bugün

çok dindar ayaklarına yatıp, "tsk'da türban yasağı kalktı" diye sevinen partizanların cevaplaması gereken sorudur. biraz daha açayım:

1- islam'a göre kadından muharip asker olur mu?

2- bir erkeğin kadın komutan karşısında esas duruşta durması, ondan emir alması islam'a uygun mudur?

daha düne kadar "kadının yeri evidir" diyen siz değil miydiniz? bugüne kadar bu fikrinizi değiştirdiğinizi resmen beyan ettiniz mi? "yeni" fikrinize uygun dini dayanaklar buldunuz mu? "eski" fikrinizi dayandırdığınız dini dayanakların neden çürük olduğunu belirlediniz mi?

bu konuların hepsi halloldu da geriye bir türban meselesi mi kaldı?
islam a göre kadinin yeri evi ve kocasindan bagimsiz hareket etmemesi.
olsa olsa ev hanımı olur, yatak arkadaşı olur yani genel hatlarıyla hizmetçi olur.
tsk da türban yasağının kalkmasına sevinen mahlukatın cevaplaması gereken sorudur.

kadınların sosyal yaşamda tüm haklarının kısıtlanması gerektiğini, kadınların sokağa çıkmasının bile mekruh sayıldığını senelerce söyleyen kılıksızlar, bu meseleye nasıl yaklaşıyor çok merak ediyorum.

şu bilinmelidir; kardeşim kimsenin evde oturan ninesi annesi teyzesi girmeyecek oralara. hepimizin annesi ninesi teyzesi halası karısı türban takabilir, bu şekilde çok yakınımız vardır. fakat işte insanların bu duygularını sömürerek, istsimar ederek, bu tip yasaklara tepki toplayarak senelerce fetö gibi şeref yoksunlarını adam yerine koydulari devlet içine sızdırdılar, makam mevki verdiler.

böyle serbestliklerle bir yere varılmaz. dün fetö için yaptıklarını bugün ismail ağa cemaati için. menzil için bilmem ne cemaati için yapmadıklarını nereden bilelim?
(bkz: astını odasına çağıran şeriatçı kadın komutan)
kimi sersemin "hazreti ayşe de ordunun başında değil miydi?" diye saçmalamasına vesile olan mevzudur.

ey cahil, hazreti ayşe üstünde dört tarafı kapalı mahfel bulunan bir devenin üstünde seyahat ediyor, erkeklerle ancak perde arkasından ve bulunduğu yerde bir çok kişi varken konuşuyordu. üstelik ordudaki işi siyasi kararlara katılmaktı (ki islam'a göre bu da yanlıştır), yoksa askere doğrudan emir ve komuta etmek değil. günümüzde bu koşullarda askerlik ve komutanlık yapılır mı?

buna rağmen ali ve sahabelerin çoğu tarafından, kuran'da geçen "evinizde oturun" emrine muhalefet ettiği için kınanmıştır.
israile göre oluyorsa islama göre niye olmasın. aynı veri tabanlı dinler kullanılıyor.
dinini partizanlık gayretinin üstünde tutan kimi dindarın doğruyu itiraf etmesine, yani islam'a göre kadından komutan, yönetici, hakim olamayacağını ifade etmesine vesile olan sorudur.

doğruyu söyle ciğerimi ye... eyvallah... zaten benim derdim de "türbanlı kadınlardan subay yapılmasın" değil.

değil olmaya değil ama dindar insanlar olarak, subay, hakim, vali, milletvekili filan olmak isteyen kadınlara islam'a göre doğru neyse onu tebliğ etmek yerine, neden "aha da türban taktın ya, oldu..." diye gaz veriyorsunuz?

söz konusu kadınların yaptıkları türban takmamaktan bile vahim değil mi islami açıdan? "türban tak da ne yaparsan yap" demek veya demeye getirmek oluyor mu?
ayşe konusuna cevap verdiğimiz halde kimilerinin hala ayşe örneğini göstererek -sözde- cevapladıkları sorudur.

bunların huyudur, işlerine öyle geldiği zaman, ileri sürdükleri tez daha önceki entrylerde ileri sürülmüş mü, ona yanıt verilmiş mi hiç umursamaz, daha önce denilmiş ve yanıtlanmış şeyleri, verilen yanıtı dikkate almadan papağan gibi tekrarlarlar.
olmaz. kadının yeri evidir. kocasından aykırı durmamalıdır.
Cihat kadına farz mı? Kaynak mabad mı?
--spoiler

tesettürü sağlamak ve ırzı korumak şartıyla olabilir.

--spoiler--

Vay cahil vay... sanki başı açık subayların bugüne kadar ırzı korunmuyordu tsk da.