bugün

Üzerinde en çok araştırma yapılan, en çok yazı yazılan ama hakkında en az şey bildiğimiz organımız beynimiz. Tam anlamıyla bir gizem.
insan beyni 100 milyar'dan fazla nöron içerir ve bu nöronların her biri, kendi gibi 10.000 tanesiyle bağ yapar.
Yeni doğmuş ortalama bir bebek beyni 350-400
gram iken yetişkin insan beyni 1300-1400 gram
ağırlığındadır. Oysa Fil beyni 6000 gram,
tavşan beyni ise 10 gramdır. Aklın gelişmişliği
beyninin fiziksel büyüklüğünden çok, beyin
hücreleri arasındaki bağlantıya bağlıdır.
Beyindeki sinir hücresi sayısı ortalama 100
milyar. Bir insan ne kadar çok şey öğrenir ve
düşünürse, bu sinir hücreleri arasındaki
bağlantılar o kadar artmaktadır.
kaynak:
http://www.kigem.com
ayrıca salatası yapılmayan beyindir.
ortalama ağırlığı 1.3kg. olan organ.
elektromanyetik dalga yayar.
aktif nöron ortalama %10 un altındadır.
fi yuo cna raed tihs, yuo hvae a sgtrane mnid too
Cna yuo raed tihs? Olny 55 plepoe out of 100 can.
i cdnuolt blveiee taht I cluod aulaclty uesdnatnrd waht I was rdanieg. The phaonmneal pweor of the hmuan mnid, aoccdrnig to a rscheearch at Cmabrigde Uinervtisy, it dseno't mtaetr in waht oerdr the ltteres in a wrod are, the olny iproamtnt tihng is taht the frsit and lsat ltteer be in the rghit pclae. The rset can be a taotl mses and you can sitll raed it whotuit a pboerlm. Tihs is bcuseae the huamn mnid deos not raed ervey lteter by istlef, but the wrod as a wlohe. Azanmig huh? yaeh and I awlyas tghuhot slpeling was ipmorantt! if you can raed tihs forwrad it

ps:tam silinmelik entry di mi...gb
sadece insanda bulunur. *
hannibal lecter'ın sahurda yediği şey.
sylar'ın ekmek teknesi.
(bkz: heroes)
satırların arasında anlamsız cümlelerin, nerden nereye uzandığını görmeye çalışırken, saçımı bile okşamadan, nasıl o kadar sert eserek geçtiğini anlamadığım, herşeyin ilacı -çünkü sonun başlangıcı- zamanın uyumadan tıklayan marşının etkisinde, bir o yana dönüp bir bu yana döndüm. anlamak istediğime emin değilim, istemediğime de emin değilim, ama bildiğim bir tek şey var; gelmiş geçmiş en kötü işletim sistemi; insan beyni

yorgunum ama hiç birşey yapmıyorum, bezginim ama umrumda değil, bir girdabın cepherinde duruyorum, yavaşça süzülüyorum içeri, hala istesem çıkarım sanıyorum, sandığımı bilerek. ikiye bölüyorum birden. düşünmüyorum, bi yanım evet diğeri hayır diyor. çok geçmiyor üzülürken, nedensizce mutlu oluyorum. bazen sorup öğrenmek istiyor bazen herşeyi öğretmek istiyorum. ama neticesinde şunu biliyorum; gelmiş geçmiş en kötü işletim sistemi; insan beyni

sıfırlamak yok, baştan kurabilmek yok, registry denen acizlik zamanla dolup karışabiliyor. patch yok, service pack yok, antivirus yok, wireless desen bir hurafe. çok aciz, asırlardır şurdan şuraya gidememiş bir beyin ve onu işleten sistem.

tarih tekerrürden ibarettir diyebilecek kadar sıfır bir sistem. evet akıllanmıyor, bir yere ilerlemiyor, bir lokma kendine faydası dokunamıyor. tarih tekerrürden ibaret değil, insan beyni kıtlıktan ibaret.

o kadar açıklarla dolu ki bu beyin, o kadar boş portu var ki, o kadar kolay ele geçiriliyor ki, kimleri nelere inandırabiliyorlar, inanılmaz. işte dedim ya gelmiş geçmiş en kötü işletim sistemi insan beyni...

bazen kafamı kurcalıyor bütün bu sistem, neden devletler var neden vergi var, neden sınırlar var, ne solu ne sağı ne geriyi sevebildim, o çocukken kare oyuncağı kare delikten geçiremedim, ne onlarla oldum, ne onlardan uzak kaldım, ne özümsedim, ne benimsedim, ne umursadım ne sevdim ne dinledim.

hep uzak kaldım, o sırada düşündüm... neyimiz eksikti? mutlu olmak için, neyimiz fazlaydı bunca nedeni yarattık mutlu olmamak için, kimin için bu silahlar, bu silahsızlanmalar, bu terör, bu şiddet, yolculuk nereye? dedim ya... en kötü işletim sistemi... gerçersiz işlem yürütmek istiyor. kimse ctrl alt del'e elini götürmüyor, herkes alamadığının peşinde, herkes daha hızlı koşmak istiyor, daha çok istiyor, fazla, daha fazla.

herşeyin fazlası zarar diyen zihniyet, bugün 160gb ipod'a sığamıyor.

bir patch çıkarsan bize allahım diyorum bazen, bir service pack, eskidik allahım biz, dünya bizi geçti, biz de tırnaklarımızla onu parçalıyoruz, düşünüyorum çok üzülüyorum, buralara ilk kim geldiyse zaten herşeye sahipmiş, daha ne istemiş, neden istemiş?

olamaz mıydı? mağzalar, kullanmadığın kıyafeti bırakıp yenisini aldığın yerler olamaz mıydı?

2 ay otomobil kullanımını yasaklayacak bir liderimiz, bundan zarar görmeyecek bir sistemimiz olamaz mıydı? ne için kimlere boyun eğiyoruz, allahım yok mu bize bir patch? bir yama? şimdi mi ağlıyoruz atatürk için, facebook'u bunun için mi donatıyoruz? pişmanlığın raddesini mi gösteriyoruz?

kimiz ki biz?

hadi diyelim duydu benim sesimi. gönderdi bize yeni bir peygamber. bu hipotezimle bile o duvarları çoktan çimentolanmış, beyinlerin haddini aşalım. hadi gelsin yeni bir tane.... ben hazırım; yeni gelecek peygamber için öğütler hazırlamaya... hadi geldin beynimize, düşüncemize patch, hayatımıza service pack, açıklarımızı kapatacak güncellemeler ile... düşünüyorum... terminatör gibi indi dünyaya diyorum...

hah... kim inanacak sana? linç edilip gideceksin. yarını görür müsün garanti edemem. ey unuttun bizi burda, biz sana tapıyoruz, ama seni aştık çoktan, sembolleştirdik, görev haline getirdik, açıklarından faydalandık, kontrol altına alındık. dedim ya en kötü işletim sistemi insan beyni diye... sen de mi dinlemiyorsun beni?

ne gerek vardı diyorum bunca farklı şeye, bu sisteme, bugüne gelecek kadar aptal olup, bu kadar zengin olmaya...

nerdesin? senden bahsedenlerin, seni sahiplenmiş tavırlarının ardındaki beyin yıkamalar ile sürdürdüğü dünya sana nasıl inansın? üstelik kafamın içindeki burgulu kavisli ıslak sümüksü aptal, kısıtlı, beceriksiz, kendini iyileştiremeyen "beyin" beni şurdan şuraya götüremezken. sen nerdesin? farkında mısın? gelmiş geçmiş en kötü işletim sistemi; insan beyni... daha söylensem kulak asar mısın?
ikiye ayrılan ve bünyede önemli yer tutan organdır.
(bkz: erkek ve kadın beyni)
recep ivedik'te olmayan organ.
kullanmaktan en çok çekindiğimiz organ. kullanmıyor çoğumuz nedense. eskir diye mi acaba ?
kullandıkca insanın kullanma isteğini uyandıran hede bazen durur bazen acayip hızlı çalışır bazen tökezler.
yapılan bilimsel araştırmalara göre kötü kokuların insan beynini uyarması güzel kokulara nazaran daha hızlı ve etkili gerçekleşiyor. bu sebeple türk'ün aklı sıçarken çalışır sözünün bilimsel dayanağı bulunmuşken, çişi pembe olan kızların neden aptal olduğu da burdan anlaşılmakta.

(bkz: oturduğun yerden bilim sıçmak)
Insan beyin hucresi 5 takim Encyclopedia Britannica'daki bilgileri alabilecek kapasitededir.
anlaşılamayacak kadar karmaşık sistem. üzerine yazılmış binlerce kitap var ve fakat sırrı hala çözülememiş. ceviz içini andırır. çorba yapılmaya en müsait beyindir ayrıca. hiçbir işlem yapmadan, direk sunun içecek olana. normal hali, çorba gibidir zaten.
düşünce bazında, bazen delik olabiliyor.

(bkz: al yanaklı bakire varken delik kadınla evlenmek)
(bkz: sik kadar bişey)
allah'ın sonsuzluktan beri varoluşunu bir türlü kafasında çözümleyemeyen maddedir.
beden ağırlığının yüzde ikisidir ama tüm bedenin enerjisinin yüzde 20' sini harcar. beyin uyanık olduğumuzda bile 25 Watt enerji harcar. bir ampulü yakmaya yetecek enerji. beyin nöronlarının sayısı 100 milyar dolaylarında. bir beyindeki nöron sayısı yeryüzündeki insan sayısının 15 katıdır. dakikada 250 bin nöron üreterek çoğalır. insan beyni saniyede 10 üssü 13 işlem yapma gücüne sahiptir.

alıntıdır.
bilgi nöronlarda nasıl kodlanıyor?, anılar beyinde nasıl saklanıyor ve nasıl tekrar hatırlanıyor?, beyin, geleceği nasıl öngörüyor? gibi konularla ilgili detaylı bir yazı için;

http://pushkin-r2d3.blogs...inizdeki-10-buyuk-sr.html
düşünme işlevini gerçekleştiren insana ait olan bir organdır.
cevize benzer.
sadece yüzde bilmem kaçını kulladığımız safsatası yalandır tamamen. beynin hemen tüm alanı kullanılmaktadır.