bugün

bilmiyorum ya ben manyağım ya da insanlar...

dün okuldan dönüyordum. efendi gibi sıramı bekledim akbilimi bastım, geçtim oturdum boş bi yere. camdan dışarı bakıyordum. bütün otobüsler bizimkinin aynısıydı: sıkış tepiş havasız... memnuniyetsiz bakışlı amcalar, pazar çantalarını tıka basa dodurmuş teyzeler, yüksek volümlü seviyesiz esprileriyle desibel rekoru kıran liseliler, "kulaklığımı takarım kimseyi de siklemem" havasındaki üniversiteliler, bir de benim gibi mal mal insanları izleyen sıradan insanlar...

trafik sıkışık, adım adım gidiyoruz. yanımızdan da otobüsler geçiyor. içindeki insanlara dik dik bakıyorum. onlar da biraz bakıp, göz temasını kesiyorlar. ben hala mal gibi bakıyorum. rahatsız oluyorlar sanki. derken ben selam vermeye başladım. içimden geldi ne biliyim. öyle rastgele selam veriyorum bir otobüsten diğerine. derken gülümsüyorum.. el sallıyorum, rastgele otobüslerdeki rastgele yolculara. hiçbiri siklemiyor beni. "heralde başkasına yapıyor, bana yapmıyor" tavırları apaçık seziliyor. oysa sana el sallıyorum, öpücük attığım, avcumu öpüp üflediğim sensin amcacığım... sen! ya ilk defa 33. dereceden bir manyak görmüş gibi bakıyorlar ya da dediğim gibi "la bana olacak değil a" deyip kafalarını çevirmeyi tercih ediyorlar. ulan kendinizi bu kadar mı sevgisizliğe alıştırdınız! insan kendine bu denli haksızlık eder mi lan! hepinizi seviyorum, hepinize saygı duyuyorum, hepinizi selamlıyorum, hürmet ediyorum işte daha ne? ne istiyorsunuz? niye kendinizi bu kadar değersiz hissediyorsunuz...

bugün... dünün aynısı. yine efendi gibi akbilimi bastım, boş bi yere geçip oturdum. dışardaki soğuğu seyrediyorum, evlerine gitmeyi her şeyin önüne koymuş insanların telaşlarını seyrediyorum, dünyaya geldiğine pişman olmuş insanların lanetini seyrediyorum. trafik yine sıkışık, mendil satan çocuklar bugün de çocuk. hiç büyümemişler amına koyiyim. yine ağır ilerliyor otobüs. acaba dedim yine selamlasam mı halkımızı... bir anda umudumu kaybettim. hepsinden nefret ettim... başladım orta parmak yapmaya... başladım küfür etmeye, elimi sallayıp "oraya gelip ananızı sikicem olum hepinizin, amca senin de, muaf değilsin" işareti yapmaya. tamamen rastgele... hiçkimseyle adam gibi göz göze bile gelmiyorum. nah yapıyorum bir yandan, bir yandan da dudaklarım okunacak şekilde içimden yüksek sesle küfrediyorum. inanır mısınız? değişik otobüslerdeki, insanların neredeyse hepsi küfürlerimi ve hareketlerimi üstüne alındı? ulan yaşlı teyzeler bile dili döndüğünce küfrediyor, o yaşlarına rağmen, kireçlenme riskine falan hiç aldırmadan yapabildiği ölçüde gücü yettiğince "kafam girsin" hareketi yapmaya çalışıyor bana yan otobüsten... "ilk durakta in, kapışıcaz, anan sikicem" diye tehdit savuranlarını mı ararsın, şoföre otobüsü durdurmasını dikte edenini mi bulursun... bin çeşit manyak...

ulan dün siz değil miydiniz hiç üzerinize alınmayan? oralı bile olmayan, beni siklemeyen, sanki hiç yokmuşum gibi davranan! adamdan sayılmak, cevap almak için illa ananıza sövmem, orta parmağımı göstermem, "kancıksınız olum topunuz" anlamına gelen işaretler yapmam mı gerekiyor?! bre pezevenkler, o hareketlerimin, o hakaretlerimin hepsini hak ediyorsunuz, tamam mı! beni yok saydığınız için, bir gün önce selamımı almadığınz için, gülümsememi karşılıksız bıraktığınız için, hürmetime değer vermediğiniz için, en önemlisi kendinizi sevmediğiniz için, daha da önemlisi beni sevmediğiniz için hak ediyorsunuz! ohhhhh beee rahatladım... siz kendinize değer vermiyorsanız ben hiç vermiyorum amınakoduklarım!
harika bir eylemdir. sevgisizliğe alışmış bünyelere az bile.ayrıca;
(bkz: şuku)
--spoiler--
ben bile kendimi sevmiyorum filanca beni niye sevsin
--spoiler--
özgüven eksikliğinden kaynaklanır.
hayatı boyunca hiç sevilmediğini düşünen bi bünyenin zamanla kendisini soktuğu yaşayış biçimi. ben mesela.
kimse sevmeye sevmeye heralde sorun bende lan deyip insanın kendini aşağılaması durumudur, hoş bir şey değildir.
bir çeşit psikolojik rahatsızlıktandır. Mükemmeliyetçilik buna neden olabilir.
yansıtılıştır bu sadece. gerçek değildir. insan daha çok sevilmek için, egosuyla hareket eder ve konuşur bazı zamanlar. o ego da bunları döker ortaya genellikle ve sonuç bu olur. layık görmemek değildir bu, tapınılsın istemektir. bunun için de kendisini en iyi şekilde aciz göstermekten hiç çekinmezler. *
Psikolojik rahatsızlık olabilir.