bugün

heykeli kaldırtanların başımızın* üstünde yeri vardır.
sanat özgürlüğünün boyutu budur bizim ülkemizde, bunu kanıtlayan bir olay.
taliban da heykelleri dinamitlemişti tüm dünyanın itirazlarına rağmen. nerden aklıma geldiyse ...

http://www.uslanmam.com/g...ya-mirasi-canlanacak.html
dipnot: yıkım ücreti 272 bin tl

istek üzerine gelen edit*:
kaynak :http://gundem.milliyet.com.tr/insanlik-aniti-nin-yikimina-basladi/gundem/gundemdetay/26.04.2011/1382521/default.htm
umarım yıkım kararını verenler üstüne oturur o başın.
bence sorun edilmeemsi gereken bir eylemdir. neden?

insanlığa, anıtı kadar sahip çıksanız, insanlığı hatırlatacak anıtlara gerek kalmaz lan.
insanlığın başının koparılmasıyla eşdeğer eylem.

genç sivillere batan birşeyler var.
Başbakanımızın yetkilerini keyfine göre kullanmasının sonucudur. Yerel halkın görüşünün alınması gereği duyulmamıştır. Mahkemelerden sonuç çıkmamış, durmuş ve bir üst mahkemeleye gitme imkanı bile verilmemiştir itiraz etmek isteyenlere. Ülkenin tekelleşttiğini, tek devlet alayışının zararlarını görmekteyiz.
(bkz: başı koptu ama hala yaşıyor)
heykelinide yıkmalarına şaşırılmamalı. hani düşünüyoruz bazen, insanlık ölmüş,
kimilerinin sanata saygı anlayışı kalmamış kimisi "insanlık anıtı'nı "ucube"ye benzettir. sanatın, yaratıcılığın başdüşmanı olduğunun kanıtı olarak bu anıtın yıkılacağını ve park yapılacağını söylemiştir. konuyla ilgili heykeltıraş mehmet aksoy, başbakan’ın açıklamasını okuduğunda çok şaşırdığını söyledi:
“niye böyle bir dil kullanılır? hayret ettim. küfür gibi bir laf bu. ve ben bunun karşılığını veremem. ne olacak peki? mahkemeye vermeyi düşünüyorum başbakanı.
benim niyetim onu mahkemeye verip caydırmak, ders vermek değil. benim meselem o heykelin bitirilmesi. bitmemiş bir heykelin üstünden konuşuluyor.”
aksoy, başbakan’ın dini duyguları kullandığını, heykelin erdoğan’ın bahsini ettiği gibi hasan harakani hazretleri’nin hemen yanı başında olmadığını dile getirdi:

“insanların kafalarında yer etmiş kavramları, yatır, dede gibi, kullanarak konuşuyorlar. bahsi edildiği gibi bir mesafe yok ortada. ayrıca heykel sit alanına yapılmıştır deniliyor. oysa ki koruma kurulu’nun kararıyla sit alanı olduğu biline biline heykelin yapımına başlanmıştı. koruma kurulu onay vermişti. zaten sit alanına heykel yapılamaz diye bir kanun yok. daha sonra mhp’liler tekrar koruma kurulu’na müracaat edip heykel için durdurma kararı çıkarttılar.”

aksoy, 30 metre yüksekliğinde ve ermenistan’dan da görülebilen türkiye’nin en büyük heykeli “insanlık anıtı”nın barışı simgelediğini dile getirerek “başbakan, cumhurbaşkanı ermenistan’a gidiyor barış için. ama bir yandan da barış öneren, savaş karşıtı bir anıtı yıkmaya çalışıyor. hani barış istiyorduk? başbakan bilgi toplasaydı keşke. ki kültür bakanı’nda bu bilgi var, ona aktarabilirdi” dedi.

“insanlık anıtı”nın yıkılamayacağını vurgulayan aksoy, şöyle devam etti: “ben yaptım oldu, ben istemiyorum kaldırın gibi bir tavır ne cumhuriyete ne demokrasiye ne fikir özgürlüğüne yakışır. hani fikir özgürlüğünü savunuyorduk? bu heykel yıkılamaz. öyle kolay değil. cumhuriyette yaşıyoruz, hukuk var, kanunlar var. başbakan canı istedi, beğenmedi diye yıkın kaldırın diyemez; öyle bir ülkede yaşamıyoruz. demokrasi deyip duruyoruz, hani demokrasi, hani hukuk. nasıl kendinizde bu hakkı görüyorsunuz.?"

sayın mehmet aksoy; insanlık duyguları oluşmamış kişilerden güzel cümleler beklemeyiniz. görüldüğü üzere insanlık duyguları çoktan kopmuş olanlar düşünmezler. düşünemezler. düşündürmezler...

başımız sağolsun insanlık ölmüş...
şu vakitten sonra yıkılan heykelin yerine ''vur kafama al ekmeğimi'' yazan kostümlere sahip, şeffaf beyinli insancıklar heykeli dikilirse, toplumu daha iyi yansıtacaktır kuşkusuz.
"bir zamanlar heykel yıktıran bir zihniyet, ülkenin başına karabasan gibi çökmüştü. şu gördüğün heykeller, o yıkılan heykellerin yerine yapıldı" diye konuşmaların yapılacağı günleri şimdiden görmeme vesile olan, talibansı eylemdir.
bok gibi bir heykelin mustakah oldugudur.
sanat insanların kendini ortaya koyma biçimi ise başkasına bir müdahale ve saygısızlık da yoksa hoş olmamış bir eylemdir...
insanlıktan nasibini almamışların insanlık ve medeniyet dışı eylemidir. tarih bunu da kaydetmiştir, tüm icraatlarının altına.
kanal d haberin "kars ta idam" diye haber yapması bambaşka oldu.
anıtın başı koptu da yılanının başı kopmadı. yılan başının yıl ortasında kopması ümidi ile.
Türkiye gelişiyor büyüyor yalanlarına inananlara verilmiş bir cevaptır. Tayyip ileri demokrasi diyordu. 8 senelik dönemde demokrasiyi getirdik sıra şimdi ileri demokraside. Dediğini yaptı. Alın size ileri demokrasi. Heykelden korkan zihniyet.
gayet doğal olan durumdur. öncelikle şunu belirtmek isterimki ne sanat düşmanıyım ne de heykellere karşı bir kaşıntım var. Sanat özgürlüğü vb vb adı altında savunulan anıtın devasa büyüklükte olması unutulmamalı. madem şehre devasa bir anıt yapılacak ve bu uzak mesafelerden görülebilecek. göze hoş gelen ve estetik bir anıt yapılması gerekmektedir. aksi takdirde sadece görüntü kirliliğidir. Hangi insan her gün kafasını çevirdiği yerde bunu görmek ister?

http://www.sinemaloji.com...011/01/insanlik-aniti.jpg
ülkem uçuyor biri tutsun. çok gelişmişliğin sonuçları.
daha koparılıcak nice başların teminatıdır.
her insanın her sanat eserini beğenmeme hakkı vardır. bu gayet medeni bir haktır ama beğenmediğine ''ben begenmedim o zaman yıkın'' deme hakkı yoktur. bu barbalıktır, bunu savunan adam da en hafif tanımla dalkavuktur.

alıntıdır...
insanlığın kafası koparılarak öldürülmesidir. insanlık gerçekten ölmüş! Medeniyet ölmüş!
"türkiye cumhuriyeti başbakanının, herhangi bir sakıncası olmayan insanlik anıtını, sadece ve sadece kendisi beğenmediği nedeniyle yıkım kararı alması, hangi "ileri demokrasi'ye sığar?" sorusunu akıllara getiren olay. benim anlamadığım; ne zaman eline mikrofon geçse demokraside kat edilen mesafeden bahseden, ve aynı alanda çok daha fazlasını vaadeden bir başbakanın hangi akla hizmet bu gibi son derece otoriter ve gerici kararlar alması. yani yabancı biri bu haberi görse, türkiye bir diktatörlük tarafından mı yönetiliyor acaba diye sorar kendine. adam dediklerinin tersini yapıyor, bizler izliyoruz...
her boku referanduma götürüyorlar ya bu yıkım işini niye götürmediler? sikmediği eşeğe semer vurmuyor bunlar. aynı şekilde nükleer santrali de referanduma götüremiyorlar. çünkü yemiyor.
karstaki heykelin başını tekbir getirerek kesmeleri takdire şayan bir davranış. nede olsa o heykeli oraya diken zihniyet de tekbir ile dikmişti.
işin garibi diken de yıkan da kendileri. değerlerini gömlek gibi değiştiren insanlardan başka birşey beklenemez.

bu kadar masraf ve yaşanan rezalete değer mi?
kötü ise neden yaptınız?