bugün

günümüz iran'ı ile bu ülkenin sahip olduğu bilimselliğe bir bakmak gerekirse. 1979'da iran'da humeyni devrimi'yle bir din devleti kuruldu. peki iran'da bilim ne oldu? ilerledi mi geriledi mi? uluslararası bilimsel değeri olan yayınlar ''bilimsel enformasyon enstitüsü'' (ısı) tarafından ülkelerine göre tasnif edilir ve hem yayın sayısı hem o ülkenin dünya sıralamasındaki yeri belirlenerek ''science citation index'' adıyla yayınlanır.

1980-1993 döneminde türkiye ve iran kaynaklı bilimsel yayınların sayısı şöyle:

türkiye: 1980'de 390 iken 1993'te 1492'ye yükselmiş.
iran: 1980'de 339 iken 1993'te 242'ye düşmüş.

iran'da devrimden önce, mesela 1978'de bilimsel yayın sayısının 610'a kadar çıktığını hatırlatırsam, devrim'in bilimi nasıl gerilettiğini daha iyi anlarız. iran'da ki bu gerileme mollaların toplumsal yaşama yön vermeye başlamasının bir sonucudur. iran'da cennetin neresinden kaç parsel istiyorsanız, fiatı ona göre. insanlar mollalardan aldıkları anahtarları boyunlarında taşıyorlar. tıpkı ortaçağ'daki hristiyan ruhban sınıfının yaptığı gibi. örümcek kafalı mollalar aya gidildiğine inanmamaktadırlar ve bu bilimsel başarıyı tv'den izleyen halkı ''bunlar film'' diyerek kandırmaya uğraşmaktalar.

iran'nın bugünkü nükleer teknolojisini humeyni devrimi'nin bilimsel başarısı olarak görenlere bir yanıt olsun diye şunu söylemek lazım. iran'da nükleer çalışmalar 1957'de abd desteğiyle başladı. 1968'de yine abd buyruğuyla tahran üniversitesi^nde bir nükleer araştırma reaktörü kurulmuştur. 1974'de almanya, ardından fransa ve belçika ile nükleer santrallar kurulması anlaşması imzalanmıştır. bu anlaşmalarla iran fransızların dünyanın en büyük uranyum zenginleştirme şirketi olan eurodiff'in yüzde 10 ortağı olmuştur. 1979'ta gerçekleşen islam devrimi'nin hemen ardından nükleer çalışmalar durdurulmuştur. humeyni ve yandaşları israf ve din açısından sakıncalı olduğu gerekçesiyle şah'ın bütün nükleer çalışmalarını durdurmuştur. bu çalışmaların 10'larca yıl sonra yeniden başlaması çin gibi ülkelerle işbirliğiyle gerçekleşmiştir. günümüzde iran nükleer alanda bilim üreticisi konumunda değil çeşitli sömürü ülkelerinin teknoloji müşterisi konumundadır.
iran diğer ortadoğu ülkelerinden bağımsız olarak bilim de geri kalmış ya da görece daha az bilimsel makale yayınlayan bir ülke değildir.
pakistan, afganistan, suudi arabistan, kuveyt yada diğerleri ne ise iran da odur.
ayrıca iran dediğimiz de akla 1979 devirimi sonrası kurulan ülke geldiği gibi, 4000 yıllık bir medeniyet de gelmektedir. avrupalılar mağarada yaşayayıp mamut avlarken iranlılar satranç oynuyordu.
(bkz: ufo yapan iran)
iran mezopotamya'da kurulan bir uygarlık olduğu için bilim alanında belki de Türkiye'den daha ileridedir. Helenizm (Antik yunan ve doğu kültürünün karışımından doğan yeni bir kültür) ile birlikte batının gelişmelerini de takip edebilme olanağı bulmuştur. Osmanlı devleti yükselme döneminde ortadoğu'da otoritesi azalmıştır. Osmanlı ile yaptığı savaşların hemen hemen hepsini kaybetmişler adamlar ayrıca iç isyanlar ve iç karışıklarla gerilemişler. Rusya'nın da kurulması ile beraber ortadoğu'daki etkinliği ve hakimiyeti yok olmuştur.
konu ile ilgii yazmayı düşünüyordum, önce davranılmış, takdir ettim. 1 no'lu entry'de durum açıklanmış.

mevcut konu ve etrafı tamamen ekonomik müdahele edilebilirliteden başka durum değildir. anlaşılır olması için açalım; ''herşey zaten bizim, yedirtmeyiz, uygun zamanda müdahele ederiz''

iran konusu çok önemli, doğru teşhislerle birçok karanlık nokta aydınlanacak.