bugün

hep dikkatimi çeken bir olaydır bu.

sanırım, bu ''the'' lafının hiçbir işlevi olmamasına rağmen söylenen kelimeye biraz karizma ve hava katıyor.

örneğin:
lord of the rings okunuşu : lord of dı rings
the lord of the rings okunuşu : dı lord of dı rings

yanlışım varsa düzeltin abiler.
Ingilizcesi elementary seviyesinde olan yazar beyanı.
I go to me the can both the.

Cümlesinde görüldüğü gibi olmazsa olmazdır. Bu kelimeye düşman olanların ingilizce seviyesi beginner seviyesindedir.
yanlıştır, o kadar yanlıştır ki açıklamaya üşendim. iki gugıllatsanız öğrenirsiniz yahu.
yanlış önermedir. the kelimesi bir sabitlik içerir. pencil dersen 'kalem' olur. 'the kalem' dersen. 'malum kalem' anlamı kazanır. önemsiz görünse de önemldiir bu detay.
Hazırlık okuyan yazarın haklı isyanı.
"the" ifadesi genellik ifade eder. örneğin," I saw the cat" cümlesinde ben kediyi gördüm anlamını verir.. bu kedi herhangi bir kedi değildir... hangi kedi olduğu ve nitelikleri bellidir. .. " I saw a cat" derseniz , ben bir kedi gördüm anlamını verirsiniz... kedinin hangi kedi olduğı belli değildir.. herhangi bir kediyi görmüşsünüz anlamı vardır. ... örneğin I ate an apple derseniz, ben bir elma yedim, I ate the apple derseniz ben elmayı yedim ifadesi verilir... "the apple" ifadesi, hangi elmayı yediğinizi, an apple ifadesi ise herhangi bir elmayı yediğinizi belirtir.. özel isimlerin ve şahıslara ait ifadelerin başına the eklenmez... lord of the rings ifadesinde,yüzüklerin efendisi anlamı verilid. burada yüzükler bellidir... aslında lord da bellidir.. zira lord kelimesinin başına the konulması gerekmez.... aklımda kalanlar bunlar... bir sonraki dersimizde zamanları işleyeceğiz... simple present tense( geniş zaman- düzenli yapılan eylemler için kullanılan zaman kipi), present continious tense( şimdik zaman- şu an yapılan eylemler için kullanılan kip), past tense( geçmiş zaman- görülen geçmiş zaman- etkisi sürmeyen eylemler için kullanılan kip), present past tense( geçmiş zaman- görülmeyen zaman- etkisi halen devam eden), past continious tense( şimdiki zamanın geçmiş kipi ifadesidir- iyordum anlamını verir), past perfetc tense( mişli geçmiş zaman)...

edit:hadi tekrar edelim.. the car( araba- ama o araba.. hangi araba olduğu belli) a car( bir araba, herhangi bir araba) bu arada "the" ve "a/an" ayrımını da işlemiş olduk dersimizde.

edit: ve sen enrty'mi atrılayarak dersimizi anlamış olduğunu bana ifade ettin.. eğitim heryerdedir.. sözlükte bile...

edit: oyy nasıl da pıt pıt artıladı çalışkan öğrenci ya...
10 tane pencere içinden belli bir tanesi kastedilmek isteniyorsa kullanılmalıdır.
aslında bizim gibi "herhangi" gibi bir kelimeyi kullanmak yerine (fonetik olarak çok iğrenç bir kelime olduğunu kabul edelim) herhangiyi normal kelimelere paket olarak ekleyip (yani başında the olmayan pencil herhangi bir kalem manasına gelerek), herhangi olmayan nesnelere "the" demeleri daha mantıklı gibi geldi bana. açıklaması ne zormuş be.
kendi örneğinden cevap verirsek. lord of the rings dersen yüzüklerin efendisi diye anlarsın. the lord of the rings dersen o lordun sauron olduğunu anlarsın.
"ingilizceyi ana dil seviyesine getirdin grammar yapısını eleştirmek kaldı" dediğim başlık, ingilizler bile kafayı takmıyor.
restoranlardaki kebabın vs. yanına koyulan maydanoz kadar gereksiz.
antalya'da turist kiz kaldiramayacak insan soylemi.

ha dersin ki rusca konusurum, yok konusamazsin. dildeki bu yeteneksizligin ve salakliginla hic bi bok konusamazsin.
karşı çıktığım durumdur. the olmasa sherlock holmes sadece "woman" demek zorunda kalırdı. biz de "which woman?" diye sorardık. "the woman" dediginde biliyoruz ki o, irene adler.
o kadar gereksizi kullanıyor bir bizmi doğruyuz dedirten kelime.
the yanlış önerme.
(bkz: ibret alınıyor)
(bkz: ibret başarıyla alındı)
güncel Önemli Başlıklar