bugün

"bir magara dusun dostum" diyor eflatun. tasvirini yaptigi magarada hakikatler hayallere karismis olsa da, bizim yani disardakilerin hakikatleri ile magarada yuzleri duvara donuk, zincire vurulmus esirlerin dunyasindaki hakikatler; kendi ordugu kozasinda mahsur kalip, butun dunyasini o kozadan ibaret goren ipek bocegi ile dis dunya arasindaki fark kadar. dolayisiyla disaridan yapilacak bir ozgurlestirme ameliyesi bile cogu zaman can yakici oluyor. tipki eflatun'un magarasindaki zincire vurulmus esirleri serbest birakip, yuzlerini isiga dondurmek gibi.

insan icin de durum farkli degil. cogu zaman kendi ordugu bir kozada esir hayati yasiyor. kozanin malzemesi ve hammaddesi akil. ne Nietzsche'nin ust insani ne de kant, hegel gibi filozoflarin aydinlanma recetesi olarak sunduklari doktrinler o kozadan insani ozgurlestirecek vasifta degil. aslinda, ozellikle kant'in aydinlanma dedigi sey, bunlar bile bu kozayi kalinlastirmaktan ote bir sey ifade etmiyor.

neticede akil dedigimiz de bir varlik. ve bu akla hukmeden heva ve hevesler, istihalar, nefse dair zevkler oldugu ve bunlar akildan daha guduk kalmadigi muddetce akli bu kozanin ceperlerini kalinlastiran bir materyalden baska bir sey olarak gormek mumkun degil. insan akli varlik ve hadiselere bakarak, bazen enfusi bazen afaki dusunusle bir degerler silsilesi koyuyor ortaya. asil amac esya ve hadiseleri ve bunlarla kendi arasindaki iliskiyi tanimlamak. buradan ortaya "bilgi" veya "irfan" cikiyor. bu ogrenilen bilgi ve edinimiler sayet dogru bir terazi ile tartilmaz ve sinirlari cizilmezse tipki ipek bocegini hapseden bir kozaya donusuyor. bizim cogunlukla "pozitivizm" veya "materyalist felsefe" dedigimiz bu tefekkur surecinin urunu doktrin veya felsefi akimlar, insani ozgurlestirmekten cok; ipek bocegini oldurup kozasini yani ipegini alan tuccara benziyor. ozgurlestirme, olumle sonuclaniyor.

eflatun'un magarasindaki zincire vurulmus ve hakikati baktiklari duvara vuran golgelerden ve yine o duvarlardan yankilanan seslerden ibaret sanalar icin, onlari hakikati gosterip bunlari hakikat diye anlatmak, o acidan kamasan gozleri ve yillarca etrafindaki kozada kendilerini cevreleyen bir dunya kurmus insanlara kabuklarini deldirmek cok zor. tipki bugun yasadigimiz gibi...

devam edecek...
kozasından çıkamayan böcek için tehlikeli durumdur. zira kozadan kurtulamazsa ipeğini almak için sıcak suda haşlanır. zavallım benim.
http://media.ayakizi.web..../karikatur/thumbs/i27.jpg