibi gidecek” işgal kuvvetlerinin gemileri - 1918‬.
görsel

işgal dönemi ingiliz askerleri Tarihi Osmanlı toplarını ülkelerine götürmek üzere hazırlık yaparken.

Kasımpaşa - 1919.

Fotoğraf : Brunell, W. J.
Kaynak : ingiltere Savaş Müzesi.
görsel

1923-istanbul'un Kurtuluşu'nu ifade eden bir kart. Bu karttaki püf nokta, askerin bir ayağını Avrupa tarafına atmış ve kurtuluşun böyle ifade edilmiş olması çünkü 1918'den beri istanbul, uluslararasılaştırılmış bir devletti ve ingilizlerin çizdiği tarafsız bölge içindeydi. Mustafa Kemal Paşa, izmir'i kurtardıktan sonra bu tarafsız bölgeyi tanımadığını ilan ederek askerimize bu bölgeye girme emri verdi ve istanbul'u kurtarmak amacıyla 400 bin askeri izmit'e yığdı. Bu noktada askerlerin geçişi nasıl oldu? Harington'la arada geçen telgraflar nasıldı? Askerlerimizin geçişi sırasında özellikle Çanakkale'de bekleyen ingilizlerle bizim asker arasında nasıl konuşmalar yapıldı? O tarihi anların tamamını basın arşivlerinden edindim. Bu çoktan unutulmuş destansı bilgiler belgesellerde, dizilerde rahatlıkla kullanılır, kullanılmalıdır. ilgili kimseler ve projelerle seve seve paylaşırım.

-Ertürk Özel-
görsel

ingilizler istanbul'dan ne karşılığı gitti? sorusunun cevaplarından biri, işte bu iki kişinin baskısıdır. Nobel Barış Ödüllü Aristide Briand ve Raymond Poincare. ikisi de sırasıyla Fransa başbakanlığı yaptılar ve Lozan Anlaşması'na kadar Türklere hem siyasi hem askerî destek vermekten bir an geri durmadılar. Nitekim Fransa; ingiltere'nin Irak, Filistin, Arabistan, Hindistan gibi bölgelerdeki egemenliklerinden rahatsız oluyordu.

Bu ülkenin yeni nesilleri, 1922'de yaşanan Çanakkale Krizi isimli olaylar silsilesini öğrenmek zorundalar! Bu ülkenin tarihçileri, yedikleri ekmeğin karşılığını bu olayları anlatarak vermek zorundalar. Çanakkale Krizi, istanbul'u tahliye eden Fransız ve italyanların, istanbul'u terk etmeyen ingilizlere gösterdiği tepki sonrası yaşanan krizdir.

Bu bilgiyi bugün insanlardan saklamak ve yeni nesilleri ''hilafetin kaldırılması karşılığı istanbul'dan gittiler'' gibi ucuz ve aşağılık bir yalanın kollarına atmak, millet düşmanlığıdır. Böyle bir kötülüğü, şu gördüğünüz iki kişi bile yapmadı.

-Ertürk Özel-
ingiliz kuvvetlerinin nasıl olup ta istanbul u terk ettiğini dahi anlamamız bizim yakın tarihle ilgili çok şeyi çözmemize vesile olacaktır.

https://www.youtube.com/watch?v=rWtucek9dbY
13 kasım 1918'de itilaf devletlerinin askerlerinin istanbul'a girmesiyle başlamış, 6 ekim 1923'te istanbul'un kurtuluşuna kadar sürmüştür.
Bu süre içinde ingiliz, fransız, italyan ve yunan işgalciler bütün devlet binalarını ve karakolları denetim altına aldılar. Meclisi basarak milletvekillerinin bir kısmını tutuklayıp, bir kısmını sürgüne gönderdiler. Bu arada kendilerine karşı direnen türkler'den ellerine geçirebildiklerini katlettiler.
Bu katliamlar sürerken, izin günlerinde marmara denizinde popoları açık eğlenen ingiliz askerleri

görsel

http://www.iwm.org.uk/col...ons/item/object/205249365

Atatürk olmasaydı o popoların altında daha çok ezilirdik. Sanırım bazı kansızların atatürk düşmanlığı bundan.
(bkz: kostantiniye nin düşüşü)
1453 yılında osmanlı imparatorluğu tarafından

yaklaşık 52 gün boyunca 200 bine yakın bir ordu ile

ve yaklaşık olarak 5-7 bin kişi tarafından savunulmaya çalışılan bir şehre,

52 gün boyunca top atışları ile yapılan,

şehre girildiğinde ise 3 gün boyunca, yağma, talan ve tecavüzlerle gerçekleştirilen bir işgaldir.
işgalin ardından türk askeri şehre girerken, 6 ekim 1923.

görsel
istanbulun işgalini okudukça kahrolmama sebep olmaktadır, daha işgalden 3 sene önce çanakkale geçilmiyordu hani, hani 250000 şehit vermiştik, nasıl adamlar daha şehitlerimizin kanı kurumadan istanbula ellerini kollarını sallayarak gelip ele geçirdiler, hep nedenler üzerinde yazılan elle yazılan tarih, atatürk nasıl samsuna gidebilmiş istanbul işgal altında vize almadan nasıl açılmış karadenize? neden tarih kitaplarının üzeri çizili, neden hep gitti, yaptı, etti baştan sağma tarih anlatılıyor.
mustafa kemal in büstlerini dikip ardından tek kurşun bile atmadan çıkan ingilizlerin akıllıca bir davranışıdır. kafir böyle akıllıdır işte(!) türkiye gibibüyükçe bir memleketi işgal etmektense rusya nın çeçenistan da kadirov yönetimine yaptırdığı gibi kendi kuklasını yerleştirip iplerini kilometrelerce uzaktan yönlendirmektir.

bu işgalin sonunda ülke içinde;

- harf inkiabı
- halifeliğin kaldırılması
- seküler yönetim (laiklik)
- diktatörlük

gibi yararlı (!) icatlar keşfedilmiştir. yani ingiizlerin işgal süresinde yapmadıkları yararlı icatlar...
13 kasım 1918 de başlayıp ayasofya camiinin içindeki çirkin şirk temalı resimler kaldırılıp veya en azından üzeri örtülüp ibadete açıldığında sona erecek işgaldir.

şaka maka 100 sene sürmüştür.
13 kasım 1918 - 6 ekim 1923 arasında gerçekleşmiştir. düman kuvetler (ingiliz, fransızlar ve italyanlar)19 mayıs 1919 da mustafa kemal e bandırma vapuru ile geçmesine müsamaha göstermiştir.

sizce neden?

(bkz: mustafa kemal atatürk/#13036873)
http://2.bp.blogspot.com/_S5rk3CS0o6U/SE2wV5zXyNI/AAAAAAAAAi0/hQqi5cKZTm4/s400/%C4%B0%C5%9Fgal+alt%C4%B1ndaki+%C4%B0stanbul%27da+%C4%B0ngiliz+askerlerinin+T%C3%BCrk+direni%C5%9F%C3%A7ileri+kur%C5%9Funa+dizmesi.png
http://1.bp.blogspot.com/_S5rk3CS0o6U/SE2wG736sDI/AAAAAAAAAiM/aREYLhXbx2k/s1600/1925%27de%2BFrans%C4%B1z%2BOrdusu%2Btaraf%C4%B1ndan%2Bas%C4%B1lan%2BSuriyeli%2Bdireni%C5%9F%C3%A7iler.jpg
şekilde görüleceği üzere hayat normaldir.
16 mart 1920 de fiilen gerçekleşmiştir.
Yıllardır fazlaca abartılmış olaydır. Karşı tarafın gemilerinin boğazda bile değil, boğazın girişinde demirlediği, istanbul'ın içerisinde her köşebaşında yabancı askerlerin görülmediği, hayatın büyük oranda normal seyirinde gittiği dönemdir. Bütün bunlara rağmen evet istanbul teoride ve pratikte işgal edilmiştir.