bugün

insanın amacına ulaşabilmesi için ona verilen destek ve minik yardım
(bkz: beyaz bere)
bazen çeldirici ve yanıltıcı olabilen,amaçtan uzaklaştıran fırsat.
büyük balığa ulaşabilmek için gerekli küçük balık...
mükemmel bir canfeza şarkısıdır.

--spoiler--
sırf senin aksini yansıyor diye aynaları kırdım döktüm
--spoiler--
şive ile söylendiğinde ipucu olarak kulağa gelen "hipocu" kelimesine, böylesi bir sesletim kazandırmış kelimedir. öyle ki küçüklükte, kardeşler arasında oynana isim-şehir oyununda, bir akşam vakti, balkonda, iki kardeşten birinin bulamadığı bir kelime üzerine ipucu istemesi ve tam o sırada dışarıdan hypo satan bir satıcının "ipucu geldi" diye bir nara atması, o anı komik ve unutulmaz kılmıştır. hey gidi.
rehber'in
live değil canlı ayarıyla
sanırım kendi evlerinde
canlı canlı çaldıkları
leziz şarkı...
ahan da:
http://youtu.be/W9qf_Dx9Yrc
gizem,sır ve esrarı içinde barındıran esrarengiz kelime.
bazen çok lazımdır.
birisi lazım her şey hakkında ipucu verecek. bir yönlendirmede bulunacak. nebbileyim bir yol gösterecek de sonra yürümesini sana bırakacak.
ama çok kötü. çok kötü. buna alıştırıldıktan sonra öyle aptal gibi ortada kalacaksın sen! çünkü aptaldın zaten; farkında değildin. hiçbir şeyi kendin yapmadın ki.
canfeza'nın güzidelerinden biridir.

http://youtu.be/VfGtmF_rq7E

"Karşımda taş binalar ardında sıra dağlar
Karşıya sensiz geçersem özleminden sırat ağlar
Beni ağzını tutamayan bir şerefsizle karıştırma
Seni anamdan çok sevdiğim kadar sır hatalar
Dudaklarımın sana olan uzaklığımdan hırsım
Ömründe kaç kişiyi yokluğundan tanırsın
Ocağın ortasındayız,seni uykuya satan tan hırsız
Beni ancak tümüyle gittiğimde tanırsın
Şehrin sükûnet anında ışıkları söndürüp
Beni kimsenin görmediği bir karanlıkta öldürün
Aradığım yakın zamandan uzak bir çöl diyarında
Kendini zâiy etmiş perişan bir zaatın gömdüğü
Ben eylülün dördüyüm sen aralık sonusun
Yaprak,yağmur ve kar kadar şiirlerin konusu
Senle dolar avucum,maneviyat havuzu
Aklıma her geldiğinde elim elimle kavuşur
Sırf,senin aksini yansıtıyor diye aynaları kırdım,döktüm
Beni söndürdün,seni ben yaktım,bizi kim gömmüştür
Dert benim,en hası beş para etmeyen aşk için taklalar atma sakın
Kimi dert ister gibi zevk işler buna ne zaman kâr ne akıl
Seni görmemi engelliyor kışın sisli perdeleri
Ayaklarım bir çocuk gibi bekliyor gel demeni
Sana olan aşkımın hamlığından yerme beni
Akıl bir dedektif aşk kayıp inan serde benim
Elimde bir harita var ipucu topluyorum
inanmayana aşk azap ve kimsesizlik korku yolu
inanabilen için ne denli sarhoş olursan ol
Yolundan hiç şaşmadan huzura çıkar aşk motoru
Yokluğunda yeni doğan bir bebek kadar suskunum
Her manâ anlamsız gelir yoksa kader kuşku mu ?
Geldiğin hergün için bir can azad eden bu el
Gittiğin her saat için bir bahar renkli kuş vurur
Yeryüyüzyle gökyüzünün arasında gülyüzü
Sırma saçlı derdinden anlarmı tüysüzün
Gönül meyhanesinden şaraba bir dost yanaşır derki;
Aşkın sırsa güzeldir sır kainatın örtüsü
Sırf,senin aksini yansıtıyor diye aynaları kırdım,döktüm
Beni söndürdün,seni ben yaktım,bizi kim gömmüştür ?
Dert benim,en hası beş para etmeyen aşk için taklalar atma sakın
Kimi dert ister gibi zevk işler buna ne zaman kâr ne akıl
Seni ellerimin üstünde tutabiliyorsam eğer aşkın hafifliğinden
Şimdi kalk oturduğun yerden hafif hafif gel
Burayı bir tek ben biliyorum birde sen bil isterim
Seni unutmak kadar zordur unutabilmek ezberi".
ipucu, bir davayı çözmek adına atılan adımlardaki ayrıntılardır.
bir vakitlerin ilgi çeken kutulu aile oyunlarından. bay duman'ın hunharca katledildiği evde cinayetin kim tarafından, hangi odada ve ne ile işlendiğini bulmaya çabalanan bir oyun idi.

https://www.google.com/se...=859#imgrc=y7n410zZlRnrrM:
bay altın, bay kaymak, bayan kaktüs, bayan alev, bayan menekşe, ve profesör deniz, bu oyunun kahramanlarının adıdır.